Seninle konuşmak istiyorum. fakat önce buraya, benim yanıma gel! bu boş yer, benimkini sağlamlaştıracak olan sahibini bekliyor. helena (faust)
dali
dali
@dali1

HAYATIN DENGESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

3 Şubat 2025 Pazartesi
Yorum

HAYATIN DENGESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

0

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

63

Okunma

HAYATIN DENGESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Hayat, çoğu zaman bir denge arayışı içinde olduğumuz bir yolculuktur. Bu yolculukta, her şeyin bir sınırı, bir ölçüsü olduğunu fark ederiz. Doğa, insan ilişkileri, düşünceler ve hatta duygular bile belli bir dengeye oturduğunda anlam kazanır. Ancak bu dengeyi bozduğumuzda, işler genellikle tersine döner. İşte tam da bu noktada, "Sınırını aşan, zıddına döner" sözünün derin bir hakikati barındırdığını görürüz.

Doğa, bu ilkenin en somut örneklerinden biridir. Bir ekosistemdeki herhangi bir denge bozulduğunda, zincirleme reaksiyonlar ortaya çıkar. Örneğin, bir bölgede aşırı avlanma yapılırsa, avlanan türlerin sayısı azalır ve bu durum diğer türlerin yaşamını etkiler. Zamanla ekosistemin dengesi bozulur ve doğa, insan müdahalesine karşı kendi çözüm yollarını üretmeye çalışır. Ancak bu süreçte ortaya çıkan sonuçlar genellikle insanlar için olumsuz olur.

İklim değişikliği de bu duruma iyi bir örnektir. İnsanlık olarak doğanın sınırlarını zorladık; fosil yakıtları aşırı tüketerek atmosferdeki karbon oranını artırdık. Bunun sonucunda, doğa kendi dengesini sağlamak için tepkiler veriyor: aşırı sıcaklıklar, kuraklıklar, sel felaketleri... Doğanın sınırlarını aştığımızda, karşımıza çıkan sonuçlar genellikle zıddımızı yaratıyor; yani kendi yaşam koşullarımızı tehdit ediyor.

"Sınırını aşan, zıddına döner" ilkesi, insan ilişkilerinde de kendini gösterir. Bir ilişkiyi düşünelim: Sevgi, saygı ve güven üzerine kurulu bir bağ, tarafların birbirine karşı dengeli bir şekilde yaklaşmasıyla güçlenir. Ancak bu bağda bir taraf sürekli sınırları aşarsa, yani karşısındaki kişiyi fazlasıyla zorlar ya da kendi isteklerini dayatırsa, bu durum ilişkiyi zedeler. Sevgi yerini kırgınlığa, güven ise güvensizliğe bırakabilir.

Aynı durum sosyal ilişkilerde de geçerlidir. Bir kişi sürekli olarak başkalarının sınırlarını ihlal ederse, zamanla çevresindeki insanlar ondan uzaklaşır. Bu da kişinin yalnızlaşmasına neden olur. Yani sınırları aşmak, sonunda kişinin kendisine zarar verir.
Duygularımız da bu ilkenin etkisi altındadır. Örneğin, öfke doğal bir duygudur ve doğru şekilde ifade edildiğinde yapıcı olabilir. Ancak öfke kontrol edilemez hale geldiğinde ve sınırını aştığında yıkıcı sonuçlar doğurur. Aynı şekilde, sevgi de ölçüsüz hale geldiğinde bağımlılığa dönüşebilir ve hem sevilen kişiye hem de sevene arar verebilir.

Bu durum sadece olumsuz duygularla sınırlı değildir. Mutluluk bile aşırıya kaçtığında sorun yaratabilir. Sürekli mutlu olma çabası, insanı gerçeklikten uzaklaştırabilir ve hayal kırıklıklarına yol açabilir. Hayatta her duygunun bir yeri ve zamanı vardır; ancak bu duyguların sınırlarını aştığımızda, denge bozulur ve duygular zıddına dönüşebilir.

"Sınırını aşan, zıddına döner" ifadesi bize hayatın her alanında ölçülü olmanın önemini hatırlatır. Ölçü, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sürdürülebilir bir yaşam için gereklidir. İnsanlık tarihi boyunca birçok düşünür ve filozof da bu gerçeği vurgulamıştır. Örneğin, Antik Yunan filozofu Aristoteles’in "Altın Orta" kavramı, her şeyde ölçülü olmayı öğütler. Fazlalık ya da eksiklik yerine, dengede kalmak insanın mutluluğu ve huzuru için elzemdir.

Hayatta her şeyin bir sınırı vardır; bu sınırlar aşılmadığında düzen sağlanır ve denge korunur. Ancak sınırları zorladığımızda ya da görmezden geldiğimizde, işler tersine döner ve genellikle olumsuz sonuçlarla karşılaşırız. Doğada, insan ilişkilerinde ve duygularımızda bu ilkenin izlerini açıkça görebiliriz.

Bu nedenle, hayatımızda dengeyi bulmaya çalışmalı ve ölçüyü elden bırakmamalıyız. Çünkü unutulmamalıdır ki sınırını aşan her şey sonunda zıddına döner ve bizi başladığımız noktadan çok daha uzağa savurabilir. Dengede kalmak ise bizi hem hayata hem de kendimize daha yakın kılar.

22.01.2025 Ankara
Durmuş Ali ÖZBEK
Eğitimci Yazar
Kültür Bakanlığı Halk Şairi
Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hayatın dengesi üzerine düşünceler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hayatın dengesi üzerine düşünceler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HAYATIN DENGESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