- 787 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANKİLER ( 3 )
KANKİLER ( 3 )
Nazlı her zamanki gittikleri kafeye, yalnız gelmişti. Arkadaşı, komşu kızı Ayşe,işinden dolayı-
çarşıda ayrılmış, sonra gelecekti. Pencereden dışarıyı seyrediyordu. Cumartesi olduğu
İçin, dışarıda yoğun bir kalabalık vardı. İnsanlar, sahil boyu yürüyüş yaparak gezip eğlenme-
ye çalışıyorlardı. Beş dakika sonra, kafeye Nil girdi .Her zamanki güzel şık giyimiyle göz –
kamaştırıyordu. Masaya yaklaşıp, gülerek selam verdi.
…………. Merhaba nazlı, nasılsın? Bu gün Ayşe yok, hayırdır bir terslik mi oldu ?
………… Hoş geldin Nil, yok canım, çarşıya beraber geldik, işi vardı sen git ben gelirim dedi. Evde-
renkli taşlarla, renkli boncuklarla, kolye, bileklik falan yapıp,bir dükkana veriyor. Eh işte
ne yaparsın ,babasının verdiği harçlık yetmiyor.
…………. Aile durumları çok mu kötü.
…………. Çok kötü sayılmaz, ama masrafları çok. Abisi Berkay afyonda okuyor, Babası Halil amca-
tek maaşla yetiremiyor. Oturdukları ev kiraydı, babası kredi çekip, evi üstüne aldı. Evin
taksitleri de var, ne yapsın, öğrencilere dışarıdan ücretle ders veriyor.
…………… Okul taksitlerini kim ödüyor?
…………. Okul taksitimiz yok çok şükür. Halil amca sevilen tanınmış değerli bir öğretmen. Bizim oku-
duğumuz okulda, müdüründen öğretmenine kadar, çoğunu tanıyor. Allah razı olsun, yöne-
timle konuşup, ikimizi kontenjandan kaydettirdi.
…………. Ayşe senin gibi konuşkan,nasıl denir hareketli heyecanlı biri değil. Ama gördüğüm kadarıyla
çok iyi anlaşıyorsunuz.?
………… Doğru söylüyorsun, Ayşe çok saf , temiz kalpli, sakin yapılı, ama birazda kırılgan biri. Söz –
verdik bu gün gelince, Aytekin’le Özgür gibi bizde kanka olacağız.
………… Nazlıcım, bir mahsuru, yoksa, izin verirseniz, bende sizinle kanka olmak isterim.
……….. Olur tabi , neden olmasın, şeref duyarız.
Bu sırada Ayşe kafenin kapısından içeriye girmiş, kendilerine doğru geliyordu. Selam-
verip oturdu. Sağa sola bir göz attıktan sonra.
………….. Kusura bakmayın biraz geciktim. Bizim kankiler daha gelmemiş?
…………. Ne yaptın komşu kızı, işlerini halledebildin ‘mi ?
…………. Hallettim sayılır, söyledim malzemelere zam geldi, bu fiyat artık kurtarmaz dedim, bu-
seferlik böyle olsun, gelecek sefere bir şeyler yaparız dedi. Ayşe çantasından bir bileklik-
çıkarıp, Nil’e uzattı.
…………. Bunu senin için yaptım Nil. Çam sakızı çoban armağanı, güle güle kullan.
………….. Nil bilekliği alıp şöyle bir göz gezdirdi. Renkli taş ve boncuklarla tasarlanmış çok güzel bir-
bileklikti.. Yerinden kalkıp ayşe ye sarılıp teşekkür etti.
…………. Ayşecim, şu küçük renkli taştan minik kalpler çok güzel. Birde ismimi yazmışsın. Harika.
Bunu hep takacağım, baktıkça hep seni hatırlarım.
………… Nihayet kankiler kafe ye giriş yapmışlardı. İkisi de bitkin bir haldeydi. Yüzleri yara bere,
İçinde , yüzlerinin bazı yerlerinde yara bandı vardı. Nil hemen ayağa kalktı
…………. Ne oldu böyle size, savaştan mı geliyorsunuz?
