Dolandırıcı
Edebi Dolandırıcılar
Bu platform için çok heyecanlıyım, iyi yeteneğini takdir etme şansı olarak herkese ……………………..’yi tavsiye ettim, 1000 usd yatırım yaptıktan sonra bana 7.000 usd kazandı. Onun rehberliği bana finansal başarı getirdi, eğer acemi iseniz, buraya yatırım yapmanızı tavsiye edeceğim, kendisine i n s t a g r a m’dan ulaşmanızı tavsiye edeceğim.
Borsa daha iyi çünkü kârımızın en az yüzde iki yüzünü alıyoruz ve zarardan kaçınmak için tek bir strateji kullanmak daha iyi ve Bay……………….. stratejisi bir çok insan için çalışıyor ve son zamanlarda ilerleme kaydediyorum. Rehber için ona Instagram’da veya Whatsapp’tan ………………………. Numaraya mesaj gönderin.
Son zamanlarda meydana gelen düşüşten bağımsız olarak, Bayan………… ‘ın teknikleri ve palatformuyla büyük kar elde ettiğimi söylemekten gurur duyuyorum. Facebook veya Whatsapp ……………… mesaj atarsanız sizin için karlı bir seçim olur, günlük ve haftalık olarak kazanmanız için size rehberlik edecek ve siz eğitecektir.
Yukarıda okuduğunuz gibi birçok mesaj okuyabilirsiniz ekonomi platformlarında. Tüm mesajlar sizi bir telefon numarasına veya instagram, facebook sayfasına yönlendirir, o sayfaya girersiniz ve yazılan yorumları okumaya başlarsınız.
Ekonomik literatürdeki grafik görselleri, pump görselleri, mum görselleri…. Sözde kaybeden yoktur grupta tam bir sazan avıdır aslıda. Ara sıra çatlak sesler ve yorumlar da çıkar lakin onlar da ya gruptan atılır ya da zamanında işlem açmadığı ve yavaş hareket ettiği için kaybettiği söylenir, bir dahaki sefere diye umut verilir.
Peki bizim sosyo kültürel hayatımızdaki dolandırıcılar bizlere hangi mesajları veriyor veya yazıyor. Bu sitede fikir dolandırıcıları var mı? İnanç dolandırıcıları var mı?
Dolandırıcı.
Dol: dolmak, bir konuda doyuma ulaşmak, çırak-usta-üstad üçlemesinde yer almak, dolduktan sonra doldurmaya başlarsınız piyasayı, bu piyasanın ne piyasası olduğunun önemi yoktur. Çünkü karşınızdaki insan dolmuştur, fikrini, zikrini, hayalini size aşılamak ister.
Dol-an: An; Fiilden fiil yapım eki. Sizi dolandırmak için dol’an kişi artık dolanmak mecburiyetindedir, bu dolanmaktan kasıt; ilgili konuyla alakalı tarihi kişilerden ( bilim adamları, peygamberler, padişahlar, komutanlar) bahseder, olay aktarımları yaparlar, hikayeleştirirler.
Dolan-dı-r –ıcı
Kelime köküne gelen her ekle, kelime bir sonraki anlama yönlendirir sizi. İster istemez ilgili konuyla alakalı, artık siz de dolandı olursunuz, aynı bir balığın ağa dolanması gibi. Lakin bu benzetmedeki ağ bir yere bağlı değil görüntüsü verir ilk başta dolandığınızı anlamazsınız bile.
Dolandı iseniz, durmadan araştırır ve gözlem yaparsınız muhakkak, çünkü yapacağınız bir şey yoktur. Size turistlik bir gezi gibi gelir bu dolanmak.
Tarihe, dine, ekonomiye, siyasete, eğitime, istatistliğe vb vs dalarsınız mecburen merakınız ne yönde ise.
Edebiyat sitelerinde de, birçok inanç ve fikir dolandırıcılarının olduğunu yıllar sonra anlıyorum. İlk başlarda bunu kuşak anlayış farklılıkları olarak görmüştüm. Lakin günümüzde daha farklı görebiliyorum sanki.
