- 591 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
MUTLULUK PEŞİNDEN KOŞAN BİLGE
Bir zamanlar, tepelerin ortasında yer alan küçük bir köyde, Bilge adında yaşlı, bilge bir bilge yaşardı. Bilge, bilgeliği ve doyumsuz mutluluk arayışıyla ünlüydü. Gerçek mutluluğun ancak kendi içinde aranarak bulunabileceğine inanıyordu ve hayatını mutluluğun sırlarını çözmeye adadı.
Güneşli bir sabah Bilge, mutluluğun o yakalanması zor halini bulmak üzere bir yolculuğa çıkar. Yemyeşil çayırlarda dolaştı, yüksek dağlara tırmandı ve kükreyen nehirleri geçti. Yol boyunca her biri kendi mutluluk tanımına sahip çeşitli insanlarla karşılaştı.
Karşılaştığı ilk kişi, mutluluğun maddi mal biriktirmekten geçtiğine inanan zengin bir tüccardı. Büyük malikanesiyle, lüks arabalarıyla ve sayısız hazinesiyle övünüyordu. Bilge dikkatle dinledi ama içten içe gerçek mutluluğun yalnızca maddi zenginlikte bulunamayacağını biliyordu.
Yolculuğuna devam eden Bilge, mutluluğun güzelliğin peşinde koşmaktan geçtiğine inanan bir grup sanatçıyla karşılaştı. Canlı manzaralar çizdiler, büyüleyici melodiler bestelediler ve nefes kesici heykeller yaptılar. Bilge onların yaratıcılığına hayran kalırken, güzelliğin tek başına kalıcı mutluluğu garanti edemeyeceğini anlamıştı.
Bilge daha da ilerledikçe mutluluğun bilgi ve anlayışta bulunabileceğine inanan bilge bir yaşlı kadınla karşılaştı. Dünyanın harikalarından, evrenin gizemlerinden ve bilgeliğin gücünden bahsetti. Bilge, bilginin önemini kabul ederek takdirle başını salladı, ancak gerçek mutluluğun entelektüel uğraşların ötesinde olduğunu biliyordu.
Bir akşam güneş batmaya başladığında Bilge kendini sakin bir gölün kıyısında otururken buldu. Düşüncelere dalmış bir halde, yolculuğunda karşılaştığı çeşitli bakış açıları üzerinde düşündü. Aniden küçük bir çocuk ona yaklaştı, gözleri merakla parlıyordu.
"Efendim, ne arıyorsunuz?" diye sordu, sesi masumlukla doluydu.
Bilge sıcacık gülümsedi ve cevap verdi: "Mutluluğu arıyorum canım."
Çocuk kıkırdadı ve şöyle dedi: "Ama efendim, mutluluk bulduğunuz bir şey değil. Kendi içinizde yarattığınız bir şeydir."
Bilge, çocuğun derin içgörüsü karşısında şaşkına dönmüştü. Mutluluğu yanlış yerlerde aradığını fark etti. Gerçek mutluluk dışsal bir hedef değil, içsel bir varoluş durumuydu.
O andan itibaren Bilge kendini içindeki mutluluğu geliştirmeye adadı. Kendisine ve başkalarına karşı şükran, nezaket ve şefkat gösterdi. Hayatın basit zevklerini kucakladı, mutluluğu çocukların kahkahalarında, güneşin sıcaklığında ve doğanın güzelliğinde buldu.
Bilge’nin dönüşüm haberi tüm köye yayıldı ve insanlar onun bilgeliğini aramak için akın etti. Yeni keşfettiği anlayışını paylaştı ve başkalarına mutluluğun ulaşılacak bir hedef değil, kucaklanacak bir yolculuk olduğunu öğretti.
Yıllar geçti ve Bilge, gerçek mutluluğun sırrını çözen bilge bilge olarak tanındı. Her yerden insanlar onun rehberliğine başvurdu ve köyü sevinç ve memnuniyetle gelişti.
Böylece mutluluğu arayan bilge bilge Bilge’nin hikayesi, kendini keşfetmenin gücünün ve gerçek mutluluğun her birimizin içinde yattığının farkına varmanın ölümsüz bir hikayesine dönüştü.
A.N.Alperen
YORUMLAR
Akıcı bir üslupla ne de güzel özetlemişsiniz mutluluğu.
Öyle ki...
Mutluluk bir detayda peydah olabilmekte ansızın.
Hayatın ve mutluluğun olmazsa olmaz üç şartı kaidesi:
Sevgi ve inanç ve umut.
Bakış açımızla şekillenirken mutluluk.
İçten selam saygılarımla hocam
nejat hoca
"MUTLULUK PEŞİNDEN KOŞAN BİLGE"
Isimli yazınızı beğenerek okudum. Teşekkürler saygılar