Ayşe sevdiği çocuğu bu durumda görünce, telaşlanıp üzülmüştü gözleri doldu.
…………. Özgür, iyimisin, kavgamı ettiniz.? Özgür Aytekin’e baktı.
…………. Sen mi anlatırsın yoksa ben mi ?
…………. Korkacak bir şey yok, merak etmeyin. Bir yanlış anlama oldu. Bizim galeride araba yoktu-
Özgürle birlikte , yürüyerek buraya geliyorduk. Önümüzde yaşlı bir teyze, yanında küçük –
bir kız çocuğu yavaş yavaş yürüyorlardı. Teyzenin her elinde bir çanta sebze, yiyecek dolu-
zorla yürüyor. Ben teyzeye selam verdim . Teyze bu çantalar ağır gideceğin yere kadar biz-
taşıyalım dedim . çantayı almaya çalışırken, teyze birden, hırsız var diye, bağırmaya başladı.
ne olduğunu anlayamadan, sağdan soldan insanlar üstümüze koştu, bizi ortaya aldılar.Biz’de
kendimizi korumak için vurmağa başladık. Bu sırada, bir el silah sesi duyuldu. Bir baktım,
Taner abi, Bizim sitede oturuyor. trafik polisi motorla geçerken bizi görmüş-
araya girip, kalabalığı dağıttı. Teyzeyi Taner abi zor ikna etti, yoksa şikayetçi olacaktı.
Pazar çantasının, içinde para cüzdanı varmış, kadıncağız korkmuş. Anlayacağınız durum bu-
hadi kahvelerimizi söyleyelim de kendimize gelelim.
Nil hemen garsonu çağırıp, siparişi verdi. Geçmiş olsun valla ne söyleyeceğimi bilemedim-
görünmez kaza mı desem. Merhametten maraz mı doğar desem?
…………. Ne dersen de, Nil biraz hırpalandık, ama birkaç kişiyi, iyi benzettim, Nasıldım kanki?
…………. Özgür çenesini tutarak gülümsedi, oğlum vallahi zorla gülüyorum, vahşi bir kaplan-
gibiydin, iki kişi ağız burun dümdüz, hastenelik oldu. Allahtan, komşun Taner abi-
yardıma geldi. Yoksa şu an ikimiz de komada hastanedeydik. Aytekin in gözü Nil’in-koluna –
taktığı bilekliğe gitti.
………… Hayırlı olsun bilekliğin, çok güzelmiş.
……….. Teşekkür ederim, sağ olsun,Ayşe yapıp bana hediye etti. Aytekin Ayşeye dönüp baktı-
…………. Ayşe yinemi ağladın sen, gözlerin kıp kırmızı, Hala 8 0 puan aldığına mı üzülüyorsun.?
…………. Hayır onun için değil, sizin halinize biraz üzüldüm. Nil hemen sordu.
……….. Ne oldu , Ayşe , az puan mı aldın.
……….. Dün matematik sınavından 80 puan almışım. Ben 90 puan bekliyordum. Hatta son-
soruyu da doğru yapmışım, ama sonucu toplarken yanlışlık olmuş.Öğretmenle biraz tar-
tartıştık, sınav kağıdına tekrar bakın dedim.sonunda kabul etti. Aytekin şaka yollu takıldı-
………… Ayşe beğenmiyorsan gel değişelim. Ben 50 puan aldım. Nazlı araya girdi.
………… arkadaşlar, o kadar emek verdik, daha iki hafta olmadan, okullar kapandı. Bu pandemide-
uzaktan eğitim hiç iyi olmadı. Önümüzde üniversite sınavları var. Yakında sokağa çıkma –
yasağı var diyorlar. Aytekin alaycı bir şekilde gülüyordu.
