28 Mayıs Seçimi
Eskiden olsa başta Allah, başörtüsü-türbana özgürlük, din peygamber, Milliyetçilik, dış üçler, Pkk, Etö Fetö, Atatürk, Cumhuriyet, Osmanlı, "Bin Atlı Akınlarda Çocuklar Gibi Şendik", Kuvayi Milliye, vb vs söylevlerine göre hareket eder ve yüzde 100 sağçı muhafazakar parti ve söylevlerine göre oy verirdim. Bu tercihlerim için Akp, Refah (Saadet) BBP, MHP olurdu. Eskiden dediğim 20 yıl veya 10 yıl öncesi...
Lakin geçen bu süreçte Açık Öğretim Fakültesinden okuduğum iki bölüm olan Kamu Yönetimi ve Sosyoloji ile son 5 yıldır ilgilendiğim mali piyasaların, borsaların, paritelerin, altının, hatta kripto paraların iniş çıkış nedenleri gibi ekstra ve benim için yeni bilgiler tercihlerimi CHP’ye Liberallere, Sosyalist ve Koministlerin söylevlerini incelemeye itti.
Zaman içinde okuduğum 200 üzeri romanında katkısı olaylara, ekonomiye, kanun gücüne, dinin etkisine, din adamlarının gerçekte topluma ne gibi bir katkısının olup olmadığına, terörün nasıl kullanıldığına, silah ve insan kaçakçılığının sümen altı edilmesine, mafyaların derin devlet dediğimiz istihbarat kuruluşlarıyla ilişkilerine, aydınlatılmayan cinayetlerin ideolojik alt yapısına ve zenginlerin elinde olan yazılı ve görsel basının bizleri nasıl yönlendirmeye çalıştığına dair fikirlerim 5-10-20 yıl öncekine göre ters düz oldu ve belki de 180 derece değişti.
Orta Çağ ve Eski Türk toplumuna ve devletlerine ait romanlardan tutun da, Rus klasikleri ile İskandinavya kökenli romanlarda kır kültürüne, Şamanlardan rahiplere, obaların ve aşiretlerin yerleşmesi ve büyümesinden, Ortaçağ devletlerindeki ordu devlet, kral, hakan ve tebaası, başkan , şeyh ve müritlerinin toplumu yönlendirmesi, tarikat ve cemaatlerin amaçlarından, nesillerin yetiştirilmesine kadar bir çok konu da maalesef gözlük kullanmak mecburiyetinde kaldım çünkü artık oku oku nereye kadar, gözler bile bozuluyor değil mi? Bir de demezler mi Allah veya Tanrı insanı en mükemmel şekilde yaratmış, hadi be ordan. Hele hele şu Tanrı Allah peygamber konuları var ya iyice deli etti beni... Bugün gezintiye çıkmıştım ve aklıma hiç gelmeyen bir soru geldi, ne alakaysa, peygamberler gerçekse Tanrı yanlış bir peygamber seçmiş olabilir mi? Eskiden On Emir, Zebur, Tevrat, İncil ve Kuranın vahiy olduğuna inanan ben artık bu kitapların da kutsal olmadığına inanmaya başladım ve inandım. Nerden nereye...???
Sizleri ikinci dünya savaşı sonrası şekillenen ekseri 1970-1980 söylevlerinden bahsetmeyeceğim, zaten hangisinden bahsedeyim ki, umurumda da değil. 2005 lerden başlayalım grafikleri incelemeye...
Usd Try analizi ... Eğer ülkemiz para birimi dünyanın rezerv para birimi olan dolara karşı gücünü korumuşsa ne ala, koruyamamışsa, keten helva yanmaya devam eder..
2005 yılı dolar try: 1,30
2023 yılı dolar try : 20,00
20/1,30 :15,38 kat.
Eğer asgari ücret ve memur maaşları da aynı seviye artmış ise;
2005 yılı net asgari ücret: 257 dolar
2023 yılı net asgari ücret 456 dolar
456/257:1,77 kat..
