- 233 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÇOCUKLUK MANTIĞIM-7
Daha önce 6 bölüm yazdığım anılardan derlenmiş yazıma bir bölüm daha ekliyorum...
Parası Olmak
Para olmadan bir şey alınamıyordu… Daha henüz okula bile başlamamışken ben bu olayı her halde parası olmak elit bir insan olmak olduğu için bakkaldan, mağazadan bir şeyler istese ona veriyorlardı. Bunun için de parayı göstermek yeterli olmalıydı… Rahmetli babaannemle bir bakkalın yanında geçiyorduk. Simitleri gördüm… Babaannem “Simit istiyorsan git al!” deyip bana 10 kuruş verdi. Gittim elimdeki parayı gösterdim ve bir simit istedim. Bakkal simidi verdi, ben de alıp çıkıyordum… “Ver şu parayı’” deyip elimden aldı…
Demek ki parayı alınan şeye karşılık vermek gerekiyormuş. Onu da öğrenmiş oldum.
Önemli
Bu kelimeyi köy yaşamımda pek duymamıştım. Her halde o sıralar “mühim” diyorlardı. Daha sonra okulda ve radyoda “önemli” kelimesini çok duyar oldum. Genellikle iyi, kaliteli veya sevilen şeyler için kullanılıyordu. Bu nedenle anlamını da “iyi” olduğunu düşünürdüm.
Ama orman sevgisini konu alan bir broşürde ormanlara zarar veren olay ve unsurları sıralamıştı ve “Bunlar arasında en önemlisi orman yangınlarıdır.” diyordu.
Hayal kırıklığına uğradım…
Orman yangını nasıl iyi bir şey olabilirdi!?
Yüzkarası
İlkokulda bir ödev konusuydu. “Su her şeyi temizler ama yalnızca yüzkarasını temizleyemez.” sözünü açıklamamız isteniyordu. İlkokul aklımla deyim veya mecaz anlam bilmezdim. Yüz karasını güneşte fazla kalmakla oluşan esmerleşme veya güney yanığı sanırdım… Açıklamayı da buna göre: “Yüz karası kir değil güneş yanığıdır. O nedenle yıkamakla çıkmaz.” diye yazmıştım.
Kadir Tozlu
06.09.2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.