- 268 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HAYAT ve ONUN MATEMATİĞİ
Bilhassa da matematiği sevmiyorum, çokça ilgim yok, gibi serzenişler bana tuhaf gelir. Herkesin matematik üstâdı olmasını beklememekle beraber, onun şu hayatın ne denli içinde olduğunu yadsıyan bu bakış, gerçekten de üzücü ve düşündürücüdür de.
Konuya her nereden bakarsak bakalım matematik bilimi kendisini bir şekilde ve bizim farkındalık seviyemize rağmen ortaya koymaktadır zaten. Hangimiz bir alış verişte daha önceki ayın veya haftanın fiyatları üzerinden bir mukayese yapmıyoruz ki. Aracımıza bindiğimizde de muhtemelen yakıt göstergesine bakmak, ilk rasatımız oluverir. Otomatiğe bağlanmışlıkla farkındalık sınırından çıkmış gibi görünse de bazı şeylerin bu noktaya gelişlerinin arkasında yine ibrelere anlam veren, ibrenin zemininin içeriğini dillendiren ve görselleştirerek bize bildiren matematikten başkası da değildir. Bu işlemleri giderek kendi bünyesindeki işlemcileri ile bizlere ses, ışık ve hatta sesli bildirimlerle vermekte olan taşıtlar, duruma göre de hareket edilmesi noktasında bizi uyarmaktalar. Aynı şeyler günlük yaşamda ev ortamında kullnmalı olduğumuz ne de çok ürün için geçerlidir değil mi? Bulaşıl makineniz bir sonraki adıma geçmiyor ise, ya sorun olduğu veya eksik bir ürünün tamamlanması gerektiğini anlarız. Bunlar giderildikten sonra da uygulanılan programın süresini de bildiğimizden, kalan zamanı da diğer işlerimiz için kullanırız.
Durup duruken ortalama yaşlarda ve fiziksel durumdaki bir insan kalbinin dakikadaki atım seyrinin de alt ve üst değerleri vardır. Bu limitler normal şartlarda kalbin en az veya en çok atım miktarını belirtir. Hal böyleyken, aniden bu ritmin artma veya azalma yönünde sınırları aşması, hayati tehlikenin olduğuna da işarettir. Baygın bir insanın solunum yapıyor olmasından sonra ilk bakılması gereken şeyin kalp atım hızı olması şaşırtıcı da değildir. Benzer şekilde, hareket oranımız arttıkça, kalp atım oranımız da paralel şekilde yükselmektedir. Uyku esnasında da en az kabul edilen limitlerdeki kalp atım seyrinin gerçekleşmesi de son derece doğaldır. Sayılarla, şekillerle, istaistiklerle ilgilenmiyor bile olsak, hayatın hemen her zemininde ve bize rağmen akıp gitmekte, kendi içinde bir kurllar silsilesi de barındıran matematik var. Bu duygu ve düşünceleri, örnekleri paylaşabilmem dahi yine mühendislik harikası bir işletim sistemiyle mümkün olabiliyor. “1 ve 0” ikilisinin mükemmel bir mantığıyla desenlenen bilişim ürünleri, sadece bu iki rakamla dünyayı yönetiyor, yorumluyor, depoluyor dersek, ne dersiniz? Çok ilginç gibi gelse de bu gerçeklik hayatımızla çeyrek asrı aşkın bir süredir iç içe.
Sadece derslerine dait not verilerine bakarak, ortalama bir lisede okumakta olan öğrenciler hakkında çokça bilgiyi edinmiş olabiliyoruz. En yalın anlatımla, sayısal ve sözel ifade gerektiren derslerdeki başarının mukayesesiyle, öğrencinin gelecek hayattaki seçenekleri hakkında fikir edinebildik,diyebiliriz. Bir araç mı satın alacaksınız, bu aracın ilk elli bindeki ve sonraki elli binlerdeki kronik sorunlarını bulup, muadilleriyle karşılaştırdığınızda onun size uygun olup olmayacağına da karar verebilirsiniz. Benzer şekilde hangi lisenin daha başarılı olduğunu, bir üst eğitim-öğretim kurumuna yerleştirdiği öğrenci sayısı bakımından irdelemek isterseniz, yıl sonundaki mezun öğrencilere ilişkin verilere yani istatistiğe bakmanız sağlam bir fikir verebilir size. Görüldüğü üzere, matematiğe dair sayı, şekil, grafik, tablo vb türlü bileşenlerin doğru okunması, hayatın sonraki adımları için verilebilecek kararların da bu oranda isabetli olmasını sağlayabiliyor. Her ne kadar bazı duygusal durumlar ve kişisel seçimler, motivasyon gibi aktörler bu değerlerle çelişse de, karar verilmesigereken konulara dair genel eğilim hakkında sağlıklı bilgiler edindiğimizi söyleyebiliriz.
