Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
redfer
redfer
@redfer

Küçük bir tebessüm, içten bir selam

9 Nisan 2023 Pazar
Yorum

Küçük bir tebessüm, içten bir selam

2

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

337

Okunma

Küçük bir tebessüm, içten bir selam

Küçük bir tebessüm, içten bir selam

Unuttuğumuz erdemlerden, kaybolmaya yüz tutan değerlerimizden biridir samimiyet... Kaç zaman, kaç yerde, kaç kişiden duymuşuzdur, ‘ne samimi insan”, ‘çok da samimi, candan ve içten’ sözünü...

İçimizle dışımız, söylediklerimizle eylemlerimiz uyuşuyor mu? En yakınımızdakilere duygularımızı, fikirlerimizi anlatırken gerçekten samimi miyiz veya ne kadar samimiyiz veya Onlar bize karşı ne kadar samimi acaba?

Kendi anlattıklarımıza, fikirlerimize, kendi söylediklerimize kendimiz inanıyormuyuz veya ne kadar inanıyoruz? Yani kendimizle bile ne kadar samimiyiz? Kardeşlik hukukunda ne kadar samimiyiz?...

Sevdiğimizde samimi miyiz? İbadetlerimizde samimi miyiz? Yoksa söylediklerimize kalbimizi inandıramıyor, bir ikinci ses mi duyuyoruz?

Aynı bedende bile farklı kanaatler mi taşıyoruz, bir uyum sergilemiyor mu aynı bedendeki ben?

Belki de samimiyetin samimiyetsizliğinden olacak ki birçok taleplerimizde hayatımızı olumsuz yönde etkileyen aksaklıklarla karşılaşıyor veya sonuç alamıyoruz.

Öyle ki kötü bir işte samimi olan bir insan bile bu samimiyetinden dolayı belki de sonuca gidiyor. Samimiyet bir noktada inanmaktır, kararlılıktır.

Evet, samimiyet; işini ciddiye almaktır. Meslek şuurudur. Verimlilik saadetidir. Gizli şirkten, alkış delisi olmaktan beri olmaktır.

Hakk’ın hatırını halkın hatırına tercih etmektir. Daima güneşe dönük yaşamaktır. Sahtelik ve sunilikten kurtulmaktır. Tercihini, kalıcı olandan yana kullanmaktır. “el-Bakıyâtu’ssâlihat” (Kehf, 18/46.) sırrına ermektir.

Samimiyet, kulluktaki değer ölçüsü ve davranışların kıymetini belirleyen mihenk taşıdır. Samimiyet tutarlılıktır. Kişinin kendisine, çevresine, inanç ve düşünce dünyasına karşı tutarlılığıdır.
Samimiyet, kişinin yüzüne ve davranışlarına yansıyan bir aydınlık, bir enerjidir âdeta. Çünkü o, içten, katışıksız, dupduru; riyadan, şüphe ve kirlerden uzak, sevgiye dayalı bir iradeyi yansıtır.

Sahte gülücüklerin, riyakâr taltiflerin, cazibedar şöhretlerin, zengin ikramların, geçici mutlulukların boyasının silindiği andaki yalnızlığın şefkat kucağıdır samimiyet.

İkiyüzlülüğe, ben merkezli ilişkilere, hasede, öfkeye, hırsa, kötülüğe gönülde yer vermemektir samimiyet. Mevlana şöyle der: “Gönlü ve sözü bir olmayan kişinin, yüz dili bile olsa o, gene dilsiz sayılır.”

Özü, sözü bir olmaktır samimiyet… Sadeliktir, içtenliktir, duruluktur, olduğu gibi görünmektir, desinlerden öte tavır ve davranış sergilemektir.

Dost olmaktır, birlik olmaktır, ahde vefaya bağlı kalmaktır, kalbin onayladığını dilin dışarıya aktarmasıdır samimiyet. Samimiyet; kötü ve makbul olmayan şeyleri tasfiye etme, kötüyü iyiden ayırt etme/ arındırma/izale etme, bir şeyi diğerinden ayırarak bir noktada farkı fark etme, tasvip edilmeyen şeylerden kurtulmadır.

Samimiyet, kalbin önünden kalıbı çekmektir. Kalıplar aradan kalkınca kalpler birbirini görür. Saydamlaşır insan. Samimiyetsizlik ise matlaştırır.

Bir şeyi irade ve sevgiyle kabul etmek, gönülden istemek ve içten gelerek yapmaktır samimiyet... Samimiyet paylaşmaktır. Samimiyet tek kelime ile birçok şeyi ifade eder. Ve samimiyet ile sıralanır bir bir diğer meziyetler; doğruluk, vefa, fedakârlık ve dürüstlük… gibi!

