- 307 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DEPREMİN ARDINDAN ( 2 )
DEPREMDEN SONRA…….. ( 2 )
Çadıra geldiklerinde, hava kararmıştı. Selma ömür’ü görünce , hemen koşup sarıldı.
…………. Sen çok mu hasta oldun bebeğim? Tutup kucağına aldı. Hem öpüyor, hem ağlıyordu.
………….. Şeyma lafa girdi. Merak etmeyin, durumu iyi. Elindeki ilaçları,seher hanıma uzattı.Bu-
İlaçları verin bir iki güne bir şeyi kalmaz.
Seher hanım, teşekkür ederek ilaçları aldı.
………….. Çok yoruldunuz, size bir T ürk kahvesi yapayım, beraber içeriz .
Poyrazla Şeyma, birbirlerine baktılar. Şeyma gülümseyerek.
…………… Size zahmet olacak ama madem öyle istiyorsunuz, içeriz.
Selma Ömür’ü yerdeki yatağına yatırmıştı. Şeyma yanına gelip yüzünü okşadı.
…………… Nasılsın cim cime, iyimisin? Birkaç gün dışarıda oynamak yok anlaştık mı ?
Ömür gözlerini tamam dercesine kırpıştırdı.
Seher kahveyi yaparken , konuşmağa başladı.
……………. Poyraz oğlum, Allah sizden razı olsun. Her işimize koşuyorsun.sayende yeni çadırımız-
sobamız oldu, çok şükür sayende yiyecek içecek, giyecek her şeyimiz var. Allah seni –
annene, babana, sevdiklerine bağışlasın. Sana her zaman dua edeceğim.
…………… Teşekkür ederim Seher teyze, gidince sizleri hiç unutmayacağım. Bir ihtiyacınız olursa-
Bana telefon edin, elimden ne geliyorsa yaparım.
……………Kızım, sen Poyrazın arkadaşımısın?
…………… Evet, Seher teyze. Poyrazla ben aynı okulda okuyoruz. Daha doğrusu aynı sınıftayız.
Poyrazın babasıyla benim babam, Hem arkadaş, hem de meslektaşlar.İkisi de ( İ TÜ ) de-
Doç. Doktor. Aile dostuyuz..
fazla konuşmayan Selma poyraza baktı.
…………… Size Ömür’ü Hastaneye götürdüğünüz için çok teşekkür ederim ben giderken ateşi azdı.
…………… Durum nasıl, dayınız enkazdan çıkarıldı ‘mı?
………….. Hayır çıkmadı. Az bir şey kaldı, yarın öğleye kadar çıkmazsa, enkaz kalmıyor.
Poyraz ve Şeyma, kahvelerini içip, çadırdan ayrıldılar.Seher Selma nın yanına gelip oturdu.
……………. Kızım bak görüyormusun ne kadar iyi aile çocukları? hem kibar, hem alçak gönüllüler.
……………. haklısın Seher teyze, ama sende öylesin, eğer sen olmasaydın, ben kuzenimi belki de-
bulamayacaktım. Televizyonda görüyorsun, bir sürü çocuk kayıp, ailesi bulamıyor.
…………… Ne bileyim kızım, tesadüf mü dersin şans mı dersin. Allahın takdiri diyelim.
……………. Hüseyin amca, bu gün gecikti Seher teyze?
……………. Bilmem ki, belki arkadaşlarına takılmıştır.
aradan iki gün geçmişti, Poyraz akşamüzeri iş bitimi Ömür’ün bulunduğu çadıra gitti.Ömür-
Seher hanımın küçük kızıyla çadırda oyun oynuyordu.
…………. Ömür gel bakayım yanıma, bak sana ne getirdim.
herkes merakla, Poyrazın elinde tuttuğu küçük kutuya gözlerini dikmişti.Ömür kalkıp yanına
yaklaştı. Poyraz kutuyu açıp,içinden işitme cihazını çıkararak ayarını yaparak Ömür’ün –
kulağına taktı.