Çok ustalaşmış bir marangoz, ellerinden şifa dağıtan bir cerrah veya pistlerin tozunu attıran bir yarış motoru sürücüsü müsünüz? Bu zeminlerde sizi üst lige taşıyacak olan şey, yaptığınız işlerin arka planında var olan matematikte yatıyor kuşkusuz. Burada işin içine yine matematiğin ;zaman, kütle, sıvı ölçüleri gibi kemiyetler de girmiş olsa, herbirisi doğal olarak matematiğin konularıdır zaten. Ellerindeki kasları en hassas yani mikron ölçülerinde (milimetrenin binde biri) kullanabilen ve bu işi yaparken de işe koştuğu araç, alet ve ekipmanı en üst seviyede kullanan bir cerrah, elbette hastası için en büyük şanstır. Daha derin açılmış bir yara yerine, daha sınırlı açılarak yapılan opresyonda risk, iyileşme süreci, ağrı vb hususlardaki farklılık, bu hassasiyetlerle doğrudan ilintilidir. Bir savaş pilotunun it dalaşında sağ kalabilmesi, sadece kullandığı uçağın teknik ve aviyonik özelliklerinin üstünlüğüyle sağlanamaz. Can alıcı nokta zamanlamadır bu savaşımda. Nokta hassasiyetindeki vuruşlarla, dokunuşlarla iyiden iyiye görme melikesini yitirmiş gözler, kısa bir opresyon sonrası çok daha net görür hale gelebilmektedir. Matematiği doğru anlayıp yorumlamanın da ne derece önem arzeden bir husus olduğunu bilmem anlatmaya gerek var mıdır?
Matematiğin yeri geldiğinde hayat kurtaran da olduğunu dile getirmek gerekir. Varlı alemine makro ve mikro ölçeklerde nüfuz edebilmemizin altyapısında kendini iyiden iyiye hissettiren bu bilim, diğer disiplinler için de pahasız verilerin elde edilebilmesinde ana rolü üstlenmektedir. İnsanoğlunun Ay`a çıkış seyrüseferlerinde çokça spekülasyon da olsa, bu seferlerden birinde yaşanan ve beyaz perde de iz bulanı, matematik hesapları ve verilerin doğru işlenmesi, mükemmele yakın da zamanlama neticesinde, uzayda mahsur kalmaklı olan ekibin dünyaya geri gelebilmelerinin zaferi anlamında çok manidardır. “Apolla 13” olarak sinema tarihindeki yerini alan bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Zira, kimilerine göre bön görülen sayıların ne de ciddi sorunların çözümünde işe yarayabildiklerini göstermesi bakımından kanımca baş yapıtlardan da biridir kendisi.
Mutfaktaki hünerleriyle dillerden düşmeyen isimler, meslek insanları ve doyumsuz tatlar üretmedeki öarifetleriyle pek çoğumuzun kahramanı anneler, bu başarılarını sizce nelere borçlular? Matematik bilimi bu konuda nasıl bir rol almış olabilir? Uzun süre bozulmadan tüketilen ve yemeklerin de yanında bilhassa da kış mevsimlerinde vazgeçilmezi durumundaki turşular, bu niteliği büyük oranda uygun ölçülerdeki sıvı bileşenlerine borçludur . Bu hassas ölçülere uyulduğu oranda da daha uzun ömürlü ve sağlıklı turşular tüketilebilir. Çayların yanında vazgeçilmezi gibi görülen keklerin de benzer bir macerası vardır. Vanilya, süt, şeker, kakao,yağ, un gibi bileşenlerin ve dahi yumurtanın altın oranı aşılmadıkça ve sonrasında da uygun sıcaklığa gelen fırında ve yine öngörülen zaman kadar fırında pişme işlemindengeçilince muhteşem keklerin ortaya çıkacağı su götürmez bir gerçektir. Diyebiliriz ki, bu lezzetleri ve veya ustalıkları ortaya koyabilenler, sayıların, karşımların, bileşimlerin, tabloların, grafiklerin denklemlerini de en ideal şekilde çözmüş ve dahi onu kullanabilir pratiğe de ulaşmış olanlardır. Sizce de burada muhteşem bir matemetik becerisi, okuması,yorumu yok mudur? Bütün detaylardaki o gizli verilere gösterilen hassasiyet, yapılan işin de nitelikçe üst sıralarda yer almasının ön koşuludur.