(Memur maaşları için de ayrıca bir araştırma yapmak lazım.
Bunun anlamı da sanırım; kölelik düzeninde yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş. Dolar bazında alım gücümüz korunmamış demek ki. Bu da bizi fakirliğe itmiş.
Kalkıp da dolarla mı maaş alıyorsanız diyen çıkar mı edebiyat meraklıları içinde :)
Fakir olan ne yapamaz?
Pek fazla hayal kuramaz.
Pek fazla kitap okumaz.
Pek fazla sorgulamaz.
Pek fazla dünyayı takip etmez, önüne konulanla yetinir.
Pek fazla anayasadan, yasadan, temel hak ve özgürlüklerden anlamaz.
Pek fazla terörün neden bitmediğini, din ve ırki kavramların neden durmadan önüne konulduğunu düşünmez.
Pek fazla siyasetçilerin ve meclislerin hangi yöntemlerle oluşturulduğu ve neden hesap sorulamadığını sorgulamaz.
Pek fazla demokrasi ve hukuk, yargı kavramlarını içselleştirmez. Güçlünün ve zenginin çıkarımlarına kuyruk olur, şakşakcı olur, amigo olur, manşet vatandaşı ve yurttaşı olmayı kendine bir paye zanneder. Ve genelde cennet ve cehennem ile güdülür.
Fakirlik ve Manşet ve slogan-amigo vatandaşlığına razıysanız tercihlerinizi değiştirmeyin.
Fakirlik ve Manşet ve slogan-amigo vatandaşlığı artık beni kandıramaz diyorsanız tercihlerinizi değiştirin.
Hayatımız marabalıktan kurtulmalı, hayal kurabilmeli, gezebilmeliyiz.
Umarım ülkemizde mv ve parti başkanlığı sınavlarının da yapıldığı bir dönem görebilirim. Millet vekilliğine başvuran adayların seçimlerden bir ay önce merkezi bir sınava tabii tutulup sınav sonucuna göre partilerden aday olabilmeleri belki sağlanır gelecekte ne dersiniz?
Bu arada artık ortalama olarak belirlenecek miktarın altında kalan tüketimlerim için de elektrik, internet ve su faturası vb vs da para ödemek istemiyorum. 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama tüketimleri bedava olmak zorunda değil mi sizce de, mümkün olabilir mi bu düşüncem? Özel öğretim ve sağlık kuruluşları için de kobay olmamalıyım.._ Kim bilir belki bunlar da gerçekleşir zamanla..
Saygılarımla...
Y...’den
YORUMLAR
Bu tarafı iyi hırpalamışsınız haklı olduğunuz yerler elbet var. Karşıda ne buldunuz merak ettim. Hem sizin gelişiminizi görmek hem de yazınıza denge gelmesi açısından.
Dünya tarihini para tarihi ile birlikte okursanız hangi din ve inanca ait olursa olsun insanların aynı yerden çürüdüğünü görürsünüz; hırs ve makam sevgisi.
Bu bozulmayı insan aklı ile yapıyor. Dinini aklı ile kirletiyor makam uğruna. Aynı akılla kurtuluş yolu da buluyor. Atom bombası da atıyor bir serçeye su da veriyor. Ne peki bu ince fark? Kalbi ve vicdanı.
Hangi din hangi görüşte olursan ol kalbi vicdanı klavuz olan insan aklı ile kötülük yapmaz.
Anadolu insanı yine de irfan sahibi ölümü görüp sıtmaya razı oluyor.Ama bu düzen de böyle gitmez.
Ben ülkemizde dönen demokrasi yalanına çok itibar etmiyorum. İyi ki koyun dedikleri salak dedikleri halkın hala vicdanı var. Yoksa bu siyaset ve demokrasi ile 3. Dünya ülkesi olurduk.
Çok okuyan mı çok gezen mi desen çok tecrübe eden derim. Bu milletin tecrübesi dünyanın ilmini çöpe atar.
Uzatmak istemedim.
