Muhteşem!..Kutluyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.

Elinde midir bir insanın iyi yada kötü olması. Bazen elinde bazen değil. Yeraltı dünyasının içinde olan bir ailede doğan çocuğun iyi olma şansı yüzde kaçtır mesela? İnsan sahip olduğu şeylerin bir müddet sonra esiri oluyor. Dr Erich Fromm'un bu konu da "Sahip Olmak ya da Olmak" diye müthiş bir eseri vardır, herkes okumalı... İyilik iyi olmaya çalışmak birazda sabır işi kanımca... Ali Fuat Başgil adlı bir büyüğümüz de "iyiliğe karşı iyilik adalettir, iyiliğe karşı kötülük cinayettir, kötülüğe karşı iyilik ise insanlığın en yüksek derecesidir." Demiştir... Özetle güzel bir yazı kutlarım...

Gelin biz ona isterseniz iğrenç demeyelim de; aynı zamanda iyi insan olup ama hiç de kolay olmayan ve zorlu mücadelesine direnip, devam etmek zorunda olan diyelim...bunun karşılığı 'iğrenç' olmamalı...belki hak etmediği ya da daha iyiyi hak ettiği şekilde vurgulanabilir ama iğrençliğin olduğu yerde iyiliği bir arada düşünemiyorum.

Kötülük için de her zaman söylüyorum 'bizden uzak olsun!'...tabi bu demek değil ki iyi bir insan olduğun halde hiç kötülükle, kötüyle de karşılaşmayacaksın. Benim hayat felsefem şu: 'sen iyi ol, doğru duvar yıkılmaz!' Ha ama kötülük her yerde, umarım çamuru ölene kadar bulaşmaz.

Çevre'yi çok takmıyorum -onlar da beni çok takıyor ya zaten!- önemsemiyorum ama malum çevre de insanlardan oluştuğu için, kendimi korumanın en iyi yolu onlardan mümkün olduğunca uzaklaşmak. Onların çok az bir kısmıyla denedim, sosyalleşmeye falan, olmuyor, anlaşamıyoruz, uzlaşamıyoruz v.s...çünkü samimi değil birçoğu, ikiyüzlülük her yerde...

Onların söylediğine bakılırsa ben çok iyi bir insanmışım...Ben iyi falan değilim efendim, yalnız bir insanım sadece...bu sahte gösterileri midem kaldırmıyor o yüzden yalnızlık daha kafa dinlendirici geliyor bana...

Yalnızlık; benim de kendime göre oturmuş bir yalnızlığım var ve az önce bahsettiğim nedenlerden ötürü de benim uzmanlık alanıma giriyo biraz...çok güzel bi duygu biliyo musunuz...nasıl güzel bi şey anlatamam...yaşayın...mahrum bırakmayın kendinizi o güzel duygudan...ak pak, elegant, cazibesi yüzünden okunan yalnızlığıma şükürler olsun tanrım!:)) Boşluklara doğru ilerleyen ve ekmek kuyruğu gibi uzayan benim güzel yalnızlığım! Gel şu mübarek elinden öpim! İyi akşamlar cancağızım, sana kucak dolusu sevgiler getirdim. Oooo var ya ucu bucu yok bunun! bu muhabbetimiz uzar gider böyle...

Yok! Biraz daha uzatırsam yoldan çıkacak bu yalnızlık. Bu kadarı kãfi:)
...

Güzel yazı...sorguluyor, düşündürüyor, yazdırıyor, söyletiyor, yaramıza tuz basıyor daha ne olsun:)

iyi akşamlar, saygılar.

Gule tarafından 15.9.2023 22:15:26 zamanında düzenlenmiştir.

Gule tarafından 15.9.2023 22:21:07 zamanında düzenlenmiştir.