…………. Şimdi beni nasıl duyuyorsun Ömür.
Ömür çok mutlu görünüyordu, gözleri ışıl, ışıl parlıyordu.
…………. Teşekkür ederim poyraz abi şimdi çok iyi duyuyorum diyerek Poyraza sarıldı.
………… Oh be . çok şükür güzel sesini duyduk Ömürcüğüm. Hayırlı olsun, güle güle kullan.
Poyraz dönüp, Selma ya baktı .
………….. Üç, dört gün önce, telefonla babamı arayıp, babama söylemiştim. Sağ olsun babamın-
tanıdık, tıbbi cihazlar satan tanıdıkları var onlardan temin edip gönderdi.
…………. Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum Poyraz. Bizim için yaptıklarını ne yapsak, hiçbir-
şekilde ödeyemeyiz.
…………… Ömür ün böyle gülüp, mutlu olması bence her şeye değer.Ömüre abisinden bir hediye
zaman,hızla akıp gidiyordu. Poyraz ve arkadaşlarının görev süresi dolmuş, geri dönme –
zamanı gelmişti . Poyraz la Şeyma akşam çadıra geldiler. Poyrazın bir türlü yarın öğleden-
sonra İstanbul’a gidiyoruz demeğe dili varmıyordu. Araya Şeyma girdi.
………….. Selma biz yarın,öğleden sonra, İstanbul a dönüyoruz.Önceden haber verelim dedik.
Ömür’ün gözleri dolmuştu. Poyrazın elini tuttu.
………….. Poyraz abi lütfen gitme burada kal.
…………… Üzgünüm Şeker kız, görevimiz bitti. Bizim yerimize yeni ekipler gelecek.Ama sizleri-
hiç unutmayacağız. Devamlı telefonla görüntülü olarak görüşürüz. İsterseniz Selma-
ablanla, sende bizimle birlikte gelebilirsiniz. Evimiz büyük çok sevinirim.
Ömür Selma ya baktı göz, göze geldiler. Selma hiç ses çıkarmayınca, araya seher hanım-
girdi.
…………… Poyraz sana çok alışmıştık. Sizi çok özleyeceğiz.
Poyraz ayağa kalktı, biz artık gidelim, yarın inşallah veda etmeğe geliriz. İyi geceler.
Poyraz ve Şeyma gittikten sonra, çadırın içini,bir sessizlik bir hüzün kaplamıştı.
Seher hanım, Selma’nın yanına gelip oturdu.
…………. Selma, kızım bence hiç durma, fırsat varken sizde beraber gidin. Milletin halini görüyorsun-
su yok, banyo yapamıyoruz, tuvalet dersen neler çekiyoruz. Ömür daha küçük. Bak zaten-
halkın çoğu memleketi terk edip başka yerlere göç ediyor.Kovmak gibi olmasın ama bu-
sizin için büyük bir fırsat. Bu insanlar çok iyi insanlar, güvenilir insanlar. Bence bir düşün-
seni anlıyorum , bütün aileni kaybettin. Ama hayat tüm zorluklara rağmen devam ediyor.
yemin ederim bana, böyle bir fırsat gelse hiç kaçırmazdım. Ne zamana kadar dayanacaksın-
okulun var, Ömür’ü yanında götüremezsin, kimseye güvenip bırakamazsın.
…………. Şu anda hiçbir şey düşünecek halde değilim Seher teyze. Sabah ola hayrola.
Ertesi gün ayrılık saati gelmişti. Selma, ömür, Seher hanım ve kızları , çadırın önünde duran-
Otobüsün yanına geldiler. Etraf da kimse yoktu. Beş dakika kadar bekledikten sonra,kaldıkları-
konteynır evlerden çıkıp arabaya doğru gelmeğe başladılar. Poyraz onları görmüştü, Şeyma-
ile birlikte yanlarına geldi. G özleri dolmuş ağlayacak gibiydi. Ömür’ü tutup kucakladı, yanakla-
rından öptü.
