- 262 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Bir Farkındalık Mevzuu
Varlık bir değere açıldığı zaman hayat solunur,hissedilir bir şeydir. Temastan müstesna,paylaşımdan fersah fersah uzaklaşmakta olan bir yaşanış, ömre törpü, gönle üzgüdür ancak.
İnsanlar nedense yoklukları öne çıkarıp varlıkları görmezden gelmeyi tercih etmiş olmalı ki, asla memnun olmayan ve giderek azgınlaşan nefislerinin hizmetkarı durumundalar. Bu hizmetkârlık anlayışı, koskoca bir ömrü nefsin arzularına ve onun bitmek bilmeyen hezeyanlarına teslim etmek, aynı zamanda da yaşamın güzelliklerini,renklerini ıskakalamak demektir.
Sınırlı bir ömre ve bedence,duyguca limitsiz gazlara meyilli yaradılış, doğru yer ve zamanı tespitte de sürekli hatalar yaparsa, bu durum bir tükenmişliğin önünde savroluşa gebe demektir. Oysa, rüzgârın bile anlam bulduğu, bir amaç üzre estiği hayat içinde, hedefleri olmadan yaşamak, olsa olsa yaşıyormuş gibi yapmaktır,görünmektir.
Her zeminde seçenekleri olduğunu bilmek, çok şeyi lehimize çevirebilir potansiyeldeki bir bakış açısıdır. İyi ve güzel bakabilmeye uygun seçenekler varken ve bunlar her deminde hayatı da bizzat solumayı,yeri gelince de yine güzele,iyiye manipüle etmeyi sağlayabilirken, nedendir şu ümitsizliğe kapıyı zorlayamak. Değerce de bizi eksilterek; hazzı elden,avuçtan savuracak ve elde bulunanların kıymetini görmeyi perdeleyecek bakış kime hizmettir.
Bizim pozitif duruş ve eylemlerimiz, anın sonrası için de yeni bir olumlunun kapısını aralar değil midir? Mesele, zayıfın,güçsüzün, hüsnü hayalin içinde bile oradan çıkışı sağlayan doğru bakışla harekete geçmek, eylemi başlatmaktır. Hayat,hareketle anlam bulmaktaysa, bu hareketin nereye ivmeleneceğine dair hissiyatların ve onu biçimlendiren düşünüşün anahtarının bizde olduğu unutulmamalıdır.
İnsanlar dilerlerse akvaryum ölçeğinde de saadeti bulabilir. Tersi durumda ise bu özün hezeyanlarını okyanuslar da doramaz. Hemen yanıbaşındaki şeyleri öncelikle gerçek sayıp ve fakat onlardaki arzu edilmeyen nüanslara da takılmadan emekle, sabı ve iyimserlikle anı doldurmak paghasız bir saadete evrilebilir.
Neyi seçeceğiniz, nereye gideceğinizi belirlemede büyük bir gerçeklikse, her şeye rağmen güzele,doğruya,erdemliye ve şükürden beslenen bir anlayışa can vermek, hayata da değer katmak demektir. Zenginlikler duygularda başlar,gelişir ve düşünce ufuna yansır. Oradan da eyleme geçerek renk kararlar hayata. Ne istediğimizi bilirsek, dileklerin hayat bulacağı bir ömrü de dizayn etmede dümenin başına da geçmişiz demektir. Siz hangisini tercih edersiniz?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.