İyiyi ve kötüyü kim üretiyor. Normal olan derim. Normal olan bir terazi konumundadır. Normal olanı kim kontrol eder düzene hakim olan normaller. Normalin ne senin işte o zaman iyini ve kötünü anlar niyetini belirlersin. İletişim bilişim içinde ve ekonomik eşitsizlik durumunda normal normal olur mu? Günümüz normalleri çapraz kurguda iyiyi kötü, kötüyü iyi kurgulamanın peşinde. Aman normaline dokunma ki iyiyi ve kötüyü normalinde idare etsin ve sende normalini koruyarak moralini bozmayasın. Bir adasın üç şey olarak ne olabilirsin. Taş ve toprak mecburi tabi ki ve üçüncüde mecburi hava olabilirsin. Önce havanı bozup su akarını bulmalısın sonra ot bitip hayvan otlayabilmelisin insan olmaya aranda uzun bir evrim yolun var. İnsan olduğunda da o üç şeyden ikisi anan ve baban olacaktır. Sonra kardeş derken teyze hala amca ve dayı derken kuzenler olarak akraba olman lazım. Sonra sevgili derken hısım akraba olarak bir topluma kavuşmalısın. Çevre olmadan ne tabiat olabilir ne de evrim gelişebilir. Çevre için ne olmak isterdin? Taş, toprak ve hava olarak. Hava olabilirsen etkileyerek birliktelikte su akarını bulur. Su karın doyurmaz ne tür içecekle bir sohbet ortamında ve ne tür bir yemekle birliktelikte karar kılacaksınız. Her kes yalnızdır özünde. Ama yalnız kalabilen topluma kendini hazırlayandır. Aile arkadaş çevresi derken yalnızlığına nerede son vereceksin. Gelişmen seni tatmin etmezse şairliği de aşmış filozofluğa doğru tırmanıyorsun. Filozofluğunu karşılayabilecek bir normal ortam bulabilecek misin? Makinesinden çıkan ürüne bakıldığı gibi okulundan çıkılan meslek sahibine bakılır. Okulsuz ve kursuz kendini kendi başına yetiştirdiysen yetiştiğinle kalırsın. Ve karşılıksız okur yazar ve ya neyle meşgulsen onu yaparsın. İyilik, kötülük çevre hakkında yazıya uyum derim. Toprak önceliğinse taş kötüdür ve hava yağışı istenebilir. Taş ise toprak kötüdür çünkü taşı çıkartman için toprağı kazman lazım ve hava güzelse güzel çalışırsın. İyi ve kötü görecelidir. Anlamlı ve düşündürücü yazınızı tebrik ederim.

Naki Aydoğan tarafından 15.9.2023 17:46:24 zamanında düzenlenmiştir.

Elalem tanrısı illimünatiden daha fazla etkili ve korkutucu ama kime sorsanız ben elalem için yaşamıyorum der.
Normlara uymayan bir teklif etseniz hemen elalem için yaşadığını anlarsınız.
Yani eğer insanlarla yaşamak zorundaysanız çare yok onların kurallarına uymak zorundasınız yok ben uymak istemiyorum derseniz ben gibi yalnız başınıza kalırsınız ki ben bile çaresiz kaldığımda uyarım genel de, yoksa otursunuz tek başınıza evde.
İçimizden gelenlere uyacak olursak kınar elalem!...
Şiir yazarken dahi ne der elalemi düşünüyoruz çok ta içimizden geçeni yazamıyoruz
Çare sizsiniz deseler de
Çaresiziz...


Dilek pınarı tarafından 15.9.2023 17:37:15 zamanında düzenlenmiştir.

Kötüler kazansada başarı hırs güç para
Eksik olan gönül huzuru
Merhametin hazzı
Zararsızlıgin özdeki dinli ligi
Acı verene bile
Şevkat duyup yazık keşke hayatı böyle böyle algilamasaydi diyebilmenin
Ben kimseye kast edip kötü bı cümle kurmadımın ruhtaki şükründen yoksun olmanın ne büyük kayıp olduğunu bilmeden yaşamak ne acı
Her yanlışa üzülüp gözyaşını silip
Doğru olan benim içim demek ne büyük keyif

Ve herşeye herkese rağmen dilinde nesteriyle gelene bile silahsızım diyebilmek susuşlarla


Ne çok düşündürdü
İçe içe yollar patikalar çizdi yazı


Tebrikler
Üstelik yerini hakkketmis bir yürek sözüydü

Harika bir konuya işaret ettiniz kutluyorum

Özgür ve özgün bir yaşamı seçmek bedeli ağır bir yoldur fakat semaya çıkarsınız,yıldızları seyreder,Güneş'i feth edersiniz.Kendi hikayenizin kahramanı olursunuz. Nesnelleşmis bu hayat bakış açısı içerisinde ; kendi yaşamınızı deneyimler ve kendi hakikatinizi bulursunuz ve bir uçuruma çıkıp bağırsınız; yaşadım,hayatı yaşadım. Buna değdi dersiniz .Yazınızı kutluyorum ..

Temiz ve başarılı bir yazı. Tebrik ederim. Sevgiler... :)

Kalemin hakkını vermişsiniz.

Tebrik ederim dost kalem.

İçten selam saygılarımla

Dervişin biri üçüncü yolu tutmuş dağlara çekilip ibadet taatle ömür geçirmeye başlamış bir gün şehre eski ustasını görmeye inmiş.... diye bir hikâyenin nasihatında, halk içinde Hak ile olabilmeyi öğütler bunun da merhaleleri var.