Yorumun kalanını sesli düşünüyorum formuna ekliyorum.
Selamlar
Yinsani
Dünya tarihinin kökeni bozuk diyebilir miyiz, aşağı bir türüz, yaşamayı tam olarak ne için, nasıl, neden olacağı konusunda çözememişiz. Dini gönlü var mı? Din bir mücadele lakin vahiy kaynaklı mıdır gerçekten araştırmamız lazım, ki bunun için de bu toplumda linç edilmeyi göze almak gerekir. atom bombasını atan insan kanadı kırık bir serçeyle karşılaşınca serçeye su da verebilir. zalim zalimliğini perdelemek için o zaman öyle gerekiyordu der geçer.
Aşiret düzeni değil, sizde mi vahşi dünya insanısınız:) tam yetkili bireysel cumhuriyetler kurulmak zorunda. şimdilik sadece hayal veya ütopya.
Dini ön plana alan insanın, dini etobur bitkilerin davranış şekilleriyle kıyaslanması artık mecburi. Cennet; güzel koku, albenili renkler, bol gıdalı öz lakin tüm bunlar böçekleri kendine çekmek ve ham ham yapmak için değil mi? İyi insanlar Tanrıya ve onun ödül ve cezalarına ne kadar aldırış eder ki, onlar iyiliğe fırsatı doğduğu an o iyiliği yapmaktan geri durmaz.
3. dünya ülkesi olmamız için daha ne kaldı? Bir seçim mi? Bir milletin seçim tercihi mi? 1970lerden beri ülkemizde başkanlık rejimi isteyenler bunu başardı sonuçta. şuan ülkemizin durumunun 100 yıl önceden farkı yok. Bu millet istisnalar dışında her zaman güce boyun eğmiştir, eğdirilmiştir. Sadece sürülen, asılan, kovulan, yakılan şairleri araştırmamız bile bu fikrimizi destekler.Örnek olarak köroğlu, dadaloğlu, taşlıcalı yahya, şair eşrefin yetmesi lazım.
sonuçta hiç bir iktidara üçüncü dönemini vermemek lazım :)işte o dönem hırsının tanrıcılığının makam sevgisinin önüne geçilmez.
Uçurumdan atlıyoruz, ya çakılırız ya kanatlanırız.. Üçüncü bir seçenek uçurumun yarısında ortadan kaybolmak:)
saygılarımla..
Nevmizan
Demokrasi bir emperyalist yalandır. Daha geçen gün İngiliz kraliyet kutlamasını gördük. Demokrasi zenginlerin ve elitlerin vicdanını temizlemenin en güzel yoludur.
Hesap sorsan ama sen seçtin diyecek. Kötü yönettim demeyecek asla. Gördünüz mü ben kötü yönettim diyen seçtiğimiz iktidar sahiplerini? Ben görmedim
O yüzden yaşasın Green peace :)) var olsun Ötüken :)
Bi de şu var adama müslümanım deyince seni ermiş evliya standardında kutsal kitaptaki tarife harfiyen uygun bekliyor.
Yinsani
günümüzde bile demokratik olgunluk çok zor yine de, işin doğrusu acınacak haldeyiz, gülüyoruz işte halimize.. ingilizlerin bu yy yapacağı en güzel şey kraliyetailesini denize dökmek olacaktır, sonra kanada ve diğer bir çok ülkenin bu sultayı kırması gerekecek vb vs.. belirtmiştim kitapların kutsal olduğuna inanmıyorum, müslümanda iseviden yahudu aynı düşünce ve birbirine benzer yaşantı kültürüne sahip.. sosyal ölçülerinin çoğu günümüe uymuyor. yanılmıyorsam fransa bile tunus mu cezayir mi ne köleticareti veya hegomanyaları için özür diliyorlar yavaş yavaş.... çağlar geötikçe insanlar tarihin zalimliği ve insanın vahşiliği karşısında utanıyor hiç olmazsa. dinler kökten bölüyor zaten insanları yani tanrı , düşünsenize sadece bir aşiretten onlarca peygamber gelsin, sülale peygamberleri, padişahlık gibi, baba ölür oğlu oeygamber olan bile vardı değil mi? buna da mı tanrı seçimi diyeceğiz.. şahsen müslüman iken tüm bunları nasıl açıklıyordum kendime bilmiyorum ihtimal kuran yazılarını doğru kabul edip o doğrultuda bir sonuca varıyor işin işinden çıkamayınca da hikmet deyip geçiyorduk bir kaç eski çağ alimlerin fikirlerine başvuruyorduk vb vs..
