- 1036 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Umut
UMUT
Sevgili dostum,
“Umut” kelimesinin yanına ne istersen koyabilirsin “umut zengini” , “umut hazinesi” , “umut katili”, “umut hırsızı” ... Niyetine bağlı her şey.
Sevgili dostum,
Bir gün birisi ile tanışırsın, oturur sohbet edersin. Kalkarken “tekrar buluşalım” der sana “çok memnun oldum tanışmamıza” dersin . O da der. Hatta sana “seni ziyarete geleceğim, mutlaka ama mutlaka söz...” bile der. Baklersin beklersin gelmez. Mesaj yazarsın cevap yazmaz. Bir gün yolda rastlarsın sana bakmaz bile. Seni görünce kaldırım değişir bazıları... Buna sen “umut fakiri” mi dersin “umut yüzsüzü “ mü artık ne dersen de. Üzüldüğün ile kalırsın. Neden öyle yaptığını bile anlayamazsın. Sen O’nu mu kaybettin yoksa o seni mi ? Bunu da anlayamazsın.
Sevgili dostum,
Ben Umut kelimesini severim. “Umutcan Umut” bir zamanlar benim mahlasımdı. Hatırlıyorum Oğluma göbek adı “Umut” koymuştum da aile benimsemeyince unutulmuştu. Ailemizde Ümit isimli insanları severim. Gerçekten de adları gibi bizlere Ümit verirler ve ben onlarla Ümitlenir geleceği güzel olsun bize de ümit vermeye bir ömür devam etsinler diye...
Sevgili dostum,
Neden bilmem bir Pazar günü aniden bu mektubu yazmak geldi içimden sana ve oturup yazıyorum. Galiba Ümitler ve Umutlar gene bana ilham verdiler. İlham verenlerim sağ olsun sende bana bir dost olarak ilhamsın. Bizim ilhammızı kırmaya çalışan ama dostumuz olarak geçinenlerde senden ibret alsın.
Sevgili dostum,
Bizi davet edeceğini söyleyip davet etmeyenler, “geleceğim” diyen onlarca kişi oluyor. Kendi kendilerine söz veren, söyleyen ama gelmeyenleri artık vakayı adiyeden görüyorum. Yani adi ve ciddiye alınmayan vakalar. Çünkü söz veripde sözünde durmamak, boş konuşmak, insanları aldatmak var bunların içinde. Biz sonuçta iyi niyetle davet etmişiz . Belki gelir defter kalem hediye ederiz onu çocuklarına götürür de onlarda sevinir umudu ile.. “Söz verenin bi yüzü, sözde durmayanın iki yüzü “ demişler. Bu şöyleydi galiba “davet eden bir yüzü gelmeyen iki yüzü” diye... Nasıl anlarsan anla işte.
Sevgili dostum,
Galiba “geleceğim” deyip de gelmeyenlerin bize umut vermeleri o kadar dokunmuş ki bize, bu yazıya ilham olmuşlar sağ olsunlar. Bazen olumsuzluklarda işte seni sevindirmek için bir umut, bir ilham bir mektup oluyor.
Sevgili dostum,
Bir dostum Emre Duman biraz önce bana bir dergi küpürü yolladı. 40 sene önce yazdığım ve zamanın ünlü Çocuk Dergisi Milliyet Çocuk’ta çıkan Ağaç ile alakalı şiiir 16 yaşın heyecanı son dörtlükte şöyle yazmışım.
“Kirazınla kanlandım
Eriğinle ballandım
Dallarında sallandım.
Ne güzelsin ey Yüce Ağaç.”
Kiraz kan yapar, bal erik bal yapar. Ne güzel şey. Farkına varmanın güzel şey ortaya koymanın yaşı olmadığını gösteren bir şiir.
Sevgili dostum,
Tam umudunu kaybetmeye başladığın zaman bir yerden bir hatıra, insan çıkar gelir ya “kul darda kalmayınca Hızır yetişmez” diye. İşte böyle bir duygu oldu bu şiir.
Sevgili dostum,
İşte umut böyledir. Bir gün “ Ne yapacağım” dersin 40 yıl öncesinden bir anı, bir sevdiğin şey çıkagelir ve sana umut verir. Sen sevinirsin bunu sevdiklerinle paylaşırsın. Hatta elin kalem tutar ve bunu senin gibi sevgili bir dostun vardır ona mektup yazarak anlatırsın. Hatta 40 yıl önceki mektup arkadaşın seni ziyarete geleceğini söyler, sende mutlu olursun der ki “ 40 yıl önce bana yazdığın mektupları halen saklıyorum. Gelince beraber okuyalım “der. Sevincin kat kat artar. İşte Umut böyle artar. Çoğalır Umut umutlara tohum olur. Fide olur. Yayılır. Hayat umut ile korku endişe arasında yaşanır derler. Ya da sevgi ile korku.
Sevgili dostum,
“Umut ve umutlu olmak” ne güzel şey değil mi? Umut işte böyle güçü duygu. Böyle olumlu ve olumsuz güçlü duygular insana hayat verir. “sevdiğini kaybetmekten korkarsın ona umutla bağlanırsın. O’nu üzmemek için okuyup da faydalanacağı kitaplar alırsın” Bu duygular pandemi gibi bulaşır, umut, hediye, sevgi...
Sevgili dostum,
Hediyeleşmeyi yaymak istersin, maddi imkanı olana tavsiye edersin, cimri ve vurdumduymazsa he der geçer. Ama hediye etse bir kişi o kitabı okuyupd a faydalanabilir geleceğe dair umut olabilir. Ama cimri insan bunu anlamaz. O maddi olarak kazandığını düşünür ama belki de birinin umutunu çalmıştır. Farkına varmaz. Paylaşmayı sevmeyende hayır yoktur.
Sevgili dostum,
Bu mektuplar ile kimseyi ima etme durumu yok. Yaşadıklarımızı yazmak ve anlatmak da görevimiz. Alıngan insan hava bulutlu dedin bana ördek dedin der. Alınmayan insan ise olumsuz şeyleri okuyarak olumlu yorumlar yapar “umutla kitaplar hediye edelim” der.
Sevgili dostum,
Bir hatıra bak bizlere ne duygular paylaşmamıza sebep oldu. Demek ki umutla eski hatıraları paylaşırsak umut başkalarına umut oluyor sevinç oluyor o bu sevinci mektubu aktarıyor, okuyan faydalanıyor, o paylaşıyor başka okuyan paylaşıyor damla dereye, dere ırmağa ırmak denize deniz okyanusa akıyor böylece. Bilmem anlayan anlasın. Emre Duman Kardeşime teşekkürler 40 yıl önceki güzel hatıraları paylaştığı için...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.