Bizim insanımız kendi ile kalmaktan düşünmekten çekiniyor. Kalabalıklara karışması çevreye bu kadar anlam yüklemesi ondan . Hep birlikte var olmaya çalışıyor bireyler.

Tek başına ve yalnız var olmak derin düşünce ve sağlıklı bir inanç ister bana göre.
Diğerleri ya zırvalıyor ya da acınacak halde küfre düşüyor

Günümüzün derdi hastalığı yok aslında onlar her dönemde her zamanda vardı sosyal medya ile iki elimizin iki gözümüzün önüne geldi. Çok kolay bu internet ile,

bir saatte doğudan batıya tüm olan biten kötülükleri öğrenebilirsin ya da yapılan tüm iyilikleri. İşte bu durumu yönetmeliyiz, bunu kontrol etmenin yolunu bulmalıyız.

Ekran süresi azaltılmalı.
Beş dakika fazla dursan Dilan Polat adında eciş bücüş birini dinlemek zorunda kalıyorsun mesela

İyiliğin ve kötülüğün materyalleri değişti insan aynı insan...

Denemenin ayaklarının yere basması için daha aklı başında cümleler olsa, daha edebi vurgulu, samimiyetle iç dökümü çok iyi çünkü

"En büyük jüri; El alem" sonuçlu bir devrin daha sonuna geliyoruz gibi hissettiren kaleminize sağlık ........ Tebrikler

bir imza bırakayım yazıya, lakin enseyi de karartmayalım diyeceğim de yalan olacak. insanın değeri kalmadı, ben sucu ; çağı okuyamayan, anlayamayan eski kuşaklara atıyorum ama bu da hata, herkes kendi devrinde kendine öğretileni, gösterileni, okutulanı uyguluyor, söylüyor.

insanlar değişmekten korkuyor, bahsettiğin gibi dışlanmaktan, fakirlikten, yalnızlıktan. yıllardır diyorum kendi çapımda, yeni kuşakların hele hele 40 yaş ve altındaki gündemi takip edeni dünyayı izleyen, siyaseti, dini, iş çevrelerini, meclisi, spor programlarını, dünyanın dizi ve film ve belgesellerini vb vs izleyen görüntü hafızası gelişmiş zihinlerin düşeceği veya düştüğü kaosun çıkarı yok, gözükmüyor.

hırsıza bizim hırsız, arsıza bizim dinden, mafyaya bizim mafya, uyuşturucu kaçakcısına olsun düşmanların çocuklarını zehirliyor, vb vs sahip çıka çıka bir çıkmaza düştü toplum. ortaçağ kılıklıların raconları tüm manşetlerde, ekranlarda, sitelerde, borsalarda, hayatın her yerinde..

sosyal patlama da gerçekleşmeyecek, yeni nesiller, kendi ölümlerini kendileri planlayacaklar, zaten planlıyorlar, bilgi var lakin olanak yok, istese de o olanaklara kavuşamayacağı veya topluma eski kuşakların türlü dalavere ve inançlarındaki iki yüzlülüğe bulaşmadan ulaşamayacağını düşünen yeni kuşaklar, hiç sallamayacak günü geldiğinde hayatı.. bunun önüne geçilemeyecek gibi duruyor.

doğu kültürü, batı kültürü, kuzey güney orta derken ortada büyük bir kaos kaldı, bu kaosu eskinin, 70-80 nin işaretleri ile dağıtamayacağız, lakin neyle dağıtılacağını da bulamadık.

bir çok insanın dile getiremediklerini dile getiren kısacık ama çok güzel, etkili bir yazıydı.. ee yazan yazıyor arkadaş, kıskandım resmen...
tebrik ederim, eksik olmayın efenim.
lakin yine de enseye pilli bir lamba takalım:)
saygılarımla.

bu dünyada, bu yaşamda ileri yaşlara gelmek, olgunlaşmaya yüz tutmak, yine de içte zuhur eden kaçamak sevinçleri yaşamak ve beklentili olmak çok zor .

takdir edilmek isteyen insanların kendi basiretsizliklerine buldukları bahane ise açıklanamaz

herkesin herşeyi olmak yerine saplantısal bir yalnızlık belki daha huzur verecek

uzun zamandır okuduğum en güzel yazılardan biriydi


Kutluyorum .

evet barbarlığa geri dönüyoruz ve çevre için yaşıyoruz, başkaları için yaşıyoruz, kırmamaya çalışırken kırılıyoruz, mutsuz oluyoruz...tebrik ederim çok anlamlı bir yazı okudum kaleminizden...

Süper bir yazıydı.




MaKeLoVe tarafından 14.9.2023 11:27:29 zamanında düzenlenmiştir.