En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle istediği şeyin gerçek olduğuna inanır.-- demosthenes
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy
@gulum-camlisoy

RENGİ VAR MIDIR MUTLULUĞUN...

30 Mayıs 2023 Salı
Yorum

RENGİ VAR MIDIR MUTLULUĞUN...

11

Yorum

9

Beğeni

0,0

Puan

692

Okunma

Okuduğunuz yazı 30.5.2023 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
RENGİ VAR MIDIR MUTLULUĞUN...

RENGİ VAR MIDIR MUTLULUĞUN...


Rengi var mıdır mutluluğun ya da hayalleri şahit tutmanın ötesinde ufka bandığım umut mudur sözcüklerimin tokası yüreğin de tutulan nutkunda saklı o feryadı kimse duymazdan gelen.
Mevsimsiz bir z/âmândayım ruhun sallantıda olduğu bir çıkmaza gebe…
Sırlarım var serdiğim surlara.
Kırıklarım var aldırmadığım ve yalnızlığıma ve kendime duyduğum isyanın rotasından çıkıp da buluşmak adına yeniden mesut bir dilde yeni bir mevsimde sadece kendimle eşleştiğim kadar ruhum da bedenim de emanettir Tanrıya.
İstila edilmiş yerküre.
İçtimada gök kubbe.
Sarmalında hiçliğin, rakkasesi sözcüklerin kalemin dumanı üstünde bazense insanlar sevdiğim ama uzağında kaldığım ve burunlarından aldırmadıkları bir gözlük camı gibi içime çektiğim her görüntünün de bulanıklaştığı günden güne…
İstirham ettiğimdir Tanrı.
İhbar ettiğim de kendimi yine O’na.
Bir sirk cambazı gibi üzerinde yürüdüğüm gergin ve gerilimli elektrik fayı aymazlığında yanlışların figan diktiğim hüzün biçtiğim şerh düştüğüm Şimal Yıldızına öykündüğüm oysaki ben oysaki ben ölü bir gezegenim.
Ne müdavimlerim vardır ne de yandaşlarım.
Yandan çarklı ruhların bozguna uğrattığı ve gözümü sakındığım kadar da özümde saklandığım elbet yolum da düşmüşken bilinmeze ve çaputlar bağladığım düş budağım bense zemherinin efendisi sözcüklerin tanrısıyım.
Araf’ta kalan deyişler ve atasözlerim.
Dimağım dinç.
Ruhum bin yaşında.
Beden yaşımdan öte beden yasımdır ağrılarımın hedefinde olan başım her tuttuğunda içime çektiğim bir şiir yalnızlığım her fiske vurduğunda yazdığım bir nesir bazense…
Boyumu aşar cümleler.
Bezgin Bekir misali baz aldığım hüzne verip veriştirdiğim bir umuda dair de sesleniş iken meleklerin kulağıma fısıldadığı.
Huzur ötesi.
Ölüm öncesi.
Efkârın güftesi.
Dam üstünde yaşayan saksağanlar bense zemherinin kulu kölesi içime yağdığım dışımı kundakladığım ve beşiğinde sallanan bir bebe gibi aralıksız kundaklanmış kalemim kulp taktığım sadece kendime ve küpe yaptığım küpe çiçeğine.
