Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
Emir ŞIKTAŞ
Emir ŞIKTAŞ
@emirsiktas

Iğdırın Yakın Tarihine Notlar

25 Nisan 2023 Salı
Yorum

Iğdırın Yakın Tarihine Notlar

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

402

Okunma

Iğdırın Yakın Tarihine Notlar

Iğdırın yakın tarihine notlar - xxxvı-
İranlı Lokantacı Meşedi Ehmed/Ahmet Emi

Iğdıra ilk gelip yerleştiğimiz yıllarda şehir esnafını tanımaya başlamıştık.
1970’li yıllarda Lokantacılık sektöründe marka sayılan, kebapları, bozbaşları, sabah aşları, dönerleri ile damak tadı sunan, şimdi hepsi rahmetli olmuş Meşedi Ahmed emi, H. Rıza Yangın emi, H. Ali Parim emi, H. Güner Parim emi, Kemal (Kuş) Engin emi, Eziz Töremen emi, öncesi Gerip emi, Eyüp emi ve şu an hatırlayamadıklarım, döneme damgasını vurmuş, hem toplumda ileri gelen etkin kişiler hemde esnafcılık anlayışı oluşmuş, yoksulları koruyup doyuran, reklam yapmadan iyiliğini, hayırını, cömertliğini yapan insanlardı.
Iğdırda lokantacılık yapan ve yörede meşhur bozbaş yemeği (Kars yöresinde Piti olarak bilinmekte) canı çekenler ilk önce İranlılar lokantasını hatırlamaktaydı. Siyaset, yani seçim dönemlerinde özellikle rağbet gören boşbaş yemeğinin bu dönemlerde aşırı tüketildiği gözlenmekteydi.
Bozbaş, Azerbaycan Türkleri mutfağında yer almış çok lezzetli bir yemek çeşididir.
Bozbaş yemeği anıları genelde siyasi olmakta fakat ben bir arkadaşımın, rahmetli Meşedi Ahmet emiyle olan anısını nakletmeye çalışacağım.
Nevruz, bir sabah beter bir açlıkla erkenden açılan İranlılar lokantasına kendisini atar, kasada rahmetli Meşedi Ahmet oturmakta. Nevruz az çorba ister. Az çorbayı iki tam ekmekle yer. Nevruz’un ekonomik durumunu bilen Meşedi emi hesap ödemeye gelen Nevruz’a bakar ve döner çalışana der ki; “ekmeklerin parasını alın cehenneme olsun getsin” iki ekmeği ödeyecek parası da olmayan Nevruz “param yok, borcum olsun” der ve çıkıp gider.
Yaklaşık dört nesilden fazladır Iğdırda lokantacılık yapan İranlılar ailesi sektörün zorluklarına rağmen işgücünü kendi gençlerinden karşıladıkları için bu mesleği sürdürmekte, Iğdır halkına damak tadı olmaya devam etmektedirler.
Rahmetli Rıza emi, oğullarından Abbas ve Bünyamin abiler, yine rahmetli H Ali Parim emi, kardeşi Hacıbaba Güner Parim emi kebapta marka idiler, rahmetli Kaptan Eziz emi saç kavurma, lahmacunda usta idi, rahmetli Kemal (Kuş) Engin ise ustası Ekrem abinin sulu yemekleri ve döneri ile ün yapmış ve çok tutulmaktaydılar.
Ekonomik durumu iyi olan ve şehirde ikamet eden insanlar canları çektiğinde, köylerde ikamet edenler ise özel bayramlarda, cuma günleri cuma namazına katılmak için şehre geldiklerinde mutlaka “boşbaş” yemeği yer sonra köylerine dönerlerdi.
İl dışından gelen ve yöresel yemek tatmak isteyen misafirlere boşbaş, taş köfte, sabahaşı gibi yöresel yemekler tavsiye edilerek, ikram edilmekteydi.
Bozbaş; kuzunun bel eti, nohut, kuyruk, sarıkök, kelle soğan, lavaş ekmeği ile taslarda fırında odun ateşi ile pişirilen bir yemek.
Halkımız tarafından evlerde de yapılan bozbaş yemeği, Iğdırda yemek kültürümüz içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Emir ŞIKTAŞ

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Iğdırın yakın tarihine notlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Iğdırın yakın tarihine notlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Iğdırın Yakın Tarihine Notlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.