- 227 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
AYDINLARIN İMTİHANI
AYDINLARIN İMTİHANI
Dünyada en zor iş nedir diye sorsalar.
Aydın/entelektüel olmak diye cevap veririm Neden mi?
Yakından bakalım.
Aydınlar ve arifler gelecek tehlikeleri çok çok erken fark eden bir beyin yapısına sahiplerdir. Adeta toplumun paratonerleridir
Çünkü onların bilgi birikimi, tecrübeleri hisleri ve algıları çok açık olduğundan gelecek tehlikenin işaretlerini herkesten önce fark ederler..
Zaten dünyada başına büyük belalar gelen milletlerin ya aydınları yoktur ya da aydınları namuslu değildir..
Burada karşımıza iki Aydın türü çıkmaktadır.
Bir grup farkına vardıkları gerçekleri halka söylemekte çekingenlik gösterirler Çünkü halk bu bilgilere hazır değildir reaksiyonla karşılaşabilir ve düşman ilan edilebilirler.. Bu korku aydınların en büyük handikapıdır...
İkinci grup aydın, devleti ve milleti için her riski göze alarak kendini heba etmek adına doğruları söyler.
Çünkü felaketlerin yaşandığı dönemdeki suçlamalara ve o dönemin acılarının doğurduğu vicdan azabına maruz kalmak istemez.
En tehlikeli Aydın tipi gelecek tehlikeyi görüp korkudan dolayı bunu halka anlatmayanlardır.. Aramızda böyle yüzlerce Aydın olduğunu çok iyi biliyorum..
Bu tip aydınların en büyük savunması ise Biz tehlikeyi fark etmemiştik olmuştur ve olacaktır...
Bunun en büyük örneğini fetö olayında gördük pek çok İslam alimi ve entellektüeller fetö’nün ne kadar tehlikeli bir yapı olduğunu anladığı halde gelecek tepkilerden korktukları için bu dile getirmemişlerdir..
Oysa ki fetö’ tehlikesine işaret edip toplumdan yükselen bütün tepkileri gögüsleyen aydınlarımız da olmuştur.
Tarihten bugüne durum hep böyle olmuştur namuslu Aydınlar kendi hayatları pahasına gerçekleri söylemiş ve bunun bedellerini ödemişlerdir..
Peki aydın olmak başlı başına milleti için risk alan bir kişilik oluşturmadığına göre göre çare nedir ?
Çare :
Aydın sayısını artırmak...
YORUMLAR
Aydın ayla güneş arasında güneş olmayı seçecek, benimseyecek hocam
Güneş çirkinlikleri gösterir, ay ise gönle hoş kılar
Kenardaki çöp döküntüsü güneşin alnında ne kadar parıldar iğrençliğiyle
Oysa ay ışığında karaltıyla karışık, loş bir ortama dönüşür, ruha dinginlik verir karşıda saçılmış çöpler dahi
Aydın ay ışığı olmayacak, günü geldiğinde güneştin dedirtecek
Ancak bunu yaparken üslup keyfiyeti vardır elbet
Halkla dirsek teması yapmak, gönül bağı kurmak, yerli olmak, ecnebi mahfillerin sözcüsü olmamak, durumuna düşmemek, yanlış ellerde bayraklaşmamak sorumluluğundadır
Bu arada hocam
"Peki aydın olmak başlı başına milleti için risk alan bir kişilik oluşturmadığına göre göre çare nedir ?
Çare :
Aydın sayısını artırmak..." demeniz de yanılgılı ve yanıltıcı olabilir
Hani sayı artarsa içlerinden bir kısmı istenen evsafta olabilir dersek doğrulanmaz bu zannımca
Nitelik bazında çürük olanın sayısı arttıkça kimyası değişmez bence
Ülke çapında her alana yayılan sağlam bir eğitim, kültür politikası olmalı
Yoksa korkarım ki, bazı fertlerin kendilerini yetiştirmeleri ya da sayıca artmalarıyla sorun çözülmez
Şu kadar ki, bu söylediklerim yazınızı bütünlüğü içerisinde beğenmediğim, benimsemediğim anlamına gelmiyor şüphesiz
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla benim hocam...