Soğuk bedenim.
Simam ölgün.
Şiarım ölüm.
Sancım tuttu yine sevecen esintisinde baharın yaza kucak açtığım bir arife ki öncesiz bir iklim ve sonrasız bir hüzün idame ettiğim hayatın bodoslama seyri.
İhtimamla yaşadığım mı?
Yoksa iltimas geçtiğim duygular mı?
Misafiri olduğum günün gecesini ertelediğim ve koynumda büyüttüğüm sözcüklerim hem himayesi hem idamesi hem de seviyesi elbet bende saklı ulaşılmaz bir kaide bir anıt gibi mezar taşımdan çıktığım yola öncemde musalla taşım oysaki ben kanlı canlı bir beşerim azıcık şaşkın ve şahikası olduğum yalnızlığın da kurbanı iken yaralı yüreğim.
Bir melodi az evvel firar etti kâinat orkestrası gamlı notaların seyrinde, o devasa sol anahtarı ile açtılar kâinatın kapısını:
Ne hancıyım ne yolcu bir bilinmeze gark ettiğim.
Ne tutucuyum ne isyankâr aralıksız hamt ettiğim.
Lacivert göğün turuncu güneşiyim ve parlayan yıldızların serptiği yıldız tozundan nasiplendiğim kadar yüreğimin yaldızlı yolunda sevdalandığım evrenin bekçisiyim sözüm ona…
Sözüm meclisten içeri.
Ses etmeden yaşamaksa…
Ruhum meclisten dışarı firarım gecikmiş olsa da.
Yelloz imgeler başımın tacı nifak sokanlara inat aşka biat haykırdığım umutla sevgiyle.
Bir basamaksa yaşamak.
Bir merdiven ise hidayete çıktığım.
Bir taslak ise ömür.
Tasası yine bana düşmüşken sözcüklerin.
O manivela ki.
O akan gözyaşında yüzdürdüğüm kâğıttan kayıkların da küreği iken dikenli bedenimden firar eden yasın ve yaprakların rüzgârına kapıldığım aşka binaen yalnızlığa istinaden ihbar ettiğimdir içimdeki çocuk ve kundaklanmış sözcüklerim kulvarımda tek bulvarında hüznün paralel yollardan ve duygulardan geçtiği ve şiirin pedallarını çevirdikçe sancılı bir rüzgâr olup içime estiğim.
Kusursa hüzün.
Kasıtlı olsun olmasın döktüğüm gözyaşı.
Kusurlu addedildiğim trafikte yol ihlali yapan bir sürücü gibi…
Ve sürüncemede yaşadığım kadar sür-git bir hezeyan ile kendime yüklendiğim.
Hazzın değil haizi olduğum hiçliğin dibine gördüğüm kadar da ayaklarım yerden kesilivermekte ansızın ve işte gözüme kestirdiğim en yüksek tepede ve o kör noktada korumla közümle ve külümle yeniden yaşamaktan ziyade yaşatmaya değer bilumum duygu ile de iştigal içinde yaşadığım kalenin duvarlarına astığım bir tablo gibi yüreğimin resmini çektiğim her hikâye her şiir aslında benden çok beylik olmayan bir iç dökümden de hallice giydiğim mintanımdır sözcükler duyguların sarmalında hakkıyla yaşamak yaşatmak adına da sevgiyi ve sonsuz aşkı…