………… Vallahi hiç umurumda değil. Evde bol bol yatarım.
bu sırada kahvelerde gelmişti. Nil hemen çantasından, 200 lira çıkarıp garsonun eline sıkış-
tırdı. Garson genç çocuk, teşekkür ederek, parayı alıp cebine koyarak uzaklaştı. Kahvelerini
içerlerken,Özgürün gözü köşede oturan iki kişiye takıldı. Adamlar sık, sık, bulundukları masaya
bakıp duruyorlardı.Özgür eğilip Aytekinin kulağına, bak şu köşedekiler devamlı bizim kızlara-
bakıyor diye fısıldadı. Aytekin birkaç kez göz ucuyla kontrol ettikten sonra ,Özgür beni takip et
diyerek masadan kalkıp yürüdü, arkasından, özgürde onu takip etti. Masaya gelince,sordu
………… Neden sürekli bizim masamıza bakıp duruyorsunuz? Size yakışıyormu, hemen def olup gidin-
yoksa sizin için, çok kötü olur. Adamlar çok şaşıtmışlardı.
…………. Kardeşim siz yanlış anlamışsınız, bizim kötü bir niyetimiz yok.Bakın ben size açıklayabilirim-
………… Ben açıklama istemiyorum, aytekin elini sertçe masaya vurdu. Hemen kaybolun dedim size-
adamlar gayet sakin, soğukkanlı, bir şekilde, ayağa kalktılar. Bu sırada, Nil yanlarına geldi.
…………. Sakin olun arkadaşlar, bir yanlış anlama var. Aytekin bu arkadaşlar özel güvenlik görevlileri-
………… Bütün gün nereye gitsem peşimden gelirler.. Aytekin şaşırmıştı. Mahcup bir şekilde.
………… Özür dileyerek masalarına döndüler. Nazlı dalga geçer gibi
………… Daha yeni dayak yemişsiniz, bir daha mı dayak yemek, istiyorsunuz adamlara bak hizaya gel-
üstelik ikisi de silahlı. Özgür sende az değilsin Aytekini sen gaza getiriyorsun.
………… Ne bileyim ben, durmadan buraya bakınca, biraz gıcık oldum. Eee şu sokağa çıkma yasağı-
başlamadan, yarın bir şeyler yapsak mı? Nil hemen cevap verdi.
…………. Yarın benim misafirim olun. Birlikte Arsuz’a gidelim, tekneyle açılırız, size balık vururum-
güzel bir yemek, güzel bir gezinti olur. Ne dersiniz? Ayşe hariç hepsi olumlu karşılamıştı.
………… Nazlı elini Ayşe nin omzuna koydu, sen hiç üzülme kankim, ben ne yapar eder annenden-
İzin alırım. Hay Allah, hani biz kanki olacaktık. Durun ben çantama toplu iğne koymuştum.
Aytekin siz nasıl kanki oldunuz. Söylesene.
…………. Bak şimdi iğneyi parmağınıza batırıyorsunuz, Çıkan kanı karşılıklı olarak emiyorsunuz.
………... Özgür karşı çıktı. Hayır biz öyle yapmadık. Parmağımızdan çıkan kanı, birbirimizin kanına-
sürdük,tamam.Ne o öyle vampir gibi kan emmek, işin gücün dalga geçmek Aytekin.
üç kız parmaklarını delip, çıkan kanı bir bir lerinin kanına sürdüler. Kankiliğe ilk adımı-
attılar. Birkaç dakika geçmeden, Nil in telefonu çaldı. Tamam geliyorum diyerek ayağa kalktı.
………….Üzgünüm arkadaşlar gitmek zorundayım. Kızlar hazır olun yarın sabah 9 da sizi evden alırım.
Aytekin sizi daha önce alırım siz bana konum atarsınız .Kızların evi zaten yolumuzun üstünde-
hadi Allaha ısmarladık, yarın görüşürüz. Nil gidince korumalarıda berabar arkasından gittiler.
Birkaç dakika sonra , masaya garson gelip önlerine pasta ile kola bıraktı.
………… Nil hanım giderken hesabı ödedi.Bu Nil hanımın ikramıdır efendim.
………… Aytekin genç garsona, sordu. Sen Nil hanımı tanıyormusun. Az önce sana bahşiş verdi de.
