Sonsuzluğu çağır imdada.!!
Seyir defterim sizlere ömür
İnsan içine çıkmak yerine içimize gömülmek vakti belli mi?
Kimseden kimseye fayda yok
Zira mevsimlerin ziyaretçi şiiriydi az önce birer nüsha yazıldı
Böyle yaşamaktansa... Dedi uslu çocuk
Sıska kollarıyla kopardı kıyameti
Yürekte yaktı gecenin şiirini
O vakit sordum cenneti
...
Suçların savunması,
Sesimi duy! Küsmedim hiç. Sevdim. O vakit ila ki bir çiçek bahşetti bana Allah. İlla ki ılık güz akşamlarında gündüz gibi gözlerimin içine koydurdu denizi. Denizdeki heybetli dalgaları… Kolay değil. Sevmek kolay değil. Bir gün… Taraçada beyaz bir çiçek buldum. Dünyalar benim oldu. Dedim ki Allah her an bizimle. Allah isterse dilediğini zengin ediyor. Beni de zengin etti. Beyaz çiçeğin ziyaretini nimetten bildiğim ve onun pembeleşen yapraklarını yakama taktığım için Allah himaye etmişti kalbimi. Ardından… Geceyi üçe böldüm ve geceyi hâl ettim diye Allah’ın huzuruna çıkmıştım
Sesimi duyuyor musun? Buralar pembe çıtır güllerin bahçesiydi bir zamanlar ve sırtımı hüzünden eğen zamana rağmen bu vaziyet hep bir yavrunun doğumunu hatırlatıyordu bana. Kim doğmuştu karanlık çağın zilleti ve zulmü içinde? Allah’ın nuru kimdeydi?
Bendeki iç… İçteki beni teşbih etmiş olsa gerek. Boşluğu okşayan ipeksi kanatlardayım. Leylak rengi zamanların da hayat hakkı var elbette. Ne yazarsam yazayım kuşların ağzında can havli kesilir varlığım. Ürperir siyah, soğuk ve tutsak bin bir yüklem. Beşikten bozma evler gibi göz kırpar cennetime heyelanlar. O zaman ta toprağın içine girer dünya cenin olarak.
Sevda illeti ile cilveleşmem bu kadarıyla sınırlı değil. Atlarla gülüşmek ve nefes nefese koşmak vaktidir yeniden. Ruhuma canı üflense ve rüzgârlar göğün damlasına kaldırsa beni. Keşke…
Ne güzel olacaktı gülünce. Bitirince hikâyemizi ne güzel olacaktı sahi hürriyet adına kendini savunmalar. Oysa şiir kendi kendinin etidir hep. Özgürlüğe yükselen bu hikâye ne vakit bitecek? Veyahut bitecek mi? Hikâye hiçbir vakit hiçbir cihette son bulmayacak. Ömrümüz varmış diyeceğiz.
Istırap çekenin aklı dururmuş. Öyle de oldu. Aklım durdu. O gün yağmur şehri dürercesine sağanak halinde yağınca bütün övgüleri o’na sakladım. O’na vardım yekpare. Söz bitti. Sonunda gecenin siyah kıvrımlı teninde aklımın feryadını koparan ben, geceden de ıssız kaldım. Ruhuma canı üflendi. Rüzgârlar koşturdular ayaklarımı göğün damlasına. Rüzgârlar ile bitirildi özgürlüğe ümit burcunda yükselen hikâye.
Mahvash // Munise Senem UÇAR
Ana Karakterler:
Seyir, İç, Istırap, Sonsuzluk,
Sonsuzluğu çağır imdada.!! Yazısına Yorum Yap
"Sonsuzluğu çağır imdada.!!" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
29 Haziran 2023 Perşembe 10:13:18
Geceyi üçe bölüp hâl edişiniz :)
Leylak rengi zamanlar :)
O'na sakladığınız övgüler ve O'na dönüşünüz :)
Daim olsun inşaAllah diyerek kurban bayramınızı da kutlayalım
Mahvash / Münire Senem UÇAR hanımefendi
Mahvash
@mahvash
Her ziyaretinizde yazımı okumuş olmanız beni yazdıklarım adına umutlandırıyor
Teşekkür ederim
İyi bayramlar diliyorum.
Teşekkür ederim
İyi bayramlar diliyorum.