- 423 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TEMİZLİK İMANDAN GELİR
TEMİZLİK İMANDAN GELİR
Dün günlerden Salı idi. Sokaklarda yürüyordum Isparta’da. Birden en yakın caminin hoparlörlerinden ezan sesi yükselmeye başladı. O sırada baktım yolumun üstünde ağzı kapaksız 5 litrelik bir pet (plastik su şişesi) rüzgârla yuvarlanıyor. İçimden bir ses " Al bunu haydi çöp bidonuna at! Herkes böyle umursamaz ise ortalık çevresel atıklardan leş gibi olacak! Belki seni bu çöpü atarken apartmanların pencerelerinden ya da yoldan geçen bir kişi görür, en azından ona örnek olursun, kafasında bir iz yaparsın!" dedi. Yüreğimin sesini dinledim. Rüzgârla yerde yuvarlanan pet şiseyi aldım en yakın çöp kutusuna ( 10 -15 metre ileride yolun sağında) attım. Tekrar sol şeride geçtim. 15 - 20 metre daha gidince baktım yine yolumun üstünde cam maden suyu şişeleri, plastik yarım litrelik su şişeleri rastgele yola atılmış. Belli ki cadde üstünde dün gece öbek öbek toplanan genç gruplar, içip içip oldukları yere afedersiniz mıçar gibi atmışlar! Kendi kendime suratımı ekşittim?! " işte bizim gençliğımiz, yeni nesil işte bu! Bu kadar duyarsız l, bu kadar zıpır!
Bu kadar sorumsuz bir gençlik! Yaşadıkları gezegenden habersiz, sirkede b/it gibi yaşıyorlar! Bunlar da adam olacak da bu memleketi kurtaracaklar?! "diye sessizce içten köpürerek konuşurken eğildim yere, o atıkları da aldım, yine yolun karşı tarafındaki ikinci bir Belediye çöp bidonuna attım.
Atmak için yürüdüğümde çöp kutusunun başında 60 yaşlarında bir adam çöp kutusunun başında eğilip içine bakındı, elleriyle üstteki çöpleri şöyle bir karıştırdı! Gözüne yarar bir şey bulamamış olacak ki bir şey almadan elindeki bez çantayla yürümeye başladi..
Amca geri dönüşüm topluyorsan, al bunları!" diye seslendim, elimdeki cam şişeleri ve plastik petleri gösterdim! Adam oralı olmadı, yüzüyle " Olmaz onlar işime yaramaz, yok onlara ihtiyacım" dercesine başını kaldırıp yürüyünce, elimdekileri yine çöp kutusuna attım. ( Amca dediğime bakmayın ben 69 yaşındayım ama saçlarımda ak yok, beni gören 45 zanneder :) o benden daha genç aslında!! )
İçim kendimce huzurlu yürümeye devam ederken, belediye otobüslerinde tramvayda elinde cep telefonu oturup da yanı başında dikelen yaşlıları görmezden gelip yer vermeyen zıpırlar, sıpalar gözümün önünden geçti. Öyle ya anası babası eşek olmasa onlar da sıpalık yapmazlardı" diye düşünürken caminin minaresinden okunan ezan daha hâlâ bitmemişti.
Ben camiye gidip namaz kılmam, ama kendimce yüreğimde yaşattığım bir Tanrı ve doğa inancım vardır. İsteyen gitsin, imamın ardında saf tutsun beni hiç ırgalamaz. Benim de onları hiç ırgalamam gerekir. Gel gör ki bu ülke pek de öyle tekin değil artık! Laiklik falan dedin mi kafir diye seni o an boğacak binlerce insanımsı var!! Ben de kendimce Tarının salih kullarından birisiyim. Neyse herkesin inancı da ameli de kendisine. Ben bu dünyayı cennet yapabilmek için eylemden yana tavır alırken imam da peşindeki cemaatiye namaza dursun ve ahiretteki cennetini garantiye alsın!!
Sahi ölünce ne olacağız?! Cennet öbür dünyada mı?! Boşver bunları kendince yaşa, huzurlu yaşa! Üstümüzde Allah varsa o her şeyi görüyor( şah damarımız kadar bize yakın) ve biliyor! Tanrı ile kul arasında kimseyi tanımıyorum! Dünyayı cehenneme çevirenler benden uzak dursun! Olü sevicileri, kokuşmuş düzenin pisleticilieri hepiniz çok rezilsiniz! Her taraf plastik pet! "
"Sen yanmasan? ben yanmasam o yanmasa, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?!" Nasıl kurtulur bu memleket?!
Aklımda deli sorular, eve gelince önce ellerimi sabunlayıp kuruladım. " Temizlik imandan gelir!" Imanı olmayanın dini olsa ne yazar?!
Herkes kendi cennetine gitsin, ben kendi cehennemimde yanayım. Yanmadan aşk mı olur? Bu ülke ve insanlar ancak aşk ile kurtulur!! Aşk ısık demektir!
"Sana söyledim kızım, gelinim sen anla!"
Adam ol da gel karşıma bilgiyle ve tertemiz bir imanla!
Biraz daha dolandım evin içinde. Isparta’da kayınvalıdemin evindeyim. Baktım geçen yazdan beri boş kalan evde balkonlar tozlanmış, odalarda yerler biraz tozlu. Balkonların tozunu süpürdüm. yıkadım, yerlerin tozunu aldım. Haftaya kayınvalidem de gelir eşimle Isparta’ya, evi temiz görünce de da sevinir biraz...
Eh artık o yaşlı annemiz de yaz boyunca Antalya’da yanmaktansa eskisi gibi hamarat olamasa da didinir durur evin içinde, ayakta kalmak için. Seksen yaşına gelmiş olsa da yürüyüş yapar..
Bizler yaz aylarında Antalya’nın bunaltıcı sıcak havasından kaçar hep birlikte biraz yayla havası soluruz Isparta’da. Güller açar, sebze meyve leziz ve boldur. Lavanta sezonu sonu sonbaharda Eylül denizinin tadını çıkarmak için kısmetse Gündoğdu’ya yazlığa gideriz.
Sonra her şey yalan olur..
"O yalan, bu yalan madem geldin dünyaya biraz da sen oyalan!"
"Aslan yattığı yerden belli olur." Evini sokağını, yüreğini temiz tut. "Temizlik imandan gelir.."
Benim için insan olmanın şartları her şeyden önce gelir..
Ne zaman ki güzellikler çoğalır, çirkinlikler, güzellikler içinde boğulur kalır.
Saat 07.17 olmuş... Şafak söktü, gün ağardı, gecenin ardı aydınlık..
Şaban AKTAŞ - 07.17
21 Haziran 2023- ISPARTA