………… O bahşiş değil. Ben öğrenciyim, Denizcilik yüksek okulunda okuyorum. Nil hanımla geçen-
sene tanıştık. Burda ki işi bana , Nil hanım ayarladı. Her gelişinde bana ayrıca masraflarım-
İçin yardımcı olur. Garson gittikten sonra, şaşkın bir şekilde bir birlerine bakıyorlardı.
………… Sessizliği Aytekin bozdu. Hadi yine çok iyisiniz kızlar. Kendinize çok iyi bir kanki buldunuz.
……….. Nazlı hemen cevabı yapıştırdı. Ne demek istiyorsun Aytekin, açık konuş, bizim Nil in zengin
liğinden mi yararlanmak istediğimizi ima ediyorsun? Nil siz gelmeden önce, kendisi bana –
bende sizinle kanki olabilirmiyim diye sordu. Bende olur dedim.
……….. Nazlı inanki şakayla söyledim. Bakalım ne söyleyeceksin diye . Tam da beklediğim gibi
gururundan, öz güveninden hiç taviz vermiyorsun. Ya kankin Ayşe’ye bir bak sanki beni, bir –
kaşık suda boğacakmış gibi bakıyor, öyle değil’mi Ayşe.
………… Benim yerime de aynı cevabı Nazlı verdi. Aytekin biz senin böyle saçma sapan şakalarına-
alıştık, bana artık sıkıcı gelmiyor. Çünkü kötü niyetli olmadığını biliyorum.
…………. Teşekkür ederim Ayşe, Ben sizin ne olduğunuzu biliyorum. Ama Nil de gerçekten, sizin gibi-
gururlu, temiz kalpli, size yakışır bir kanki olduğunu anlatmak istedim.
………… Araya Özgür girdi. Vallahi Aytekin, lafın nereye gittiği pek açık değil , ama niyetin-
dediğin gibiyse, sorun yok.
ertesi gün, Nil Aytekin in attığı konuma göre önce. Önce Aytekin’i sonra Özgürü evlerinden –
alıp yollarına yakın yerde oturan Nazlı ile Ayşeyi alarak ana yola çıkıp Arsuz istikametinde-
yola devam etti. Önde Nil’in yanında oturan Aytekin sordu.
…………. Neden jeep le geldin Nil, Porşe ye ne oldu?
………… Beş kişiyiz farkındamısın, sıkışarak gitmek istemedim.
…………. İyi yapmışsında, belki bende kullanırdım diye söyledim, Antakya dan gelirken kullandım ya-
tadı damağımda kaldı desem yeridir.
………… Ayşe hemen lafı soktu. Bu şey acaba yemek içmek gibi bir şey’mi, tadı damağında kaldı.
………… Bravo Ayşe. Türk dil kurumu gibi, hemen, beni gömdün yine.
………… Üzgünüm canım, her zaman sen mi şaka yapacaksın, bu da benden olsun.
Arsuz’a gelince, Nil arabayı iki katlı bahçeli güzel bir, evin önünde durdurdu.
………... Hadi arkadaşlar geçmiş olsun, son durak, diyerek kapıyı açıp, aşağıya indi.
…………. Nazlı eve bakarak sordu. Bu ev sizin’mi Nil? Yüzme havuzuda çok güzelmiş.
…………. Evet bizim. Hadi acele edelim. Hüseyin kaptan’ı bekletmeyelim. Arabadan çantalarını-
alıp, biraz ilerde iskelede bağlı bulunan tekneye doğru yürüdüler.İskelenin önünde elli, elli
beş yaşlarında, orta boylu , beyaz saçlı top sakallı bir adam bekliyordu
………… Nil selam verdi. Merhaba kaptan her şey hazırmı?
……….. Her şey hazır kızım. İstediğin gibi.
tekneye bindikten sonra Hüseyin kaptan , halatı çözüp dümene geçti, yavaş, yavaş açıklara –
doğru yol amağa başladılar. Sonra tekne sağa dönüp, kıyıya paralel bir şekilde yol almağa –
başladı. Herkes bir yere oturmuş etrafı seyrediyor temiz havayı içine çekiyordu. Nil arkadaş-
larına dönüp.
