- 660 Okunma
- 7 Yorum
- 6 Beğeni
HER KADIN BİR ANNE Mİ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
"Anneciğim, bana öyle güzel annelik yaptın ki, kimsenin annesine "keşke benim annem olsaydı" demedim. Rabbim seni cennetiyle ödüllendirsin..." mesajıyla uyandım bu sabah. Ve hâlâ gözlerimi ovuştururken aşk ile yanağıma dokunan sıcacık ama kocaman bir bûseyle şoklandım.
Günlerdir çaglayan misali içimde biriken ve bir yolunu bulup coşmak isteyen kelimelerimi, bir türlü cümlelere dizip dökemiyordum kalemimden.
Kendi çapında yaşadığım bu törenle, bu eşsiz duygu silkeledi ruhumu.
Sonra düşündüm; bir anket yapılsa ve 100 kişiye sorulsa "Dünyanın en özel ve tarifsiz hissi nedir" diye. Zannediyorum ki birçok insanın aklına ilk gelecek annelik duygusu olurdu.
Çünkü; henüz anne karnında iken, kordon denilen bir bağ ile tutunduğumuz, merhaba diyerek başladığımız dünya hayatında bir ömür boyu devam ettiği gibi, ölümden sonra dahi hatıralarda yaşattığımız ve hatta âhiret yurduna dek uzayıp giden sonsuz bir birlikteliktir annemizle olan ilişkimiz.
Bizleri Allah’ın sonsuz tecellesi ve mucizesi ile dokuz ay karnında taşıyan, her an yanımızdan hiç eksik olmayan şefkat kahramanları annelerimiz için, ""Cennet onların ayakları altındadır." buyuruyor Efendimiz (s.a.v).
Öyle sancılı ki anne olmak, annelerin büyük çoğunluğuna benzer duygular hissettirse de her kadının annelik serüveni kendine has ve kendi sürprizleriyle doludur.
Annelik denince biyolojik ve fizyolojik açıdan bakılabilir çoğu zaman. Sadece fiziksel bedeninizden çocuğu doğurduğunuzda anne denilebilmeniz gerekmez. Aslında annelik bunlardan çok daha fazladır.
Sahi anne olmak için kadın olmak mı gerekli, yoksa her kadın bir anne mi?
Henüz dünyaya bir çocuk getirmemiş ama anne olmanın sorumluluğunu en güzel şekilde üstlenmiş pek çok anne olduğu gibi bir de çocuklarını bırakıp anne olmanın özüne saygı duymamış, bu kutsal ikramın farkında bile olmamış anneler de vardır. Bu, mutlaka bir çocuk doğurmakla annelik olmayacağını açıkça ortaya koyuyor.
Annelik herkesi farklı şekilde etkiler ve buna saygı duyulması gerekir. Zirâ anneliği tek bir grup altında kalıplaştırma kavramını sıyırmak ve her kadının kendi anneliğini kategorize etmesine izin vermek günün ihtiyacıdır.
Özünde farklı kişiler tarafından farklı tanımlanabilir! Kimileri için çocuk yetiştirmek bir sanattır, kimileri için kedisini tanımlayan bir ayna, kimileri için çocukta yaparım kariyerde inancı... Ve şıkları çoğaltabiliriz.
Annelik duygusunu tattığımız anda, annemizin annelik serüvenine yeni bir bakış açısıyla bakabilir, ona daha çok saygı duymaya başlarız ve çocukluğumuza dönüp annemizi endişelendiren ya da zaman zaman kızmasına neden olan tutumunu çok daha iyi anlayabiliriz.
Ancak anne olduğumuz vakit, başkalarına tarif etmekte zorlandığımız duyguları, annemizin bizi kucağına aldığı ilk an ne hissettiğini ve bu süreçte anneliğin beraberinde getirdiği fedakarlıkları, gözü karalığı ve kaygıları hissedebiliriz kendi içimizde.
Çünkü anne olmak koşulsuz sevmektir. Beklenti duymaksızın fedakar olmaktır. Evladının huzuru ile huzur bulmak, onun konumu, koşulları ne olursa olsun sadece mutluluğu ile gurur duymaktır... İçgüdüseldir annelik... Kadının ruhunda mevcut olup, ilerleyen zaman içinde çıkar açığa, büyüyerek devam eder, olgunlaşır ve anne olduğu ilk an kurulu bir alarm gibi gün yüzüne çıkar...
Doğurmuş olan tüm annelere, doğurmamış annelerede. Doğurduğunu bağrına basamamış, kokusunu içine çekememiş annelere. Hatta doğurmadığını bile bağrına basmış vicdanı anne, ruhu anne olan, duygu ve hissen anne olan kocaman yürekli kadınlara. Öyle ki bir evladı anne sıcaklığıyla şefkat ile kucaklayıp, merhametle sarılabilen adamlara...
Gidenleri rahmet ile anıyor, kalanların ellerinden öperken dilerim ki, senede bir gün değil, her gün ve her an anneliğiniz kutlu, mutlu ve umutlu olsun.
Sevgilerimle...
Eylül Meral YAĞMUR
YORUMLAR
Çünkü anne olmak koşulsuz sevmektir. Beklenti duymaksızın fedakar olmaktır. Evladının huzuru ile huzur bulmak, onun konumu, koşulları ne olursa olsun sadece mutluluğu ile gurur duymaktır... İçgüdüseldir annelik... Kadının ruhunda mevcut olup, ilerleyen zaman içinde çıkar açığa, büyüyerek devam eder, olgunlaşır ve anne olduğu ilk an kurulu bir alarm gibi gün yüzüne çıkar...
Annelere yüklenen görev, kutsaldır.
Zordur.
Ayrıcalıklıdır.
Bu görevin parçaları, yaşamı sırtlayan omurgadadır.
Bu seçilmiş göreci, layıkıyla yerine getirenlere ne mutlu.
Değerli yazınızı yürekten kutlarım.
Sevgiler, esenlikler.
Eylül Meral YAĞMUR
En kalbî muhabbet ile