ÇOCUKLAR AYNAMIZDIR / NE EKERSEK ONU BİÇERİZ

• 23 Temmuz 2023 Pazar 12:21:28

ÇOCUKLAR AYNAMIZDIR / NE EKERSEK ONU BİÇERİZ
Günümüzde okuryazar oranı yükselmiş, iletişim araçları hızla yayılmış ve en son teknolojiyi yakından takip ediyor ve kullanıyoruz. Hal böyle olunca insanın bilgisi, görgüsü ve dolayısıyla ufku genişlemeli ve daha medeni olabilmeli değil mi?
Bizim neslin insanları yokluk zamanlarını gördü. İlkokul bile görmemiş anne babalarımızın bizleri büyük fedakârlıklarla yetiştirmeye çalıştıklarına şahit olduk. Güzel ahlaklı, çalışkan, sabırlı, üretken insanlar olarak yetişmemize çalıştılar. Dinimizi diyanetimizi, saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü sosyal hayat içindeki davranışlarımızı; okumanın ve bilginin önemini yine onlardan öğrendik. Bizim anne babamız, akrabalarımız, komşumuz ve esnaflarımız bizim yaptığımız en ufak bir hatayı affetmezler, gözden kaçırmazlardı. Küçük hataların büyük yanlışlara sebep olacağının farkındaydılar ve anında düzeltilmesi gerektiğinin de bilincindeydiler. Günümüz çocuklarının haylazlığından, saygısızlığından, bencilliğinden, vb. bahsediyor ama bu hale nasıl geldiklerinden hiç söz etmiyoruz. Kimse bana televizyon, bilgisayar, internet, şimdilerde akıllı telefon martavalı okumasın. Siz nasıl yetiştirmişseniz çocuk öyledir.
Örnek 1: Bir bankada işlemlerim için sıra bekliyorum. Banko önünde iki tabura var, müşteriler ayakta kalmasın, işlemlerini oturarak yapsınlar, diye. Kadın sağ taraftakine oturdu, işlemler devam ederken beş- altı yaşlarında çocuğu yerinde duramıyor; yanındaki taburenin üstüne çıkıyor, bankoya uzanıyor. Anne belli ki farkında, görevliden bir kâğıt kalem istiyor, çocuğuna veriyor. Yalnız çocuk ayakkabılarıyla sürekli tabureye basıyor, iniyor tekrar çıkıyor, hoplayıp zıplıyor tabure üzerinde. Anne çocuğa hiçbir tepki vermiyor. Çocuk kirli ayakkabılarıyla insanların oturacağı yere basıp duruyor. İşlemlerini bitirip ayrılırken sonraki müşteri bayanı bu konuda uyarıyor, bayan ne yapıyor dersiniz: Bozuluyor tabi. Banka personeli gelip tabureyi temizliyor ve sonraki müşteri oturuyor.
Örnek 2: Çocuk parkında bir bankta oturup dinleniyor, etrafı seyrediyorum. Bir başka bankta birkaç kadın ve çocuklar var. Çocuklar ileri geri koşturuyorlar. Anneleri de onları seyrediyor. Çocuklardan biri bir fidanın başına geçip ağacın yapraklarını koparmaya başlıyor. Ürkek bir ses tonuyla, yapma yavrum, diyorum. Çocuk bana dil çıkarıyor, annesine bakıyor, tepki almayınca iki elleriyle ağaca saldırmaya başlıyor, tabi diğer çocuklar da… Annesi ne yapıyor dersiniz. İlgisiz çocuklara bakıp sadece gülüyor.
Örnek 3: Üçüncüsü sizin de şahit olduğunuz bir örnek olsun.
Ailecek misafirliğe gidiyorsunuz. Orada başka aileler ve çocukları da var. Büyükler konuşurken çocukların canı sıkılıyor tabi. Ne yasınlar; başlıyorlar yaramazlık yapmaya. Oraya buraya saldırıyorlar, kırıyorlar döküyorlar. Ev sahibi sesini çıkaramıyor, çünkü misafire ayıp olur, diye düşünüyor. Peki, çocukların anne babaları ne yapıyor? Ya görmezden geliyor ya da müdahil olmuyor. Çocuk da yaptığının gayet normal bir şey olduğunu düşünüyor. Sonra da bu çocuklar her bulundukları ortamda böyle davranıyor. Büyüdüklerinde de aynı davranışı sergilemeye devam ediyorlar.
Aile içinde sorumluluğu, nasıl davranması, konuşması, dinlemesi gerektiği öğretilmemiş ve gerektiğinde uyarılmamış çocuğun nasıl yetişeceği bellidir. Sonradan ah vah fayda etmeyecektir. Son devrin anne babalarında gördüğümüz en büyük hata: Çocuk ne yaparsa yapsın müdahale etmemek, uyarmamak... Siz daha sonra bu çocuğu nasıl terbiye edeceksiniz? Neden böyle oldu bu çocuk, derken hiç düşünmeyecek misiniz? Önceden düşünmeyenlerin sonradan düşünmeleri bir fayda sağlamaz. Eğitim ihmale gelmez. “Demir tavında dövülür. Ağaç, yaş iken eğilir. Bayram geçtikten sonra kınayı … yak. ”gibi atasözlerimiz boşuna söylenmemiştir.
Çocuklar ne prens ne de prenseslerimizdir. Onları sevgi arsızı yapmamalı, olduğundan daha farklı görmemeli, yanlışı doğruyu öğretmeli, gerektiğinde, “dur” demesini bilmeliyiz. Her yaşın bir sorumluluğu vardır. Çocuk da bu sorumluluğunun farkında olarak yetiştirilmelidir. 12.01.2020