…………. Arkadaşlar ben alt kata kıyafetlerimi giyinmeye gidiyorum. Siz keyfinize bakın, diyerek alt
kata indi. Ayşeyle Özgür bir birine yakın oturuyordu,
…………. Nasılsın Özgür, bir yerin ağrıyormu?
…………. Yok ağrımıyor neden sordun.
………… Dün kavgaya karışmışsınız ya, akşam hep seni düşündüm.
………… Sağol ya, birazcık çenemde ağrı var ama önemli değil. Yinede beni düşündüğün için sağol-
Aytekin nazlıya fısıldayarak, bunların arasında bir şeyler mi var diye sordu.
…………. Senin kankin anlamazsa benim kankim ne yapsın. Özgür bıçaklanıp hastanelik olduğu –
günden beri Ayşe Özgüre aşık. Ama bir türlü açılamıyor. İlk adımın karşıdan gelmesini-
bekliyor. Birbirlerine yakışıyorlar değilmi? Çok tatlılar.
………….. Evet yakışıyorlar, lokma tatlısı gibi.
…………. Sen ne gıcık adamsın be, alay etmenin sırasımı, bari bülbül yuvası desen daha iyi olurdu-
………… Madem böyle bir şey var, sen bana söyleseydin, ben Özgüre sorar fikrini alırdım.
………….. Bilmiyorum Aytekin, Ayşenin babası biraz muhafazakar, Özgür ün ailesi Hıristiyan diye-
Kabul etmez diye ayşe’de korkuyor. Belki de, Özgürün ailesi kabul etmez. Anlayacağın iki-
ucu da pis değnek. Bir de, özgür sünnetli değil. Özgür gülmeğe başladı.
………….. Ne gülüyorsun şimdi fark edecekler, ayıp olacak.
…………… Tamam problemin biri şimdiden kalktı, sayılır. Özgürde, abisi de küçükken sünnet olmuşlar.
Özgürün annesi Vahide teyze, Hıristiyan ama alevi hırıstiyanlardan.Antakyanın bir köyünde-
doğup büyümüş, onlarda sünnet ettirme olayı varmış. Bu sırada Nil , balık adam kıyafetlerini-
giyip güverteye çıktı, hepsi yanına toplandılar. Nil seslendi.
…………. Hüseyin kaptan, daha çok yolumuz varmı? Gelince haber ver.
………… Az kaldı gelmek üzereyiz.. Nil son kez oksijen tüpünü,hortumu,kontrol ederken gözüne –
Ayşe takıldı, sanki gözlerinde bir korku vardı, dudakları kıpır kıpır oynuyordu.
……….. Ayşe iyimisin sen, neyin var.? Ayşenin gözleri dolmuş ağlayacak gibiydi.
………… Dalmasan olmaz mı? Balık yemesekte olur.
………… Ne oldu sana ,neden korkuyorsun?
………….. Ya köpek balığı karşına çıkarsa.
……………. Bak elimde zıpkın belimde bıçağm var.Hem ben profesyonel dalgıcım, belgem var.
merak etme bir şey olmaz. Tekne yavaşlayıp durdu. Hüseyin kaptan çapa atıp, yanla-
rına geldi . Tamam kızım geldik. Nil teknenin kıç tarafına gitti. Baş kamerasını takıp, göz-
lüğü gözüne, yerleştirdikten sonra, suya atladı.
Hüseyin kaptan, kamaradan, elinde tepsiyle çıkıp, kola kek servisi yaparken,Nazlı sordu.
…………. Kaptan, ne zamandan beri bu teknedesin?
…………. Kızım ben emekli kaptanım. Daha yeni geçen sene emekli oldum. Ben, buralıyım. Nil’in-
babası rica etti burada olduğum için, yaz, kış tekneye ben bakıyorum, işte bana bir ek gelir-
oluyor. İsterseniz size müzik açayım, istermisiniz?