Bir sınavdan geçiyor insanlık… Bu sınav; sadakat ve ihanetin, ihlas ile nifakın, imanla inkârın, takva ile hevanın, hakikat ile yalanın, doğru ile eğrinin, tabii ile suninin, samimi ile sahtekârın ayrılacağı bir sınav…

Her şey ve herkes Allah’ın bilgisi dâhilinde ve tüm kullar “samimiyet testi”ne tabi… Samimiyet, gönlün kapılarını araladığın yerden boş dönmemektir… Huzuru bozmadan, kalbi karartmadan sığınmayı bilmektir bizleri yoktan var edene…

Öze dönmektir, heveslerine yenik düşmemektir… “Kulumun en sevdiğim ibadeti, bana olan samimiyetidir.” buyurulurken kutsi hadiste; kulluğu gönülden yapmak, içtenlik ve ihlasla, saf ve duru bir hâl ile Allah’a yönelmektir samimiyet.

Müminler olarak yaşadığımız bu “samimiyet testi”nde kendimizle ilgili sonuçları sağlıklı değerlendirmek ve doğru okumak durumundayız… Hesap gününden önce kendimizi hesaba çekelim. Kendi samimiyetimizi kendimiz test edelim.

Ve bilelim ki; İnsanın imtihanı başarabilmesi de dini yalnız Allah’a halis kılması, yalnız O’na kulluk edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmaması, ihlas ve samimiyetle kulluğuna devam etmesi ile mümkündür.

Zira Rabbimiz şöyle buyurur: “Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.” (Beyyine, 98/5.)

Dinin özü ve ruhudur samimiyet. Zira Peygamber Efendimiz “Din Samimiyettir” buyurunca, sahabenin “kim için ” diye sormaları üzerine; Sevgili Peygamberimiz “Allah için, O’nun kitabı için, O’nun elçisi için, Müslümanların yöneticileri ve bütün Müslümanlar için.”
buyurmuşlardı…

İyi niyetle birlikte bazen küçümsediğimiz davranışlar bile ibadete dönüşür. Nitekim Şair şöyle seslenir:

“Küçük bir tebessüm, içten bir selam
Dosta hatır soran, bir iki kelam,

Kısaca diyor ki, insana İslam; İhlasla yaptığın, her şey ibadet...” İnsanın değeri onun samimiyet ve içtenliği ile doğru orantılıdır. Yapmacık olan ve taklitten öte hiçbir anlamı özü ve ruhu olmayan her türlü davranış, değersiz ve bayağıdır.

Kalplerini kendi elleriyle mühürleyenlerin samimiyet beklemeye de hakkı yoktur. Mevlana’nın dediği gibi;

“Aslında farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların,
istesem bir anda temizlemesini de bilirim.
Ama bunca sahteliğin,
benim samimiyetime ihtiyacı var.

Aslında, insanın göstermiş olduğu samimiyet, dönüp dolaşıp bir gün yine kendisine gelir. Samimiyet gösteren mutlaka samimiyet ile karşılığını bulur.

Bu Cenab-ı Hak katında böyle olduğu gibi, sosyal hayatın hemen her safhasında ve insanların nezdinde de böyledir. Samimiyetsiz gayretler boşunadır ve gayretsiz samimiyetler de yetersizliğe mahkûmdur


Dr. Ömer Menekşe Hikmet Penceresi Bilgi Yönetimi ve İletişim Daire Başkanı Samimiyetin Adı Var!
Diyanet aylık dergi • şubat 2014 • sayı 278
(Ahmed b. Hanbel, V/254.)
(Müslim, “İman” 95.)

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Küçük bir tebessüm, içten bir selam Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Küçük bir tebessüm, içten bir selam yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Küçük bir tebessüm, içten bir selam yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
9.4.2023 05:25:00
10 puan verdi
Muhteşem!..Samimiyet duymak istediğimiz bir erdem.Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Etkili Yorum
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
9.4.2023 01:15:42
10 puan verdi
İhlâsın yoluna, çıkar denaet
Gide gide olur inşa Selâmet
Ne olur bu yolda göster dirayet
Yangın yollar çıkar düz'e Selâmet

Aldığımız nefesler, borcumuzdur bil
Rabb'im nolur cürmümüzü sil
Habib i Zişan hatrına olsun
Kaderimiz olsun, bahtımıza gül

Üstadım Hayırlı gecen olsun.
Allah razı olsun.
Zihin açıklığı lutfetsin Allah.
Çok teşekkür ederim.
Çok saygımla Üstadım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.