İNANDIM DE DOSDOĞRU OL

• 20 Mayıs 2023 Cumartesi 13:57:09

Bu konu üzerinde epeyce düşündüm. Gerçekten doğru olmak tam anlamıyla nedir. Herhalukarda doğru olabiliyormuyuz. Doğru olabilmek nelerden feragat etmemiz gerekirtirir.

Şunu hepimiz duymuşuzdur. Peygamberimize sahabenin birisi gelip şu soruyu soruyor:’’ Ey Allah’ın Resulü bana islamın ne olduğu hakkında öyle bir öğüt ver ki sizden sonra kimseye soru sorma ihtiyacı duymayayım.’’ Iki cihan server ona şöyle söylüyor;’’Allah’a inandım de ve dosdoğru ol’’Evet işte kısa net ve çok ilginç islamın tarifi özetle böyle. İman esas mesele; İman olmadan dosdoğru olunabilirmi bilmiyorum. İmanla, dosdoğru olabilmek iç içedir. Biri olmadan diğerinin hükmü yoktur.

Hepimizde biliriz ki ‘’Beni Hud suresi yaşlandırdı ‘’ Hadisi enteresan ve bir o kadarda imanın gücünü göstermektedir. Bu ayetin gücü neydi anlamı neydi.’’Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’’En yakını Ebu bekir nakleder ki’’Ya Allah’ Resulu saçların ağardı deyince beni hud suresi yaşlandırdı demiştir. Kendilerini dünya tutkularına kaptıranların istediklerini elde etseler bile bu dünyada yaptıkları işlerin âhirette onlara fayda sağlamayacağı, cehennem ateşinden başka bir sonuçla karşılaşmayacakları bildirilir.

Her beşerde olması gereken doğruluk islamla anlam kazanır. Kişi inandım dedikten sonra; Doğru ve doğru istikamet üzere, dürüstlüğü hayatın her safhasına taşıyan, çevresine güven veren’’Emin’’güvenilir olmalıdır. Peygamberin bu vasfını üzerinde bulundurmak her mügmine gereklidir. bunun dışında bir hayat tarzı hata ve isyandan başka birşey değildir.

Yalan konuşmak, olmayan birşeyi olmuş gibi göstermek, var olmayını varmış gibi göstermektir. Bazı insanlar diğerlerinden daha sık yalan söylese de, bu genellikle bir zihinsel sağlık durumunun işareti olmuyor. Ancak patolojik yalan yani yalan söyleme hastalığının farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Yalan söyleme hastalığı (mitomani) kişilik bozukluğu gibi altta yatan bir zihinsel sağlık durumunun bir işareti olabiliyor. Yalan söyleme hastalığı “Patolojik yalan;” antisosyal, narsisistik ve histrionik kişilik bozuklukları dahil olmak üzere çeşitli kişilik bozukluğunun bir belirtisi olarak görülüyor.

Öyle bir dosdoğru ol ki sana herkesim güvenilir olarak baksın. Doğru olmak rizkin olmadığı zamanlarda mümkündür de bazı yaşam şekillerinde ve bazı toplum içinde yaşarken kolay olmaya bilir.

Bizim doğruluğumuz işte böyle zor şartlarda belli olur. Bazı bize zararı dokunacak durumlarda da doğru olabiliyormuyuz işte o zaman doğruyuz diyebilirzi. Kendimiz ve çevremiz için zarı dokunacağını bildiğimiz konularda da doğruluktan ayrılmayacağız. Zira mutlak kurtuluş ‘’Doğruluktadır.

İslam Büyüklerinden Abdulkadir Geylani ilim öğrenmeye çıkacağı zaman Muhterem annesi bir kaç altınını oğluna verir onları bir kese dikerek koltuğunun altına saklar. Kervenla beraber ilim öğreneceği şehre gidiyorsun bana söz ver. Hiçbir şartta yalan söyleme ve söz alır. Tamam o zaman oğlum güle güle git der. Ama anne öğüdü şartlar ne olursa olsun sakın yalan söyleme der ve tekrarlar.

