Bencil kimse devamlı kendi çıkarını düşündüğü için başkalarını düşünmeye ayıracak vakti yoktur.
dali
dali
@dali1

İZVİT’İN ÇINARI

19 Mayıs 2023 Cuma
Yorum

İZVİT’İN ÇINARI

3

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

637

Okunma

Okuduğunuz yazı 19.5.2023 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
İZVİT’İN ÇINARI

İZVİT’İN ÇINARI


Bu yazımı hemşehrimiz Raziye Akyol Kıran’ın Kavacık Köyüne yaptığı bir gezide prada bulunan bir “Anıt Çınar”ı anlatırken köyümde bulunan çınarla karşılaştırmasına istinaden kaleme almış bulunmaktayım.
Raziye hanım gezinizi zevkle izledim. Ancak bu çınar ile (Yukarı Çağlar) köyümüzdeki çınarı kıyaslarken farkında olmadan tarihsel bir hataya imza atmışsınız.
Şöyle ki; Yukarı Çağlar Köyündeki çınar bugüne kadar resmi bir anıt ağaç onuruna kavuşmadı ancak bu çınar Karamanoğulları’ndan çok çok önceleri dikilmiş bir çınardır.
Akdeniz’de Girit depreminde tüm Akdeniz havzası etkileniyor. Ta Libya’da limanlar tusinami etkisiyle sular altında kalıyor. Dünyanın en büyük depremlerinden biridir. Daha sonra Hatay depremi oluyor ve 250 000 kişi ölüyor.
Girit depremi akabinde bizim Keben Kayası ortalarında bulunan toprak seviyesi büyük heyelanla kayma sonrasında Sbide’ye doğru giden beton kanallardan akan sular Değirmenönü’nden çıkmaya başlıyor. Diğer yandan bahsini ettiğimiz köy çınarının yanından su yüzeye çıkınca Sbide’de yaşayan halk buralara inmeye başlıyor.
Değirmenönü suyu, Sögütçük suyu, köy çeşmesi suyu bu dönemlerde yüzeye çıkıyor. Sular yüzeye vurduktan sonra Sbide halkı, çeşme suyu çevresine yerleşmeye kalkıyorlar. Bu yerleşim yerine de "İzvit" adını veriyorlar. "İzvit" adı Türkçe kural yapısına uysa da anlamı Rumca kaynaklıdır. Bunu "Sbide Antik Kendi Yukarı Çağlar" kitabımda da yazmıştım.
Sbide halkının köy çeşmesi civarına inişleri ve yeni bir İzvit Kenti kuruşları [Bu konuyu yayıma hazır İLK KALE adlı kitabımda geni yer verdim.] M.S.350-400’lü yıllar içinde gerçekleşiyor. O halde çınarın dikiliş tarihi de bu yıllar içinde olması oldukça muhtemeldir.
Bahsettiğiniz üzer Rum Demirci Kara David’in çınarın kovuğu-kovanı içinde demircilik yapması tahminen dikilişinden 6, 7 yy sonra olmalıdır. Bu Rum Demirci Kara David’i atalarımız biliyordu ki taa yazılı kaynak olmadan bizlere intikal etti.
Atalarımız ise henüz Karamanoğulları gelmeden 1101 yılında Altıntaş ve Sorkun civarında yaptıkları savaşlarla buraya çok daha önceden geldiklerini belgelemektedir. [Detaylar İLK KALE kitabımda olacak] İzvit’e yerleşmeleri ise cami kitabesi ile tarafımdan belgelenmiştir.
İzvit’e yerleşen ilk dedelerimiz Çukurova’dan gelmedir. Karamanoğulları ise 1228 yılında Ermenek civarına gelmişlerdir. Köyümüzde ilk gelenlerin mezar taşı kültürü ile sonrasında gelen Karamanoğulları’nın mezar taşı kültürleri farklı olduğu mezar taşlarında görülebilmektedir.
Sonuç olarak çınarımız Karamanoğullarından önce dikilmiş, Camimiz Karamanoğullarından önce yapılmıştır. Camimiz Ermenek Ulu Cami (Karamanoğulları)’de yüz yıl daha önce yapılmıştır.
Umarım yanlış anlaşılmam.
Saygıyla. 19.05.2023
Durmuş Ali ÖZBEK

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İzvit’in çınarı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İzvit’in çınarı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İZVİT’İN ÇINARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Müjgan Akyüz
Müjgan Akyüz, @mujganakyuz
20.5.2023 21:57:19
Araştırmanız ve bir hatayı düzeltmeniz için tebrik ediyorum
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
20.5.2023 11:40:01
Hocam çok güzeldi çalışmanızı kutluyorum saygılar
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
20.5.2023 10:32:21
Güne eşlik eden ve değer katan kaleminizle hemhal olmak ne güzeldi ne güzel.

Tüm yüreğimle tebrik ederim muhterem hocam.


Kaleminizin izi silinmesin asla.


İçten selam saygılarımla efendim...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.