………….. Çok iyi olur kaptan biraz neşemiz yerine gelsin.
aradan yarım saat kadar geçmişti. Nil yüzeli metre kadar uzaktan , suyun üzerine çıkmış-
yüzerek tekneye doğru geliyordu. Hepsi birden merakla, teknenin baş kısmına gittiler.
Nil tekneye çıktı. Üç tane her biri iki üç kiloya yakın kaya balığı vurmuştu . Balıkları bırakıp-
Hüseyin kaptana seslendi. Hüseyin amca. Bana bir şamandıra getirirmisin.
………… Ne oldu kızım, bir aksilik falan mı var?
………….. Evet var. İlerde dalarken, büyük kayaların oyuğunda, bir sürü ağzı bağlı plastik torbalar gör-
gördüm. Muhakkak içinde, kaçak bir şeyler var. Sen sahil güvenliği ara, ben gidip şamandı-
rayı oraya koyacağım, gelip bir baksınlar. Nil şamandırayı alıp, tekrar yüzerek şamandırayı –
torbaları gördüğü yere bırakıp tekneye çıktı.
………... Hüseyin amca, aradınmı?
…………. Aradım kızım, ama yemek zamanıymış, yemekten sonra, yola çıkarız dediler.
………….. Peki sen o zaman, balıkları hazırla, ben üzerimi değiştirip geleyim. Salatayı biz arkadaşlarla-
hallederiz. Nil hemen teknenin alt kısmına, Kamaraya üzerini değiştirmeğe indi.
her şey tamamlanmış, herkes sofraya oturmuş neşe içerisinde yemek yiyip sohbet-
ediyorlardı.. Aytekin ayağa kalkıp cep telefonunu eline aldı.
………….. Başta Nil ve kaptan Hüseyin amcaya, bize bu güzel fırsatı sağladıkları için,çok teşekkürler –
ederiz. Bu güzel anı, ebedileştirmek amacıyla, öz çekim yapmak istiyorum. Hadi çekiyorum
Bir, iki, üç, çektim. Teşekkür ederim arkadaşlar yemeğe devam edebilirsiniz. Arkadaşları-
Aytekin’i alkışladılar. Ayşe ,Aytekin in sözünü destekledi.
………... Hayatımda hiç bu kadar lezzetli balık yememiştim. Nil ellerine sağlık, Hüseyin kaptan –
senin de ellerine sağlık.
…………… Teşekkür ederiz Ayşe, diyerek masadan kalkıp eline dürbünü alıp uzaklara doğru--
baktı.henüz gelen bir tekne göremedi.
……………. Hay Allah, nerde kaldı bunlar diye mırıldanarak tekrar masaya oturdu. Eee Arkadaşlar-
okullar,tatil oldu, artık evden öğretim başlıyor..Ne düşünüyorsunuz? Önce Nazlı konuştu
…………….. Gerçekten bizim için çok kötü oldu. Bu bizim üniversiteye girişimizi engelleyecektir.Sen –
diyorsun Aytekin.
…………… Bende aynı fikirdeyim, zaten sormana gerek yok , her kes aynı şeyleri söylüyor.
Ayşe gayet sakin ve yumuşak bir sesle.
……………. Ben en çok bizim mahallenin küçük öğrencilerine üzülüyorum. O kadar emek verdik.Daha-
İki defa ders yaptık okul tatil oldu. Ne yalan söyleyeyim çok özledim onları. Bu sırada-
Özgürün gözüne uzakta bir karaltı takıldı. Eliyle işaret etti.İlerde bir karaltı var-
Nil dürbünü alıp baktı. Evet bu sahil güvenlik botu, buraya doğru geliyor.Bot kısa-
sürede teknenin200 metre yakınına kadar gelip,durdu. Dalgalar tekneye gelince, tekne-
bir sağa ,bir sola, bir aşağı, bir yukarı sallanıp durdu. Bot tekneye yavaş, yavaş yanaştı,
Bottan tekneye 30 yaşlarında genç bir üst teğmen indi.
………….. Hoş geldiniz üst teğmenim.
………….. Hoş bulduk, Hanımefendi. Siz mi ihbarda bulundunuz?