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Rengi var mıdır mutluluğun... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Rengi var mıdır mutluluğun... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
RENGİ VAR MIDIR MUTLULUĞUN... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
superbaba
superbaba, @superbaba
31.5.2023 22:06:40
Gülüm kızım kadar derin kelime ve mecaz haznem ve hayal gücüm olsaydı nice şiirler, öyküler, belki de romanlar yazabilirdim...
Bilmem roman yazmayı düşünüyor musun Kızım.
Çok rahat yazabilirsin...
Günün yazısı olmayı fazlasıyla hak etmiş.
Kutluyorum...
Aksakal
Aksakal, @aksakal1
31.5.2023 17:06:35
Öncelikle otuz yıl gibi bir zaman ötesinde kalan gazetecilik (köşe yazarlığı, kültür bölümü şefliği, denetmenlik) görevlerimden; daha değişik bir tarzın, yazıda olsun, şiirde olsun, ortaya çıkıp çıkmadığını her zaman gözlemlemişimdir. Şiirde bunu defalarca gördük. Düz yazılarda ise kısmen gördük. Bu tür yazılara da çoğunlukta " deneme" adının verildiğine şahit olduk. Ancak bir yazıyı incelerken esas olarak şu bir kaç konuyu dikkate alır idik. Şimdi okuduğum günlük gazetelerde de aynen buna uyulduğunu görüyorum.Bu genel kanaat, edebiyata bakışın dünyadaki bakış ve anlayışına da uygun gözüküyor. Durumu biraz açarsak; yazının, yazıldiği dilin dilbilgisine, gramerine, seçilen kelimelerin yanlışsız ve de kullanılır olanlardan seçilmesine,içerdiği konunun düzgün ve de tutarlı biçimde anlatılıp anlatılmadığına,genel kültürü arttırıcı bir tarz ve uslûp kullanılmasına, kompozisyon kaidelerinin uygunluğuna, noktalamaların uygun yerlerde kullanılıp, kullanılmadığına dikkati gerektiriyor.
Ben sizin yazınızı henüz görmeden; şiirlerinizin etkisiyle değişik bir uslûp kullanacağınızı tahmin ediyordum. Görünce, ve de okuyunca tahminimi aynen gördüm ve de buldum.Kelime haznenizdeki bilgi ve yanlışsızlığın keyfiyle de okudum. Bana aynen şiirlerinizi okuma keyfi verdi. Ayrıca kendi kendime de sordum; "Rengi var mıdır mutluluğun?" Bence vardır, dedim. Zira "mavi" rengi çok seviyordum. Hanıma sordum: "Benim için pembe" dedi. Öteki renkleri sevenleri de duymuş, "kara" rengi sevenlerle de karşılaşmıştım. Böylece ana cevap ortaya çıkmış oldu. Herkesin zevki bu konuda da elbette farklı olacaktı.İman-itikat konularında dahi bazı esneklikler hoş karşılanabiliyorken; insanların zevkler ve renkler konusunda tek düzeliği hoşgörülebilir miydi? Buna da cevap bulmuştuk. Yazının uslûp değişikliğini ise yazıdaki genel hatasızlığını dikkate alıp"DENEME" yazısı olarak benimsemek uygun olurdu. Bu yazının ilhamıyla yazdığım yorumu önce yazarının değerlendirmesine; sonra da okumak zahmetinde bulunacak dostların taktirine bırakıyorum. Selam ve de saygılarla. (Aksakal)
çetin altungüneş
çetin altungüneş, @cetinaltungunes
31.5.2023 13:05:04
güne düşen yazınızı kutluyorum dost kalem. selamlar
çetin altungüneş
çetin altungüneş, @cetinaltungunes
31.5.2023 13:04:41
güne düşen yazınızı kutluyorum dost kalem. selamlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
31.5.2023 11:57:55
Hani yıkıp şu dünyayı yeniden başlamak geliyor içimden yazıyı okuyunca umutlanıyor okuyucu bu güzel çalışmayı kutluyorum
andelip
andelip, @andelip
31.5.2023 10:47:05
Mutluluğun rengi ve mutluluğun şartı her insana göre değişir kıymetli dost
kimine göre en küçük bir şey mutlu olmaya yeter.
kimine göre dünyaları versen mutlu olmaz.
mutluluk göreceli bir kavram değildir .
Mutluluk insanın kalbinde, gönlünde ve ruhunda hayalini kurduğu veya arzu ettiği temenni ettiği duyguları yaşamasıdır.
Hasta bir insanın mutluluğu iyileşmesidir muhtaç olan bir insanın mutluluğu ihtiyacını giderilmesidir hep dışlanmış horlanmış insanın mutluluğu biraz sevgi görmesidir.
Bir de zahiren mutlu görünüp de içinde değirmen taşlarının döndüğü insanlar vardır. Dıştan belli etme zaman içten içe yer bitirir kendini..
Bana göre mutluluk her insanda ve her insanın gönlünde farklı şartlar ve durumlar gerektirir.
Ömür boyu mutlu olmanız dileğiyle..
selam ve saygılarla
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
31.5.2023 10:20:44
YÜREKLERİNİZ DERT GÖRMESİN ASLA.


Çok değerli Edebiyat Defteri Seçki Kuruluna ve sevgili Edebiyat Defteri aileme yürek dolusu teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum...


Sonsuz ve de içten selam, sevgi saygımla güzel yürekli gönül dostlarım...
Sevimb
Sevimb, @sevimb
31.5.2023 08:10:49
Elinize emeğinize yüreğinize sağlık tebrikler can şairem
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
31.5.2023 01:11:46
10 puan verdi
Sözden fırtına...
Rüzgarında bir mola...
Mutedil isyancı.
Dağarcığı acı...

Çok saygımla Şairim.
Çok saygımla.
Hayrullah
Hayrullah , @hayrullah1
31.5.2023 00:55:36
Yüreğine sağlık kardeşim güne düşen yazınızı beğeniyle okudum kaleminiz daim olsun nice eserlere
Sonsuz saygılarımla
Etkili Yorum
Nuray  Öztürk
Nuray Öztürk, @nurayozturk
30.5.2023 13:51:36
10 puan verdi
Yüreğine emeğine sağlık Gülüm hocam kalemin kavi ilhamın bol olsun sevgiler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.