…………. Hoşça kal Ömür, seni çok özleyeceğim. Cebinden bir zarf çıkarıp, Ömür’ün eline tutuşturdu-
bak bu zarfın üzerinde telefon numaram yazıyor. Beni ararsın konuşuruz. Ömür de ağlamağa
başlamıştı. Cılız, boğuk bir sesle konuştu.
…………. Ne olur gitme, burada kal , poyraz abi.
………… Ağlama Ömür , şimdi beni de ağlatacaksın. Sen istersen ben yine gelirim. Öyle değil’ mi-
Şeyma, geliriz değil’ mi ? Şeyma ömür’ü kendi kucağına alıp öptü,
……….. Ağlama Ömürcüğüm, tabi geliriz. İstersen sende bizim yanımıza gelebilirsin.
bu sırada her kes arabaya binmiş arkadaşları hadi gelin diye sesleniyorlardı.Poyraz Selma ,ile-
vedalaştı.
…………. Sizleri tanıdığım için, çok mutluyum Selma, kendinize dikkat edin.
………… Bizde seni tanıdığımız için çok memnunuz Poyraz. İlk tanıştığımız gün, söylediğim kaba sözler-
den dolayı özür dilerim. Hakkını helal et.
………… Sen hala oradamısın Selma, ben unuttum bile sizde hakkınızı helal edin. Seher teyze bunları-
sana emanet ediyorum. Bir şey olursa beni arayın,
……….. Gözün arkada kalmasın Poyraz.Yolunuz açık olsun Annene babana selamlarımızı ilet.
Poyraz ile Şeyma vedalaştıktan sonra otobüse binerek el salladılar. Otobüs, yavaş, yavaş-
uzaklaşarak gözden kayboldu. Selma Ömür ün elinde tuttuğu zarfı aldı, üzerinde Poyrazın –
Telefon numarası yazıyordu. Zarfı açtı içinde beş yüz dolar para vardı. Üç yüz dolarını ayırıp-
Seher hanıma uzattı.
………….. Bunları sen al Seher teyze, nasıl olsa birlikte yiyip içiyoruz.
………….. Sağ ol kızım, Gerçekten bu çocuk bir melek. O kadar düşünceli bir insan ki Yani babamın –
oğlu olsa, bunu yapmaz. Allah razı olsun, yolu açık olsun.
Poyraz gideli 15 gün olmuştu. Gittikten sonra vaziyet giderek kötüleşmeğe başlamıştı.
eskisi gibi yardım gelmiyor, erzak almak için gittiklerinde, yardım gelirse dağıtacağız diye-
eli boş gönderiyorlardı. Sadece yemek alabiliyorlardı. Su sıkıntısı,hijyen sorunu devam –
ediyordu. Üstelik havalar ısınmağa başlamış,salgın hastalık olacak diye uyarılar yapılıyordu.
Ömür Seher hanımın kızlarıyla dışarıda oynayıp,zamanını öyle geçirirken ,Selma, mutsuz-
çadırın içinde ağlayıp üzülerek yatıp kalkıyor, bazen, çadırdan çıkıp, çöken binaların etrafında
bilinçsizce ,avare, avare, dolaşıyordu. Psikolojisi tamamen bozulmuştu. Seher hanım artık-
dayanamadı, gizlice Poyrazı aradı.
………… Alo poyraz, oğlum kusura bakma seni rahatsız ettim. Selma nın durumu hiç iyi değil. Benim-
seni aradığımdan haberi yok. Hani giderken demiştin, benimle birlikte gelin diye.Oğlum-
biz iyi kötü idare ediyoruz, Bu yavrucaklar perişan, mümkünse bunlara yardım et.
………… Ben de onları düşünüyordum Seher teyze. Gelmek istemiyorlarsa ben ne yapabilirim ki.
Ömür de sen gittikten sonra çok üzüldü. Bence ömür israr ederse Selma gelmeyi kabul eder.
…………. Peki Seher teyze, ben bir Ömürle konuşayım bakayım o ne söyleyecek.