Güzel yazılar, güzel şiirler, uçanı vuran kaçanı yakalayan deli imgeler, bilimsel analizli destekler, acayip felsefe virajları, büyük laflar, anlamı derin olduğunu düşünülen tümceler, mısralar, karşı gruba hakaret eden, küçümseyici, utandırmaya odaklı edebi şaheserler dediğimiz yazılar, mısralar vb vs.
Kendimize sormamız gerekiyor, ben dol’dum mu, ben dolan’dım mı, ben dolandırıcı mıyım?
Edebiyatımızda büyük dol’an çok şahşiyet var. Kültür dünyamızda biz onlara üstad diyoruz genelde, toplum önderleri, milletin yol açıcıları, hatta devlet veya din büyüğü diyoruz. Aslında yaptıkları tek şey dolandırmak değil mi?
Son seçim haberlerinin birinde bir muhtar adayı, bana oy verin sizleri 5 yıl da ben yolayım ne’olur, hep başkası mı yolacak türünden açıklama yapmıştı. Kitabın ortasından demeç vermişti.
Dolandırıcıların metodu belki çok eskiye dayanabilir, adına tebliğ derler, adına inkılap derler, adına milliyetçilik veya ümmetçilik derler, adına insanlık derler, adına büyük resim derler, adına, büyük ülkü derler, derler, derler…
Bu konuda birkaç örnek;
Kurandan bir söz paylaşır, dol’muştur çünkü Kur’an ile ve dolanmıştır İslama, sizi dolandıracaktır.
İncil’den bir söz paylaşır, dol’muştur çünkü İncil ile ve dolanmıştır İsa’ya, sizi dolandıracaktır.
Atatürk’ten bir söz paylaşır, dol’muştur çünkü Atatürk ile ve dolanmıştır Kuvayi Milliyeye, sizi dolandıracaktır.
Akdeniz’den bir söz(resim) paylaşır, dol’muştur çünkü Akdeniz ile ve dolanmıştır Akdeniz İklimine, sizi dolandıracaktır.
Örnekleri çoğaltabilirsiniz.
En büyük dol’an Tanrıdır bu bağlamda mı demeliyim şimdi. Öyle ya dol’muştur bilinmeyen bir zamanda kendiyle , dolanmıştır kendine zaman içinde. Tanrı insanları nasıl dolandırır diye bir sorunun cevabını ben bulamadım, bulabilen var mı?
Birisi taş ocağı sahibiymiş, taş ocağı ihtimalen çevreye zarar verdiği için kapatılmış, mühürlenmiş, lakin bu kişi milletvekili seçilmiş son seçimde ve taş ocağı açılmış, mührü kaldırılmış. Bu da belki, ne derler; demokrasi dolandırıcılığı mıdır? İtibar dolandırıcılığı.. Aslında verdiğimiz her oy bir itibar aktarması gibi. İtibar sahibi olunca açılıyor taş ocağı demek ki…
Sahi siz hiç dol’dunuz mu? Dolan’dırdınız mı? Dolandırıcı olduğunuzu düşündünüz mü?
Zihin de dolanıyor kendini mecburen. Çetrefilli konular değil mi, soyut olana somuttan yol açılmadı daha. Dolanmak se bedava hayata geldikten sonra..
Sahi ben hiç dol’an-dıracak kadar dol’muş bir insan mıyım yoksa boş muyum diye sorunuz kendinize? Siz dolu musunuz, boş musunuz, bu bağlamda boş olmak daha insancıl, daha mantıki ve ahlaki ve etik olmayacak mı. Hani o saf’lık arayışı.
Boş olan özünde temizdir, dolu olan ise kirlidir değil mi? Ve hani gençler arasında bir söz var, boş yapma. Yani beni sıkboğaz etme, kafa ütüleme, hadi ikile veya konuyu kapat saçmalama gibi..
Boş yaptığım için teşekkür ediyorum.
Eğer yine de sürçi lisanımız olduysa affola.
Saygılar, hürmetler..
En sevdiğinize emanet olun.