Kervanla giderken haramiler kervanın önünü keser, herkesin nesi var nesi yok alır. Abdülkadir geylani çocuk yaştadır. Görünürde hiçbirşeyi yoktur. Laf olsun kabilinden senin neyin var derler. Koltuğumun altında altınlarım var der. Bakarlar ki doğru söylemiş. Harami başı oturur ağlar ve orada iman tazeler. Ve kervanın tüm varlıklarını sahiplerine dağıtır. Gördün mü şartlar ne olursa olsun doğru söylemek nelere kadirdir.

Doğruluk insanı iyiliğe götürür, iyilikte kişiyi hakka hakiate ve cennete iletir. Eğer livayı hamt sancağı altında sıddık yazılı bir kişi olarak bulunmak istiyorsan; doğru söyle ve doğru ol. Bunun tersi nedir biliyormusun? YALAN Peygamberimiz yalandan kaçının zira yalan insanı kötülüğe sevkeder, kötülük ise cehenneme götürür. Eğer Allah katında ‘’Yalancı’’ sıfatıyla anılmak istemiyorsan dosdoğru ol.

Doğruluk sözde değil özde olmalı, sözde doğruluksa oda yalanın değişik bir versiyonudur. yalan ise münafıklık sınıfına girer sürekli olursa insanı felakete görürür. Aile içinde bu düstüru şiar edinmeliyiz hiçbir şekilde yalana baş vurmamalıyız. En girifte olsa en basitte olsa aile içinde yalana hiçbir şekilde yalana tevessül etmemeye gayret göstermeliyiz.

Çocuklarımız Bizim gizli hayranlarımızda hele hele bunların yalnların hiçbir şart şekilde yalana tevessül etmemeliyiz. Dedim ya kötü duygulara yer veremezonlar Bizim gizli hayranlarımızdır. Bizi taklit ederler. Böylelikle geriye yalanlı bir miras bırakmış oluruz. Abdullah bin amr çocuktu ikicihan server haneleri ziyaret ettiği bir günde aannesi raesulullahı ratsız etmesin diye oğlum gelsana bir şey vereceğim diye çağırınca annesi hurma verceğim dedi eğer birşey vermemiş olsaydın bir yalancı olarak anılacaktın diye uyarmıştır.

Bu uyarı bize çocuklarımızı yatıştırmak ve oyalamak için bile yalana baş vurmamamız gerektiğini öğretmiş oluyor.

Toplum içinde doğru sözlü olduğumuz gibi, özümüzdede doğru olmalıdır bu ikisi bir birini tamamlasın ve düzenli bir hayat tarzımız olsun. Batınında yalana yer vermezse düşüncelerinde, özünde kötü duygulara yer veremez. Kalbinde yalanın kapısını bile açmaz. kalbi selim kişi olmak gerekir. Kalbi selim insanın tavrı, sözü doğru olur. Sözümüzde sıkıntı var ise özümüzde gönlümüzde, kalbimizde dolayısı ile sözümüzde sıkıntı vardır. Ayrı ayrı yüzler, ayrı ayrı sözler. Her bir sözün gerçekliğine inanmak, insanlara güvenmek isteriz. Oysa her zaman böyle olmaz. Bazen duyduğumuz sözler doğru olmaz. Bazen de bildiğimiz doğrular doğru değildir. Çok sevdiğimiz, sonsuz güvendiğimiz insan bize yalan söylemiştir. Peki ama neden? İnsanlar neden yalan söyler?

Yalan söyleme davranışı iki türlüdür: Ya normal yalandır. ya da patolojiktir. Normal yalan söyleme davranışı stres altındaki herkeste zaman zaman görülen bir davranıştır. Kimi zaman bulunduğu durumdan kurtulmak için, kimi zaman değer kaybetmemek, karşısındakini kırmamak için insanlar yalan söyler. Yalanları beyaz yalan turuncu yalan şeklinde isimler veriyorlar, yalan yalandır. Yalanın rengi yoktur.

Bizler sözümüze hayatımıza, tavırlarımıza sinsice girmiş olan eğriler ve yalanlar varsa bunlardan uzaklaşmalı ve emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmalıyız.
========================AR==================