diğer bir bıyutta şu ki köleliklere yasal kılıf giydirildi devam ediyor. mesela madenciler ile kölelerin arasındaki fark ne ki? zamanında kölelere de karınlarını doyuracak kadar, başlarını sokacak yerler veriliyorlardı karınlarını doyuruyorlardı çalıtırmak için değil mi? günümüzde belli bir ücret lakin kendi evinde kal deniyor.. emeklilik hakları falan çerez parası ülkenin veya dünya genelindeki ultra zenginleri düşünürsek...
demokrasi insanlar bilinçlendikçe, emperyalistleri yola getirmenin bir yoludur. ha deyince istenilen demokrasiye elbette kavuşamayız ki, sonuçta anadoluyu vatan yapmamızın zaman aralığı aşağıyukarı bin sene. cumhruiyet demokrasi ve hukukun eşitliği hususlarında da 100 yılda yine de dünya epey yol aldı. biz de ağır aksak ilerliyoruz işte.. lakin gerçek sorun cdbcler piyasaya hakim olunca yaşanacak sanırım, dijital kölelere dönüşeceğiz bu gidişi de derleyip toparlayamazsak el birlikte..
vahşi veya kır yaşamını seviyorsanız burada ne işiniz var üstadım, köyler bomboş gidiniz yerleşiniz birine, sonuçta o köylerde yüzyıllarca insanlar nesilden nesile hayatını idame ettirdi değil mi, sınır kavgası su kavgası da eskisi kadar pek olmaz artık...
katkılarınız için teşekkür ederim.
eksik olmayın, sağolun var olun.
Garip bir döngüye takıldık kaldık. Herkes her şeyi öyle çok biliyor ki, kalkıp işe koyulmak yerine sadece yorum yapar olduk. Harakete geçmek yerine sadece lak lak yaparak kendimizi çok şeyi halletmiş gibi kandırıp duruyoruz.
Kocaman kocaman sorunları inkar etmek, sorumların kaynağını tutanak olarak görmek, alakasız argümanlarla fikir savunmak. Hepsi yetmezmiş gibi onu alma , e onu yeme, e gezme gibi çözümlerle şükürcülüğün dibine vurmuşuz. En yersiz zamanlarda bile prensip sahibi olmak gibi de yersiz bir huyumuz var tabii.
İyiyiz iyi yahu uçuyoruz. Bunada şükür nesildaşım.
Sağlıcakla kalasın.
Yinsani
Şükür ede ede uçurumdan ilk biz atlayalım, belki kanatlarımız çıkar:)
eksik olma hep ol .)
black_sky
Biz neden yahu.
Sınav sistemi ne kadar etkili olabilir ?
Zira şikayet konusu ekonomiyi yönetenlerin kariyerine bakarsan Ortadoğu teknik 4.00 la bitiren veya Boğaziçi’nde öğretim görevliliği yapanlar da var ve maalesef bunların hiç bir önemi yok
Bence toplum olarak en önemli ve ivedi problemimiz “ ahlaki çöküntü “ - (dindarlık veya dine mesafeli olmak falan değil kastım )
Ne zaman adam oluruz ? Soruları vardı pratik hap gibi kullan at nevinden :)
Kopya çekmeden sınıf geçen çocuklar yetişirse bu düzen değişir çünkü meselenin kördüğümü taaa oralara kadar dayanıyor ne yazık ki
Yinsani
eksik olma nesildaşım.