- 902 Okunma
- 22 Yorum
- 15 Beğeni
Sessiz Konuşmak
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hani denir ya bazı anlar hiç unutulmaz diye. Hatta o anların kokusu bile unutulmaz.
Aklınıza geldikçe hayalinizde tekrar yaşıyor gibi olursunuz ve aklımız belki de bir oyun oynayarak o anların kokusunu bile hatırlatır bizlere.
Okul zamanlarımdan bir zamandı. Tez konum eki Konya evlerinin olduğu mahalleyi gezmek ve eski evlerin, eski hanların röleve çalışmasını yapmaktı. Ölçme biçme gerektiği için tek başına yapılabilecek bir çalışma değildi. Ölçekli çalışılacak olduğu için metre tutmak için bile en az bir kişi daha gerekiyordu. Bu açıdan şanslıydım, alt sınıflardan hemşehrim bir kız ve yine bizibölümden kızla aynı sınıftan sevgilisi vardı bana yardım edebilecek. Elbette isimlerini vermeyeceğim.
Velhasıl biz ölçümlere başladık, elimizde izin kağıtlarını göstererek evlere geçiyorduk.
Bu eski Konya evlerinin muhitinden geçen olduysa bilir, evler dışarıdan görünmesin diye yüksek yüksek duvarlar vardır, hapishane duvarları gibi benzetme yapabiliriz.
Ancak içeri girdiğinizde ortam aniden değişir, avlu karşılar sizi ve avlunun ortasında küçük süs havuzlarında hep su akar. Fıskiyeleri değişik süslü şekillerdedir. Havuzun etrafında oturmak için yaygılar bulunur.
Evlerinde mutlaka cumba bulunur, cumbalı evleri çok severim, bu eski model evlerin kokusunu da çok sevdim.
Çalışma yaptığımız her evde ikram için ısrar ettiler dördümüze.
Dördüncü kişi kim derseniz, o da benim okul zamanı sevgilim, şimdiki eşimdi. Zor bir tez ödeviydi, en çok eski hanların rölevesinde zorlandık, evler gibi değildi. Evlerde oturanlar oluyor, bazı bilgiler alabiliyorsunuz.
Ama bu eski hanlar bomboş, atıl vaziyette kalmışlar. Hanların da etrafı yine duvarlar ile çevrili, ortada merkezde bir kuyu var.
Geri kalan duvarlarda oda oda bölmeler var. Tek katlı yapılar, at bağlama yeri ve ahır olarak kullanılan yerleri vardı.
Taş duvarlar o kadar kalın ki duvarlar içine raflar yapılabiliyor. Pencere önlerine kocaman saksılar veya başka eşyalar konulabiliyor.
Dışarısı sıcakken burası serin oluyor, soğuk olduğu zaman ise tam tersi oluyor.
Bu taş yapılardan keşke yine yapılsa, doğal bir ısı ve ses yalıtımı sağlıyor taşlar ve aralarındaki harç yerine kullanılan tezekli çamurlar.
Daha fazla detaya girmeden yazıyı bitireyim. Çünkü anlattıkça zamanda geriye gitme arzusu doğuyor.
Sağlıcakla kalın.
Sessiz Konuşmak
Mevsimleri anlamaya çalışıyorum
Birini diğerine yakıştıramıyorum
Gençliğim her mevsim ve anılara yakışıyor
Gidiyorum çocukluğumun sokaklarına
Şu köşede eskilerden kalmış cumbalı bir ev
Düzensiz taşlarla döşenmiş yollar
Dar ve eğri büğrü sokaklar
Nostalji kokuyor buram buram
Sonra bir koku daha eşlik ediyor ortama
Kahve kokusu
Bakınıyorum etrafıma
Kahve içilecek bir yer yok
Bu kadar güzel kokar mı bir kahve
Peki bunun kaynağı nerede
Sol tarafıma dönüp geri gidecekken
Cumbalı evden göründü bir baş
Elinde bir fincan
Mis gibi kahve kokusu
Anladı kadın neye baktığımı
Çağırdı eliyle işaret yaparak
İşte ben de o zaman anladım
İnsanların sessiz konuştuğunu
Kırk yıldır, tam kırk yıldır
O teyze ile konuşmadan anlaşırız
İkram ettiği
Bir kahvenin hatırına
Müjgân Akyüz MüMüjgan Akyüz Dündar
YORUMLAR
Sizin ve arkadaşlarınızın emeğine sağlık. Cumbalar günümüzün mimarisi ile karşılaştırdığımızda "Sessiz lüks" (Quiet luxury) olarak tanımlaya biliriz. Zarafetin ve sadeliğin işçiliğe dönüşmüş halidir.
İnsanın yaşadığı mekanın ruhuna yansıdığını düşündüğümüzde bu mekanın sahibi ile kahve eşliğinde sohbet etmek hoş olsa gerek.
Saygı ile.
Müjgan Akyüz
Günümüze uyarlanmış halini tanımınız yerli yerinde gerçekten
Kutlarım anlatım güzelliğini. Beni ikinci kez Konya'ya götürdünüz saygın kalem.
Selam ve saygımla.
