Her İşkencesine Değer mi Yaşamak
Beni görüyor, beni hiç görmüyor. Zihin sıkıntısına bir şey arıyor. Kardeşin için üzüldüm. Sen misin, Merhaba. Kemerini tak hoş geldin. Daha önce sana bir şey getirdim mi? Haydi gidelim artık ne dersin.
Yanlış inançlar yüzünden buraya geldik, seyret, uçsuz bucaksız bir deniz. Görüyor musun ufuk çizgisini, su ile gökyüzünün kesiştiği yer, incecik bir çizgi. Aşağıya bak, denizler dövüyor kayalıkları, kayalıklara bak, irili ufaklı, sivri yassı, biçimli biçimsiz… Köpüklerine bak kayaya vurduğunda denizin, kudurmuş gibi, oysa hiç de öyle değil, uzakta, süt liman sanki. Kabarcıklara bak ayrılıyor ana gövdeden, yeryüzünden gökyüzüne çiseliyor deniz, başarılı olan kabarcıklar ulaşıyor bulutlara, başarısızlar yeni bir savaşta öncü kuvvet olmak için kalabalığın önüne düşüyor, düştükleri gibi arkadaki ana gövde çarpıyor onları kayalara. Şu ota bak, uçurumun kenarında tutunuyor hayata, rüzgârlar kımıldatıyor yaprağını, salınıyor durmadan, güneş rüzgârı ısıtıyor, rüzgâr toprağı ve denizi, sen de ısınıyorsun görüyorum, terlemeye mi başladın. Haydi, gidelim, buradan, tam işte buradan bir adım atarsan dönüşü yok, aşağıya atlarsan bir daha gelemeyiz buraya, tekrar gelmek için dönmemiz lazım. Tekrar geleceğiz nasılsa. Haydi dönelim.
Yanlış inançlar yüzünden buraya geldin, yine de hoş geldin, geç otur, yorulmuşsun sanki, merdiven mi çıktın, unuttum sormayı; ne içersin, karnın aç mı? Tok musun, sevindim, tok olmalı insan, aç insanın hayali olamaz, sütlü kahve ama şekerli, şekeri bırakıştım bir ara, sıfır şeker, galiba yenildim şekere karşı bir azgınlığım var sanki, çay mı, istersen demleyeyim, 20 dakikaya hazır olur, bitki çayları, istersen karanfil suyu da kaynatırım ancak biraz kekremsi olur. Yorulmak güzel, güzel olmayan yorgunluğunun karşılığı. Haklısın benim zihnim senin bedenin yorgun, benim hayallerim yorgun seninse umutların, sistem böyle, sistemi sevmiyorum elimde değil, ancak doğduğumda kaydolmuşum, yani zoraki, sistemin içinde çalışmaya mecburum, hayvanları tamgaladıkları gibi insanları da tamgalayan bir sistem gittikçe gelişiyor, bu kaya resimlerini gördün mü, elbette seni ilgilendirmez, ne istiyorsun, kivini de bitirmişsin, yeniden doldurayım mı, uyumak mı istiyorsun, tamam peki, battaniye.. yerini biliyorsun zaten, dinlen, uyu.. Tekrar geleceksin nasılsa.
Yanlış inançlar yüzünden buraya geldin, merhaba, evet o ağaç olabilir, işaretle, işaretler belirgin olsun, baksana çoğu kurumuş zaten, seyrekleştirme ile ayıklama arasında elbette fark vardır, sen ayıklanması için işaretliyorsun, ben de seyrekleştirilmesi için, o yüzden farklı renkler kullanıyoruz, yanında çanta olmalı mutlaka, mantar toplarsın denk geldikçe, mantarları da tanıman lazım önce, evet bak bunlar, ayı mantarı yenmez, kızılca, kayışkıran, tellice, söbölen, sanarak …. Bu ağaç mı, evet olur işaretle, saat kaç, dönüşe de bir bu kadar işaretlersek mesai bitmiş olur, akşama kahveye mi, ver papazı al kızı, haklısın uğramıyorum ne zamandır, çok saçma geliyor kahve muhabbetleri, insanlar sosyalleşme meraklısı, kentlerde kent konseyleri, biraz daha zenginler için oralar da, elbette onların oyunları biraz farklı, ne oldum delisi insanlar genelde. Bayram mı, yok hayır, tanrı için kan dökülmemeli artık, sen aldın mı, mecburen, katılıyorum babalar ve annelerin inançları, güzel bir sistem kurban sistemi de, kasaptan alırım ben bir kurban kilosu kadar istediğim etlerden, bayram ziyareti mi, yok, böyle iyi, kaldıramam kalabalığı, çok istemsiz sözler, alışılageldik, robotvari, samimiyetsiz kutlamalar, dostlar alışverişte görsün, elbette ihtiyarlara gitmek lazım, ihtiyarlık zor zanaat, söz mü, biz ihtiyarlamayacağız, yani o kadar beklemek ister misin dünyada, karar ver, hesabını yaparız, tek gidimlik son bir bilet tarihi… Tamam hadi yarın görüşüz, mecburen görüşeceğiz işte.