………… Poyraz bir iki dakika bekle, Ömür benim kızlarla çadırın yanında oynuyor, hemen çağırayım.
……….. Aloo, Poyraz abi.
………….. Ömür, nasılsın canım iyimisin?
………….. İyiyim, ama seni çok özledim. Ne zaman geleceksin?
………….. Gelirim ama bir şartla. Gelince senide alıp İstanbul a götürürüm kabul edermisin?.
………….. Ederim ama Selma ablam burada yalnız kalır.
…………. Yalnız kalmaz onu da alır birlikte geliriz. Sen Selma ablanı ikna et. Ben yarın yola çıkıyorum-
Öbür gün sizin yanınızdayım anlaştıkmı?
…………. Tamam anlaştık.
Poyraz yarın yola çıkıyorum demişti ama , işleri çıktığından dolayı, ancak bir hafta sonra-
Antakya’ya gelebilmişti. Yanında yine arkadaşı Şeyma vardı. Çadır kente doğru giderken-
Şeyma başını çevirip, Poyraza baktı.
………….. Poyraz baksana etrafına, hiçbir değişiklik yok, geçen sefer geldiğimiz gibi.Her taraf harabe-
her yer toz duman, hala enkazlar kaldırılmamış.
…………… Görüyorum Şeyma. Herkes ellinden geleni yapmağa çalışıyor.Deprem sadece burada değil ki
biz sadece, burayı görüyoruz. Bu arada, çadır kente ulaşmışlardı. Poyraz arabayı park edip-
Şeyma ile birlikte çadıra doğru yürüdüler. Seher hanım onları görünce işi bıraktı.
………….. Hoş geldiniz diyerek sarılıp kucaklaştı. Gelmeyeceksin sanıyordum Poyraz, beni yanılttın.
…………. Acil işim çıktı Seher teyze, üzgünüm biraz geciktim. Ömürle ablası nerdeler.
…………. Şu birkaç çadır ilerde bir komşu var. O mezarlığa gidiyormuş, birlikte gittiler . Durun size çay –
yapayım. İsterseniz kahve yapayım.
…………… Bu kadar yolculuktan sonra , güzel bir demli çayını içeriz Seher teyze.öyle değil mi Şeyma.
………….. Evet bu yorgunluğun üzerine iyi olur.Seher teyze sen çayı hazırlayana kadar, biz poyrazla-
Erzak dağıtılan çadıra bir gidip bakalım, sonra geliriz.
Seher hanım hemen ocağa suyu koyup çayı demledikten sonra , çadırdan çıkıp, yarım –
kalan çamaşırları sermeye başladı. Birkaç dakika sonra, Selma ile Ömür karşıdan göründü-
Çok üzgün oldukları yüzlerinden belli oluyordu, Selma’nın gözleri ağlamaktan, kızarmıştı.
…………… Gözün aydın Ömürcüğüm, Poyraz abin’le Şeyma ablan geldiler.
………….. Hani nerdeler?
…………. Erzak dağıtılan çadırdalar, birazdan çay içmeğe gelecekler.
Ömür hemen, erzak çadırına doğru koşarak uzaklaştı.
…………. Seher teyze hayırdır, daha gideli kaç gün oldu ki geri geldiler.
Seher hanım, son çamaşırı astıktan sonra, Selma ya baktı.
………….. Gel kızım, içerde konuşalım.
Birlikte çadıra girdiler.
………….. Bak kızım, kusura bakma, senden habersiz, Poyrazı aradım ve gelmesini rica ettim. Gel-
bunları al götür dedim. Poyraz istemezlerse ben nasıl yardımcı olayım dedi.Sonra, Ömürle-
konuştu.Ömür ben gelirsem Selma ablam yalnız kalır dedi. Poyraz da tamam sizi götürmeğe-
geliyorum, sen Selma ablanı ikna edersin dedi.Seher hanım çok duygulanmış, gözleri –
dolmuş ağlayacak gibiydi. Kızım kendini düşünmüyorsan,Ömür ü düşün, Okula başlayınca-
koyacak güvenilir biri yok. Bak nasıl sevindi koşarak gitti. Bak ben hislerimde kolay, kolay-
yanılmam. Bu gençler. Kültürlü iyi aile çocukları.Bir telefonla çıkıp geldiler. Ömür’ü de çok-
seviyorlar. Ne kaybedersin, beğenmezsen, çıkar geri gelirsin. Burada durdukça daha kötü-
oluyorsun, beni yanlış anlama. Selma Seher hanıma sarıldı.