Müjgan Akyüz
Bazı bölgeler sit alanı ilan edilmiş oralar yıkılmıyor sadece yenilenme yapıyorlar, eski dokuyu koruyarak.
Teşekkürler
Günün yazısını kutluyorum tebrik ederim beğeni ile okudum canım sevgilerimle.
Müjgan Akyüz
selam ve sevgilerle
Güne yakışan güzel bir yazıydı.Eski bir eksper olarak hatıralarım tazelendi.
Tebrikler
Müjgan Akyüz
selam ile
Anadolu'da şehirler ve köy evleri kültürü bambaşka.
Hepsi insanın rahatına,dinlenmesine uygun yapılmış.
Hiç birinde barınma kaygısı yok.
Bir iki odalı evlerdeğil onlar.
Bir kaç oda,sofa,salon,hol vs den teşekkül.
İçi ve dışı vede çevresinde bir estetik ,bir kültür,bir medeniyet var.
Şimdilerde ykılmaya yüz tutmuş bir çoğu.
Çok farklı anlamlar çağrıştıran bir yazıydı.
Sağ olun var olun.
Allah'a emanet olun.
Selam ve saygılarımla
Müjgan Akyüz
selam ile
Müjgan Akyüz
selam ile
Müjgan Akyüz
selam ile
Bu ne şirin bir hikaye ve anlatım, sevgili Müjgan...
O yuksek duvarlarla kamufle dilen cumbalı evlerden güney Doğu'da da çok var. Urfa, Mardin, Diyarbakır vs.
İçlerinde kocaman avluları, süs havuzları, döşenmiş kuyular ve tandırlar var.
Dahası meyve ağaçları var içlerinde. Genellikle zenim mukemmel taşlarla döşenmiş. Kİmilerri mozaikle ve genellikle iki katlıdır evler.
Eski mimariler hep entersandır ve oralarda yüzlerce, binlerce yıllık hayatın izleri vardır.
O kadim yerlere gidince bir daha, beni de alın yanınıza... :)
Ve hikayeyi şiirle kombine etmeniz ayrca şık bir fikir...
Çok tebrikler, sevgiler olsun.
Müjgan Akyüz
sevgiler selamlar
Not: Ben etkili yorum seçtim ama neden bilmem renk değişmedi
Müjgan Akyüz
selam ile
Resimdeki evin ince ve estetik yapısına bayıldım. Bu denli güzel yapıtların içinde çalışmak çok zevkli olsa gerek.
İçtiğiniz kahvenin çekici ve unutulmaz kokusu, sevgi ve misafirperverlik etkileriyle sanki bize kadar tüttü.
Haz ile paylaştığım yazınızı kutlarım yürekten.
Sevgiler, esenlikler.
Müjgan Akyüz
selam ile
Eskisi olmayanın yenisi olmaz derdi rahmetli babaannem. Büyüdüğüm her yıl, bu sözün anlamı daha bir işliyor içime. Hele, hele yazınızda ki bu harika resim ve yazı içeriğinizde ki eskiye yolculuklarla nasıl biz özlemdir bizleri kuşatan. Büyüklerimizden dinlediklerimiz ile kendi yaşadıklarımızı harmanlamasak, nasıl baş edebiliriz ki günümüzün hatırsız kahvelerine, kahve davetlerinde ki işim varlı boş bahanelerine. Ya da her sokağı nefes kokan eskilerin, yerini iğrenç görünümlü taş yığınları ruhsuz evlerine. Bu güzel nostalji yolculuk için yürekten kutluyorum sizi. Güne düşen yazınız için de ayrıca tebrikler.
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz
selam ile
Müjgan Akyüz
selam ile
Hocam yüreğinize sağlık bir Konyalı olarak güne düşen yazınızı ilgiyle okudum okudukça duygulandım hocam yüreğiniz dert görmesin yürekten tekrar tekrar tebrik ederim tüm Konyalılar adına teşekkürlerimi sunarım kaleminiz daim olsun inşallah
Sonsuz saygılarımla
Müjgan Akyüz
selam ile
Doğa ile uyumlu yaşamlar bile uyumsuzlardan daha çok mutlu oluyor aynı o kalın duvarlı evler gibi yürek sesi çalışmanızı kutluyorum
Müjgan Akyüz
Değişim diyoruz bu fettan söze.
Kabukta gezeriz boş verip öze.
Evler kapalı gibidir.
Kapalı fakat dışa.
İçeri ferah feza, bir cennet.
Hayatın keşfe değer tarafı mı kaldı, heyhat!
Şaşırtmak peşindeyiz.
Bir atımlık barutumuz var.
Susuzluğu gidermek peşindeyiz, yetinmeyi seçmiyoruz.
Ve susuzluk bariz bir hâl alıyor.
İnsan mücadele etmeli sıradanlaşmaya karşı.
Konya evleri.
Düzdedir yerleri.
Vermiş te omuz omuza.
Dururlar karşınızda.
Çok saygımla Üstadım.
Çok saygımla.
Müjgan Akyüz
Etkili yorum olarak seçtim ama renk değişmedi, ben anlamadım sebebini değerli şair dost