- 270 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HADDİMİZİ BİLELİM ANALAR BABALAR
HADDİMİZİ BİLELİM
Biz yarattık, biz başardık, diyerek haddimizi aşmayalım!
Yaratanın, yardımını, iznini, nimetlerini unutmayalım!
Gavurlardan yardım isteyerek, değerimizi düşürmeyelim!
Haddimizi bilelim kulluğumuzu bilelim kendimize gelelim!
Gavurdan hiç dost olur mu? bilmedin mi?
Gavurun dostu münafıktır, bilmedin mi?
Müminin dostu, Yüce Allah(c.c)tır. bilmedin mi?
Haddimizi bilelim, kulluğumuzu bilelim, kendimize gelelim,
Gavurdur, gavurluğunu yapar, dostluk yapar mı?,
Gavurdur, işini gavur gibi yapar, bilmedin mi?
Müslümanım deyip, gavur işi yapan, münafıktır, bilmedin mi?
Haddimizi bilelim, kulluğumuzu bilelim, kendimize gelelim.
Dünya işi, sınav işi,
Gavur düşmanın yapar kendi işini,
Müslüman, sende yap kendi işini,
Haddimizi bilelim, kulluğumuzu bilelim, kendimize gelelim.
Dedikten sonra, aklımıza parkta yaşadığımız, bir olay geldi. Ailece bir cadde de yürüyoruz. Cadde kenarında da küçük bir park var. Burayı da bir tur atarız sonrada döneriz diye düşünürken parka girdik. Biraz yürüdük 2 kız çocuğu yaşları 15-18 arası ya var, ya yok bizi görünce yanımıza geldiler.
Bizden sigara istediler. Bizde biz kullanmıyoruz, deyince memnuniyetsiz bir şekilde yanımızdan uzaklaştılar. Sinirlendik ama yine de akıllı kızlarmış, diyorum. Bizimkilere en azından ailelerden istiyorlar. Ya önüne gelen herkesten isteseler, neler gelir başlarına diyoruz. Daha lafımız bitmeden, cadden bir gencin önünü kesip ondan iki dal sigara aldılar. Sinirimden küplere biniyorum, iniyorum, bir daha biniyorum. Bizimkiler baktılar ki, burnumdan soluyorum.
Boş ver Ana-Babaları düşünsün, ilgilensinler çocuklarıyla, takip etsinler, hem sen kızsan ne olur. Buradan gider, başka yerlerde, yine birilerinden isterler. Bizimkilere hak verdim. Ama sinirim geçmiyor. Eve gelince bizim ilham- i ile ver aşağı, ver yukarı derken. Şiirle sorumsuz, Ana-Babalara İyi bir fırça atmaya karar verdik. Olur mu? Olur, olur. EY ANALAR- BABALAR! Dedik aldık fırçayı (kalemi) elimize;
Analar—Babalar
Kızım nerede? Oğlum nerede? Sordun mu hiç?
Doğru yerde mi? Yanlış yerde mi? Sordun mu hiç?
Sordun da doğru yerde mi? Yanlış yerde mi? Öğrendin mi hiç?
Öğrendinde yanlışlardan, döndürdün mü hiç?
Sorunların varsa, gel birlikte çözelim dedin mi hiç?
Her sakallıyı hacı amca sanma! Aldanma! Dedin mi hiç?
Her gördüğünü melek sanma! Şeytanlar da var dedin mi hiç?
Dedinde doğruları anlattın mı hiç?
Dostlar acı söyler, doğruyu söyler dedin mi hiç?
Dostlarını dinle de, yanlışlardan dön dedin mi hiç?
Düştüğünde, dostlarına elini uzat, seni kurtarsınlar dedin mi hiç?
Dedinde nasihatte bulundun mu hiç?
Kızına, oğluna edebi, onuru sordun mu hiç?
Kötülüklerin anasını sordun mu hiç?
Hastalıkların babasını sordun mu hiç?
Sordunda derdine derman oldun mu hiç?
Hakkı, hakikati, dünya sınavımızdır, anlattın mı hiç?
Azmi, sabrı, kanaati, emeği, alın terini anlattın mı hiç?
Yanlış yollara girdin mi? Dönmesi zordur anlattın mı hiç?
Anlattın da görevini-görevimizi yapa bildik mi hiç?
Sormadınsa, öğrenmedinse, öğretmedinse ne beklersin çocukların geleceklerinden. Ekmeden biçilmez, Emeksiz aş baş ağır tır. Yanlış gidilen yol, yol değildir. Çünkü seni istediğin yere asla götürmez.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.