…………. Evet, ben ihbarda bulundum. Adım Nil. Şu ilerideki şamandıranın olduğu yerde büyük
kayaların arasına gizlenmiş plastik torbalar gördüm, Sizi aradım. Üst teğmen bottaki –
Ast subaya dönüp seslendi. Ast subayım, hazırlığınızı yapıp, şamandıranın oraya dalın, sonra
bir tutanak hazırlayıp, bana getirin. Ast subay emiri alır almaz baş üstüne komutanım dedi –
v e bot yavaş yavaş, Nil in bıraktığı şamandıraya doğru uzaklaştı..
…………….. Üst teğmenim , şöyle buyurun, Yemeğimiz var, çay kahve, ikram edebiliriz.
………….. Varsa soğuk bir sodanızı içerim. Nil komutana bir sandalye verip kıç tarafta bir yere –
oturttu. Arkadaşları yemek masasından meralklı gözlerle, onu izliyorlardı, bu arada kaptan
Hüseyin buzluktan, soğuk bir soda şişesi getirip komutana verdi.
…………… Kaptan avlanma ruhsatınız var mı ? teknenin belgelerini getir bir bakalım. Nil hiç umulma-
yacak bir şekilde.
………….. Üst teğmenim, bakıyorum, bizi suçluymuşuz gibi denetlemeye çalışıyorsunuz. Biz suçlu-
olsak, evraklarımız eksik olsa, burada durup sizi saatlerce beklermiyiz. Biz her dürüst-
vatandaş gibi , gördüğümüzü siz e bildirdik.
…………… Sakin olun hanım efendi. Tutanakta. Teknenin sahibini, teknenin, ismini cinsini yazmak –
zorundayız. Prosedür böyle. Bot komutanı belgeleri inceledi.Nil ayrıca balık adam belgesini-
getirip gösterdi. Yarım saatlik bir bekleyişten sonra,sahil güvenlik bot’u tekneye yanaştı,
Balık adam kıyafeti giyen ast subay,bottan seslendi.
…………. Komutanım, 6 adet plastik torba çıkardık, içlerinde, sentetik uyuşturucu hap, ve toz kokain-
var. Tamam ast subayım buraya gel, tutanağı yazıp imzalattıralım. Ast subay tekneye geçip-
belgelere bakarak tutanağı doldurdu, Nil’e imzalatıp tekneden ayrıldı. Her kesin neşesi-
tadı tuzu kaçmıştı.Nil arkadaşlarına dönüp baktı.
…………. Arkadaşlar, biliyorum bu gezimizin, sonu farklı oldu. Sizlerden özür diliyorum. Ama bunu-
mutlaka telafi edeceğim. Sözüm olsun. Eğer görmezden gelip, haber vermeseydim.-
vicdan azabı çekerdim. Bu sırada Ayşe nin telefonu çaldı.
………... Aloo, buyurun hocam.
………… Ayşe sınav kağıdını tekrar kontrol ettim. Haklıymışsın. Ben puanları toplarken dalgınlıktan bir –
puanı unutmuşum, hatta son soruyu yarım yapmışın, doğru giderken sayıları,toplarken yanlış-
toplayıp sonucu yanlış yapmışsın. 95 den 100 verecektim ama, biraz daha dikkatli olman için-
90 puan verdim. Kusura bakma kızım, sen benim en çalışkan öğrencimsin. Okullar kapandığı –
İçin , belki görüşemeyiz diye, seni aradım.
………… Çok teşekkür ederim hocam, size zahmet oldu. Çok sevindim, ellerinizden öpüyorum.
……….. Nazlı merak içinde sordu. Ne oldu Ayşe ,arayan hangi hoca? Ayşe nin sevinçten gözleri dolmuş
ağlayacak gibiydi.
……….. Matematik hocası aradı. Toplarken bir puanı unutmuş, 90 puan vermiş. Hakkını helal et dedi.
Aytekin hemen Ayşe yi alkışladı.
………… Seni tebrik ediyorum Ayşe. Sen bu çalışmayla, üç üniversite bitirirsin. Helal olsun sana.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.