- 177 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Belalar Neden Geldi?
Cenab-ı Hak Firavun ve halkına akılları başlarına gelsin diye bazı musibetler verdi. Başlarına gelen belaların tesadüf olmadığını anlayıp yanlıştan dönmelerini istedi.
Onlara önce kuraklık ve kıtlık verdi. Fakat onlar bu başlarına gelenin Hz. Musa ve iman edenlerin uğursuzluğundan geldiğini ileri sürdüler. Ne tür mucize getirirse getirsin yine de ona inanmayacaklarını bildirdiler. (A’râf,130-132)
Kuraklığın ardından afet saçan yağmurlar geldi. Nil nehri taştı, Mısır toprakları, ekinler su altında kaldı.
Bir müddet sonra çok güvendikleri, zenginlikleri olan ekinleri çekirge istilasına uğrayıp, telef oldu. Akıllanmayınca bit istilasına uğradılar. Hadiselerden ders almaya hiç niyetleri yoktu. Bunun üzerine her taraf kurbağalarla dolup taştı. Kurbağalar hayatı ızdırap haline getirdiler. Mısır’lılar konuşmak için her ağızlarını açışlarında kurbağalar ağızlarına girmek için sıçrıyorlardı. (A’râf,133)
Hz. Musa bütün gayretiyle uğraşıyor ve onlardan ümit kesmemeye çalışıyordu. Mısır’lılar ise iman etmemekte çok kararlı davranıyorlardı. Hatta inananlara zulümlerini gittikçe arttırıyorlardı. Bunun üzerine Allah Mısır’daki bütün suları kana dönüştürdü. Yani iman etmeyenlere öyle gösteriliyordu. Yoksa iman edenler, bütün belalardan uzak mutlu yaşıyorlardı. Bu belalar birer ay ara ile gelip, birer hafta sürüyordu.
Mısır halkı belalardan dolayı her çaresiz kalışta Hz. Musa’ya koşup, belanın kalkması için dua etmesini, şayet bela kalkarsa kendisine inanacaklarını söylemelerine rağmen, her seferinde verdikleri sözü unutuyorlardı. (Zuhruf,49-50)
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.