…………… Aşk olsun Seher teyze, ben senin kalbinin ne kadar temiz olduğunu bilmiyormuyum.
………….. Senin hakkın ödenmez.Tamam bunca yolu bizim içim gelmişler gideceğim. Sen üzülme.
bu sırada çadırdan içeriye Poyraz’la Ömür girdi, el ele tutuşmuşlardı. Arkasından Şeyma –
girdi. Selamlaştıktan sonra havadan sudan, sohbet başladı. Seher hanım,çayları dağıtmağa-
başladı. Poyraz sordu.
…………… Seher teyze senin çocuklar nerede?
………….. Onları annemle çadırların sonunda bir çocuk parkı var ya, oraya gönderdim. İkisi de –
kız çocuğu, dikkat etmek lazım. Çocukları kaçırıyorlar diye duyduk. Ne olur, ne olmaz.
çaylar içildikten sonra, Şeyma ayağa kalktı, Biz artık gidelim yolcu yolunda gerekmiş-
…………… Poyraz biz gidip arabada bekleyelim, Selma’yla Ömür hazırlanıp gelirler.
Poyraz’la Şeyma gidince, hemen eşyalar toplandı, zaten fazla bir şeyleri yoktu, hepsi iki-
poşeti ancak doldurmuştu. Birlikte arabanın yanına geldiler. Selma Seher hanıma sarıldı.-
………….. Hakkını helal et Seher teyze, herkese selam söyle, sizleri çok özleyeceğim.
…………. Helal olsun kızım, sen de hakkını helal et. Selametle gidin. Vedalaşma bittikten sonra –
yolcular arabaya bindi. Araba yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Seher hanım gözü yaşlı-
araba gözden kaybolana kadar el sallayarak dönüp çadıra doğru yürüdü.
İstanbul’a geleli iki hafta olmuştu. Poyrazın annesi, Nesrin hanım, babası Murat bey çok-
güzel karşılamışlardı. Ev tripleks dedikleri üç katlı, havuzlu büyük bahçesinde meyve ağaç-
ları olan, çok güzel bir evdi. Alt katta bir odayı Selma’yla Ömür e vermişlerdi. Murat bey’le-
eşi Nesrin hanım ikinci katta, Poyraz çatı katı denilen en üst katta kalıyordu. Eve birde her-
gün gelen 40 yaşında, yardımcı bir bayan vardı. Ömür hemen evdekilere alışmıştı. Poyrazın
arkadaşları sık , sık geliyor bahçede sohbet edip eğleniyorlardı. Selma devamlı odasına-
kapanıyor, yemek haricinde dışarıya pek çıkmıyordu. Ara sıra pencereden bakıp, Poyrazın-
gelen arkadaşlarını seyrediyor onların konuşmalarını dinliyordu. Poyraz bazen gitar çalıyor-
arkadaşları neşe içinde gülerek şarkıya eşlik ediyorlardı. Hepsi çok iyi insanlardı.Bazen-
Ömür’ü yanlarına çağırıp şakalaşıyorlar, birlikte gülüyorlardı. İçi çok rahat değildi-
gülümsemek istiyor ama aklına ailesi ve Antakya daki geçirdiği günler geliyor, birden-
gözleri doluyordu. Hele Nesrin hanım, Okuldan gelince Ömür’ü yanına çağırıyor salonda-
40 yıllık arkadaşmış gibi, sohbet ediyor, fıkralar anlatıyor, bazen eline kağıt boya kalemi-
verip resim yapmasına yardım ediyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.