- 294 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
RÜZGÂRIN SAVURDUĞU MEKTUPLAR (3)
Kaydıraktaki bir çocuğun gözlerindeki parıltı gibiydi seni sevmek. Biraz düşme korkusu, biraz da sevinç. Yine de çok teşekkür ederim, uykumu var ya sayende uzaya gönderdim. Nasılsa seni manyak gibi düşünmekten gözlerim açık yatıyorum. Bir bir geçiyor günler, haftalar. Ah bir de uzamasa şu namussuz geceler. Şikayetim bunların hiç birisine değil de o tebessümün yok mu, öldürdün, öldürdün, can mı bıraktın bende? Diri diri toprağa öyle bir giresim geliyor ki, sen gelseydin bu durumlar olmazdı böyle.
Şu an değil, hele ortalık iyice bir durulsun, kaldığım yerden devam ederim seni sevmelere. Ama şimdi isteme benden, yapamam. Dünyada her gün katliam gibi ölümler sürerken, ortada canlı canlı cenazeler varken ve çiçekler solarken bir bir, yediremem kendime romantizmi, aşkı, meşki şimdi. Yazamam şiirler, güldüremem aleme kendimi.
Olur da sana zamansız gelirse ecel, işte sana söz, sana yemin, o vakit ağıtlar yakarım yokluğunda gecelere. Kalemim yas tutar, anılar tesellim olur ve daha fazla dayanamam hasretine, göz yaşlarıma teslim olurum, bu da benim sonum olur.
Ölüm senden önce bana isabet ederse şayet, -ki hiç kimsenin yarına çıkmaya açık çeki ya da senedi yoktur- bende değişen bir şey olmayacak emin olabilirsin. Olsa olsa en çok adım suskun şaire çıkar ki, ben bu yaşıma kadar bir tek seninle konuşuyordum.
Ne elim eline değmiş, ne gözüm gözüne. Bir de derin hasretin vardı ki kılıçtan daha keskin. Seni düşünerek ölmek. Dünyanın en güzel, en anlamlı ölümü bu olsa gerek. Ama sen yaşamalısın. Kuvvetle muhtemel ki, mutlaka bir şiir yazan bulunur sana. Ki sen bunu çoktan hak ediyorsun. Ama şu da bir gerçek, sakın ha göz ardı etme, hiç birisi de seni benim sevdiğim kadar sevmeyecektir.
Vecdi Murat SOYDAN
03 Nisan 2020, Isparta
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.