ANCAK İNSANDIR KENDİNE VE ÇEVRESİNE ZARAR VEREN

• 17 Temmuz 2023 Pazartesi 11:25:55

ANCAK İNSANDIR KENDİNE VE ÇEVRESİNE ZARAR VEREN
Bir meczup dolaşıp duruyordu küçük bir kasabanın sokaklarında, “ Ne edersen kendi kendine…” sözünü tekrar ederek. Biraz da çarpık bir fiziği vardı. Nedense hep böyle önemli sözleri çarpık çurpuk tiplere, meczup görünümlü insanlara söyletirler bizim filmlerimizde, sinemamızda. Bunda da başka bir mesaj olmalı… Mesaj alıcılar için her şeyde bir mesaj var aslında. Anlayana sivrisinek saz misali…
Kişi, bir hastalığa dûçar olur, geçmişine bakarsınız hayatı yanlış beslenme, sağlıksız bir hayat düzeni içinde geçmiştir. Yani Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmemiştir. Çoğunlukla böyledir maalesef. Allah, akıl ve fikir vermiştir insanoğluna ve aklını kullanması gerektiğini, Kur’an-ı Kerim’de sık sık dile getirmiş, uyarmıştır. Peygamberlerle onlara rehber olacak kendi türünden insanlar göndermiştir. Ama insanoğlu ne yapmış? Allah’a kafa tutmuş, emir ve yasaklarını önemsememiş, uyarılarına dikkat etmemiş, peygamberlerini de dinlememiştir. Kendi enaniyetiyle, egosuyla, nefsinin arzularıyla hareket etmiş ve hem kendine hem de çevresine zarar vermiştir.
Kıyametin kopacağını bile bilseniz ağaç dikiniz, hadisine rağmen insan, çevreye zarar vermekten, üç beş dönüm toprak parçasını işgal etmek için kocaman bir ormanı yakıp kül etmekten geri durmamış, komşusunun ağacının gölgesi bahçesine düşüyor diye ağacı kesmekten çekinmemiştir. Topyekûn bir ağaç katliamına girerek dünyanın oksijen kaynaklarını kurutmuş, erozyona sebep olmuştur.
Çalıştığı işte mesaiden çalmaktan, işini doğru ve düzgün yapmamaktan, emanete hıyanetlik etmekten hiçbir üzüntü duymamış; ardından da aldığı ücretle geçinememekten, ailesinde huzursuzluktan, hayırsız evlattan şikâyet etmeye başlamış ama bunun nereden kaynaklandığının idrakine varamamıştır ya da varmak istememiştir.
Eline üç beş kuruş para geçince altına son model bir araba alıp, sağa sola hava atma gayretine girerek, trafikte kral benim havasıyla, ne hız sınırı ne trafik lambaları ne de yaya geçitlerini tanımış, yolların krallığına soyunup diğer insanların hak ve hukukları konusunda ufacık bir insafa sahip olmamıştır. Sonunda ölümlü bir kaza olunca da kabahati Allah’a havale etmiştir.
Başını sokacak bir ev arayan insanların bu ihtiyaçlarını suiistimal edip daha fazla para kazanma gayretkeşliği ile binaları doğru dürüst yapmamış, malzemeden ve işçilikten çalarak insanların hayalleriyle oynamış ve ufacık bir zelzele, deprem anında nice ailelerin ocağına kibrit suyu ekmiştir.
Bütün bunları ve daha nice olumsuz, yanlış, tehlikeli işleri kim kime yapıyor? İnsanoğlu yine insana yapıyor. Yani kişi ne yapıyorsa yine kendine yapıyor. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz atasözünü de hatırlayalım. Bütün bu olumsuzluklarla, zulüm ile âbad olanlar bir gün kahrile berbat oluveriyorlar. Allah’ın hiç acelesi yoktur. Gün gelir sokaklarda kral gibi dolaşanlar bakarsınız sürünüyorlardır. Aşağıların da aşağısındadırlar, insanlar dönüp yüzlerine bakmaz. Ta ki kişi hatasını anlayıp pişmanlığını dile getirip yaptıklarından dolayı Nasuh tövbesi edene kadar. Bunu da yapmazsa zaten öylece sürünerek ölüp giderler.
Bütün bunları neden anlattım? Malum deprem bölgesindeyiz, Erzincan’daki son depren hepimizin yüreğini dağladı. Yıllarca bilim insanları uyarıyor, deprem değil bina öldürür, diye… Bu binaları kim yapıyor, bunlara kim ruhsat veriyor? Kişi ve kurumlarda görevli sorumlular işini doğru dürüst yapsalar bütün bu felaketler başımıza gelir mi? Şu yalan dünyada her türlü yanlışı yapan, kabahati de Allah’a havale edip kendini temize çıkartmaya çalışan yine insanoğludur. Öyle yapmıyor muyuz? Her şey Allah’tan demiyor muyuz? Takdir-i İlahi demiyor muyuz? Biz işimizi Allah’ın emrettiği şekilde yapsak acaba başımıza felaket gelir mi? İşin özü dostlar, ne yaparsak biz kendi kendimize yapıyoruz. İyilik de yapsak kendimize, kötülük de yapsak kendimize…
Kimin ne olduğunu bilemeyiz. Bize bir şeyler fısıldayan meczup görünümündedir ama belki de Hızır’dır biliyor muyuz? Sözün özüne bakmak gerek, kimin, nerede, nasıl söylediğine değil. 26.01.2020