Eğitim-öğretimle de ilgili bir örneği paylaşalım burada. Bir başka meslekdaşından sonra 3. Sınıfların ( ilkokul) öğretmenllik görevini üstlene öğretmenin o yıla dair başarıları ve veya öngördiğü hedeflere ulaşabilmesi için bazı verilere ihtiyaç duyguğu ve bu verileri elde edebilmek için de bazı teknik işlemlere girişmesi gereği tartışmasız bir gerçektir. Gökten düşma şekliyle ve sadece doğaçlama yaparak ortaya bir başarı koyabilmek ancak ve ancak büyük bir şansla mümkündür.Oysa, eğitim-öğretim gibi zeminlerde işe şansa bırakmak, kumar oynamak gibidir. Geçen yıla dair not verilerini incelemek, geçmiş yılların bilgi ve birikimlerini, becerilerini ortaya koymaya dair seviye belirleme sınavları uygulamak, öğretmenimiz için gerekli olan verileri hem büyük bir doğrulukla ortaya koyacak hem de bu yolla sınıfa dair daha kapsamlı bir izlenimi de edinmiş olacaktır. Sene başındaki planına da yön verecek bu durum, sınıfın artılarını da eksilerini bilen insan olarak işlerini büyük ölçüde kolaylaştıracak, boşa zaman ve emek harcama külfetinden de kurtulacaktır şüphesiz. Verilerin ne kadar öneli olduğunu anlatmak için ne kadar örnek verilirse lebette az gelir. Buradaki çıkarımımız, her nerede ve her kim olursak olalım, hayatın bize sunmaklı olduğu şeylere dair sayı, tablo, grafik, ölçüler, istatistik verileri gibi türlü bileşenlerin oldukça hayati önem arz ediyor olduğudur.
Nemli ve sıvak hava şartlarında sürekli rahatsızlanan üniversite sınavları hazırlığındaki bir öğrencinin, tercihleri içerisinde ;Antalya, Mersin, Adana gibi kentlere yer vermesi, sizce de büyük bir hata olmaz mı? Matematiğe karşı tutumumuz daha pozitif hale geldiğinde, hayatımızdaki iş ve işlemlerin daha nitelikli sonuçlarla bize döneceği de ortadadır. Çöllük bir arazide yol katetmesi gereken sürücünün ve dahi otobüs kaptanının, yakıt verilerini doğru okumadan son akaryakıt istasyonuna uğramamasının bedeli oldukça ağır sonuçlar doğurabilir. Araçtaki yakıt oranını basit bir cebir işlemi ile hesaplayarak, var olan yakıtın minimum kaç km yol için yeteceğini hesaplamak ve ne zaman bir akaryakıt istasyonunda mola verileceğine kara vermek, hem kendisi hem de yolcuları bakımından pek isabetlidir. Bize rağmen hayatın içindeki matematiğe daha ne kadar uzak durulabilir ki. Nihayetinde gezegenlerin, gece ve gündüzün, vücut fonksiyonlarını düzenleyen hormanların ve varlık alemine dair tüm duruşun, devinimin,değişimin, dönüşümün detayların arkasında tartışmasız bir matematik vardır.
Evrenin ve veya varlığın kısacası yaratılışın matematiği de desek ona, gerektiği biçimde kullanılması, anlamlandırılması, yorumlanması halinde, hayata neler katebileceğini varın siz düşünün. Bu durumun tersi de elbette mümkün. İkinci seçenek bize de bizim dışımızdaki varlığa da ucu ölümlere kadar uzanan vahim sonuçları fatura edebilir. Binlerce metre yerin altında türlü madenleri çıkarmaya çalışan işçilerin en büyük kabusu değil midir şu “gruzu patlamaları”. Bu felâketi önleyebilmek veya oluşma olasılığını en aza indirgemek üzere geliştirilen ölçüm aletler, zemin altında çalışmakta olan herkez için tartışmasız en hayati alet olsa gerektir. Öyle ki, bu işi otomatiğe bağlayarak daha güvenli hale getirmiş büyük müteşebbüsler, kurdukları ikaz ve alarm sistemleri sayesinde hem yüzlerce canın yarınını hem de işletmelerinin itibarını korumayı başarmışlardır.Şunu söylemek gerekir ki, matematiği sevmek durumunda değiliz. Ancak, onun hayat içindeki rollerine sağduyulu olmak, onu doğru okumak, tahlil etmek ve işe koşmak durumundayız. Hayatınız matematikle doğrudan ilgili olmasa da onun hakettiği önemi naladığını umut ederken, yine onun doğasındaki en iyi verilerin, istatistiklerin ve olasılıkların sizden yana olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla.
Oğuzhan KÜLTE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.