- 506 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
RAMAZAN SOHBETLERİ 1
Geldi mübarek Ramazan ı Şerif. Kimisi oruç tutar, kimisi vakit ve teravih namazları kılar, kimisi Allah adın zikreyler, kimisi, iftarda misafir davet eder. Çünkü bu ay rahmet ayı, bereket ayı, insanın insanlığa yardım etmesine vesile olan ve amacıda zaten insanı insan yapmak isteyen bir ay.
Dua eder avuç açar Zül Celali Vel Ikram’dan rızık, zenginlik ister kimi, kimisi ise açar yarım yamalak bildiği dualar ile Er Rezzak’ tan bir lokma bir hırka ister. Allahu teala bu dünyada kendisini bileninde bilmeyeninde rızkına kefildir. Yeter ki insan bir adım atarak bir eylemde bulunsun. Belki bilirsiniz bir hadise vardır, tarihte,
Hz. Musa ya vakit doldu deyince, bir an içinden en küçük evladını düşünür. Allahu Teala peygamberlerinin minicik bir endişesinden bile memnun olmadığı için bunu hemen, Hz. Musa ya son bir öğüt olarak bildirmek için der ki, "git felanca yerde ki suyun içinde taş var onu aç der. Musa gider suya asasını vurunca, su açılır, taş görünür, taşa asasını vurunca, taş yarılır içinde ufacık bir böcek, elsiz ayaksız gözleri görmez ağzında yeşil taze bir yaprak.
Ey Musa, ben O Allahım, Razzâkım, zayıf, görmez, elsiz ayaksız bir böceği denizde sert, yekpare bir taşın içerisinde yaşatıyorum ve ona taze yeşil bir yem veriyorum da, sen, seni seven dostunun senin çocuğunu zâyi edeceğinden korkuyorsun. Benim rahmetim senin çocuğundan üstündür ve senin şefkatinden ziyadedir buyurdu. (Sürçü lisan ettik ise affola)
Doğada milyarlarca börtü böcek, hayvanat hiç rızık derdinde olmayıp bugün için çalışır ve doğa bugün için çalışana sürekli olarak verir. Lakin insan öyle değildir. İnsan Allahın yarattığı ve çok enteresan bir canlıdır ki, Allah onu balçıktan yaratınca, şeytanın ona secde etmemesi ve onu küçümsemesi, ile başlayan bir serüven. 40 gün cennetin önünde sadece beden olarak bekleyen Adem en nihayetinde ruh, nefis, akıl, zeka, gibi bir çok görünmez donanım ile cennete alınır. Lakin Şeytan daha önce hiç bir meleğin baş edemediği bir zaferin kumandanı olarak yeryüzüne inmiş ve orada ki cin tarifesini helak etmiş, olduğundan Allah a, İnsana tanınan ayrıcalığını karşın onu yoldan çıkarmak için zaaflarını keşfetmiş ve kendisinden üstün tutulan insanı Allah a karşı kendisi gibi asi olması için uğraşacaktır. Adem in Cennetten yasak meyveyi, yiyerek yeryüzüne gelmesi Şeytan için muhteşem bir fırsat olmuştur, Adem çoğaldıkça şeytanın işi dahada kolay olmuş onun zayıf noktası olan nefsinden ilerlemiştir. Önce Habil ile Kabil ve daha sonra milyonlarca hadise şeytanın meziyetini ortaya koyar. Şeytan ilk günkü şevkinden hiç birsey kaybetmedi, gücü kuvveti aynı yorulmadı. Çünkü nefis onun işini çok kolaylaştırdı.
İnsan amacını unuttu, oysa yürüdüğü hak yolunda, bu dünya sadece bir gölgelikti. Hiç ölmeyecekmiş gibi bir uğraş denizinde boğuldu ve en nihayetinde üzerine örtülen toprak ile son buldu. Bedenimiz bir at, ruhumuz binici, nefis ise o atın yularıdır, eğer sen yuları bırakırsan at seni alıp istediği yere götürür ve seni mezarlıkta üzerinden atar. Bunun için atın yularını sağlam tutmalı ki asıl maksada ulaşana kadar, at bizi üzerinden atmasın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.