Yanlış inançlar yüzünden buraya geldin, hayır doğru inançlar için mi geldin, hoş geldin de, emin misin, anlat. Mitler tarihi, antik çağ, imparatorluklar, dinler ve yapay tarih. Katılabilirim, her döngü arası değişmekle birlikte en az döngü 6 bin yıllık, hangisinde yaşamak isterdin, güldürme beni, elbette zaman yolculuğu daha gerçekleşmedi, işin en kötüsü keşişim dönemleri, keşişim dönemlerine gelmek kötü, düşünsene bir antik çağın başlarında doğmuşsun, hatta var olup olmadığın muamma, durmadan mitsel bir özlem içinde anlatılan hikayeler dinlemeye mecbursun, yapay tarihin başında doğmuşsun mecburen dinsel hikayeler dinlemeye mecbursun, katılıyorum elinde değil, bir sonraki bir öncekini cahillikle tanımlamak zorunda, mesela 80 yıl sonra gelseydin dinsel tarih yaşanmamış- yokmuş gibi bir dünyayla karşılaşırdın, pergelin bir ucunu hangi döneme koyarsan kendi etrafında döndürebilirsin dünyayı, başka türlüsü mümkün değil, bir sınıf düşün, biz görmedik ve alışmadık, garip gelebilir, 40 kişilik bir sınıf, 8 öğrenci Uzakdoğulu, 12 öğrenci afrikalı, bu öbek de latinler, geriye kalan da beyazlar. Çok boyutlu zengin bir kültür, tek boyutlu değil bu sınıf, anarşi kaçınılmaz, birbirlerine muhtaç olduklarında çaresizlikten doğan bir sevgiyi görebilirsin, nefret besler önce, sonra anarşinin tırmanışı ardından düşüşü sonrası bir dinginlik gelir sınıfa. Dünya bunu asırlardır deneyerek yaşadı gördü. Hadi onu bırak, köpekbalığına dört tane fil ayağı entegre edilse ve salınsa çöle sence yaşayabilir mi? En mükemmel yırtıcıyı veya en mükemmel ineği nasıl üreteceksin. Düşün ki daha sen kendini türünü mükemmelleştireceksin? Eşitler arasında bir yaşam kültürü ve deneyimi daha önce denenmedi dünyada, cadı kurtadam ve wampirin karışımı bir tür, lakin kan ve etten değil vejetaryen beslenecek şekilde dönüştüreceksin kurtadamı ve vampiri önce. Elbet bu türün karşısına da demir çelik elektrik bilgisayar karışımı bir insansı çıkacak. Bunu engelleyemezsin, nasıl engelleyemediysen peygamberler çağını veya mitlerin gittikçe kaybolmasını, bu çağın ayak seslerini de duymamazlıktan gelemezsin. Her dönemin kendine ait bir fikri var elbet. Alıştığın görüntüler, alıştığın inançlar, alıştığın düşüncelerin dışında bir başkaya bakmak görmek olamaz, anlayamazsın hemen, yadırgarsın, kabul etmezsin, karşı çıkarsın kimi zaman, lakin değiştiremezsin. İmparatorun komutanı gibi köhnemiş son imparatorluğu korumak için ölürsün ve bitersin.
Şimdi sıra sende.. Öncesi yok...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.