- 337 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sokakta Oynayan Son Nesil
Sokakta oynayan son nesil"
Ceplerine koyduğu bilyelerin sonuncusunu yere düşürünce taş zeminden "cınk" diye ses yükseldi avluda.
"Hay Allah !" dedi gayriihtiyari. İki cebi de ağzına kadar doluydu.Bugün " Misket Memeti" mutlaka yenmeliydi. Elinde ne var ne yoksa yutmalıydı. Sol elinin avucunda sıktığı "eneke" bilyeyi cebine koymamıştı.Kırmızı beyaz renkli yanardöner şekliyle göz alıyordu.Birçok arkadaşı iki üç katı fiyat teklif etmişlerdi de vermemişti.
"Kim var orda" Sertçe söylenen bu sözle irkildi.Yakalanmaması lazımdı.Eğer annesi onu bu halde görür de babasına söylerse hem dayak yiyecekti hem de ahır cezası alacaktı. Avluda bulunan dibeğin arkasına itina ile saklandı.Annesi göz ucu etrafa baktı kimseyi göremeyince"Kedidir" dedi ve içeri girdi.
Semih derin bir "oh" çekti. Yüreği ağzında koşar adımlarla avludan dışarı çıktı. Çakır gözleriyle etrafı kolaçan ettikten sonra evlerine paralel uzayıp giden tren raylarının karşısındaki tepeye doğru koştu. Sağ elini sağ gözünün üstüne kaldırarak, bir komutan edasıyla etrafı kolaçan etti.Gelen giden yoktu.Dizlerinin üzerine çökerek ellerini toprağa teyemmüm yapar gibi sürttü.Elleri bilyeleri iyice kavramalı ve kaymamalıydı.Diğerleri gelene kadar sol avucundaki enekesini yere attı.Onu da toprakta epey yoğurdu.Cebinden çıkardığı birkaç bilyeyi yan yana dizdi.Adımlarıyla eneke yerini ayarladı.Yaklaşık üç metre mesafe vardı.Oradan eneke bilyesini fırlattı. Yan yana dizilmiş bilyelerin herbiri bir tarafa dağıldı.
Sağ elini yukarı kaldırarak ayağa fırladı ve "İşte bu" dedi. İyice hırslanmıştı.Dağılan bilyelerini toparlarken beklediği arkadaşları gelmişti.
"Misket Memet" yoktu aralarında.Sınıftan arkadaşı olan Salih’e doğru koşarak;
"Memet nerede? " dedi. Salih’te Semih’e doğru adımlarını sıklaştırıp;
"O gelemedi"
"Neden?"
"Ninesi çok rahatsız onun başını bekliyorlar.Hoca başında Yasin okuyor."
Salih duruma bayağı üzüldü.Arkadaşlarına dönerek;
"Hadi arkadaşlar, Memetgile gidiyoruz.
Grup halinde hızlı hızlı iki sokak ötede mahalleye dikey olarak dağın eteğinde bulunan evlerine geldiler.Evleri iki katlıydı.Taş yapılı evlerinin dış merdivenleri ahşaptı.
Evin çatı saçakları merdiveni örter vaziyetteydi. Eve yaklaştıklarında derin bir uğultu ve ağlaşma sesleri ayyuka çıkmıştı.Belli ki Memet’in ninesi ölmüştü.Merdivenleri ikişer ikişer çıkan Semih, Memet’i ağlar vaziyette buldu.Sessizce yanına gidip oturdu.Elini omzuna atıp beraber ağladılar.
Gelen gidenler çoğalmış, camiden ise salâ verilmeye başlamıştı.İkindi namazını müteakiben cenaze mahalle camisinden kaldırılacaktı.
Mahalleli bir olup onları hiç yalnız bırakmadılar.Yaklaşık on gün boyunca yemekleri farklı farklı komşular tarafından taşındı durdu.
***
Mahalenin harman yerinde grup grup arkadaşlarla farklı oyunlar oynamaya başlamıştık.Birdirbir, uzuneşek, çelikçomak vs.oyunlar oynanıyordu.Cenazenin gelen gidenleri azalmıştı.Misket Memet’i sabırsızlıkla beklerken karşımda babamı görünce heyecandan kalbim duracak sandım. Kulağımdan tuttuğu gibi evin yoluna koyulduk.Hem saydırıyor hem tekme atıyor hem de kulağımı sıktıkça sıkıyordu.Şansımdan mıdır nedir bir Allah’ın kulu yanımızdan geçmiyordu.
Karşıdan gelen mahalle caminin imamı Şefik hocaydı.Öğlen namazını kıldırmış evine gidiyordu. Babam halâ kulağımdan hışımla tutmuş çeke sürüte eve götürüyordu.Bu sefer "ahır cezam" daha ağır olacaktı.Babamın yüzü kıpkırmızı eli kulağımda giderken Şefik
amca bize doğru hamle yaparak babama munis bir yaklaşımla;
"Hayrullah bey, Çocuğun kulağını bırak koparacaksın" dedi.Beklediğim tepki gelmişti.Ama babam o kadar kızgındı ki elini bir türlü kulağımdan çekmiyordu.Sinirli sinirli hocaya cevap verdi;
"Hocam, sabahtan akşama kadar sokakta oyun oynuyor." dedi.
Şefik hoca , kendinden emin bir şekilde yanımıza yaklaştı. Beni kendine doğru şevkatle çekerek babama yöneldi;
"Hayrullah bey ! Bırakta oynasınlar, onlar sokakta oynayan son nesil" dedi.
Eve doğru giderken hocanın ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum.
Selim ADIM
"Tandırbaşı Hikayelerinden
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.