İnsansız Kalmak
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İstanbul’da ikamet eden Orhan Bey, Denizli’de yaşayan ve tek çocuğu olan Kumru Hanım’ı telefonla arayarak Şanlıurfa’da olduğunu söyler. Birgün evvel haberleşmelerine rağmen babasının şehirdışı seyahatinden daha önce bahsetmemesi karşısında epeyce şaşıran Kumru Hanım "Hayırdır baba! Ne işin var Urfa’da?" demeye niyetlenir ki Orhan Bey tarafından sözü kesilir.
’’ Kızım! Fazla konuşamayacağım. Şimdi beni iyi dinle! Sana, her zamankinden daha çok ihtiyacım var. Acilen oradaki işlerini halledip eşinin de rızasını alarak hemen Tekirdağ’daki yazlığa geç. İki ay kadar orada kalman gerekiyor. Evi iyice bir havalandır, sil süpür, derle toparla. İki kap yemek yapıver ve benim gelmemi bekle."
Kumru Hanım’ ın "Neler oluyor baba? Şimdi mi? Hemen mi? " demesine kalmadan telefon kapanır.
Bu konuşmalar üzerine derin düşüncelere dalar Kumru Hanım. Eşi Yavuz Bey’e durumu nasıl açıklayacağı hakkında hiçbir fikri yoktur. Zaman zaman birkaç günlüğüne babaevine giden Kumru Hanım’ı orada beş dakika bile rahat bırakmayan Yavuz Bey daha ilk günden sürekli telefonla arayarak kendisini çok özlediğini ve eve dönmesini söyler.
’’Hiç değilse gelmişken bir hafta kalayım, yol yorgunluğuma değsin" diyen Kumru Hanım’ı dinlemez bile...
’’ Kumru, beni anla!... Çıldırıyorum sen olmayınca. Bomboş ev, üzerime üzerime geliyor duvarlar. Dayanamıyorum!... Dayanamıyorum artık! Anlamıyor musun? Hazırlan hemen, seni almaya geliyorum."
Her seferinde benzeri yapılan bu konuşmalar artık rutin bir hâle dönüşmüş ve üşenmek nedir bilmeyen Yavuz bey’in onlarca kilometre yol gitmeyi göze alıp üç günden fazla babaevinde bırakmadığı Kumru hanım’ı kendi evlerine getirmesiyle sonuçlanmıştır. Şimdi ise durum daha da içler acısıdır. İki ay çok uzun bir süredir ve Yavuz Bey’in rızasını almak hiç de kolay değildir.
- Kumruuu ! Kumruuu! Neye daldın öyle kuzum. Bak sana ne aldım.
Yavuz Bey mesaisini bitirip işinden evine dönmüştür. Anahtarıyla kapıyı açarak içeri girmiştir. Kumru Hanım ise Yavuz Bey’in geldiğini üçüncü seslenişinden sonra ancak fark edebilmiştir.
-Kumrucum!..
Yavuz Bey elindeki paketi Kumru Hanıma doğru uzatır.
-Ah!. Hoş geldin canım. Hiç de eli boş gelmez benim bir tanem. Çok merak ettim ne aldın bugün bana?
-Mandal.
-Mandal mı?
-Evet, çamaşır mandalı.
-Hımm..
-Ne o, yüzün düştü sanki, beğenmedin mi yoksa?
-Getiren sen olunca nasıl beğenmem!.. Canımsın benim... Şu renklerin güzelliğine bir bak! Mavi… Sarı... Mor... Yeşil... Allahım!.. En sevdiğim renkler. Benim için özenle seçmiş gibisin. Çok ama çok teşekkür ederim.
-Kurt gibi açım! Emekte ne var Kumru?
- Emekte elimin lezzeti, rızkımızın bereketi... Bir sen bir de ben..
-Çok şükür, ellerimi yıkayıp geliyorum hemen.
Halihazırda kurulu masaya otururlar. Allah ne verdiyse birlikte yemeye başlarlar. Yavuz Bey günün özetini çıkarır, yeni iş ortağından bahseder, anlatır da anlatır...Kumru hanımın ise aklı başka yerdedir. Babasının söylediklerini ve Yavuz Bey’in vereceği tepkiyi düşünmektedir.
Her ikisi de kendi çapında haklıdır. Yavuz Bey geç yaşında bulduğu aşkından bir an olsun ayrı kalmak istemez. Orhan Bey ise eşi vefat ettikten sonra kızı Kumru Hanım’a sımsıkı sarılmış onu bir türlü bırakmamıştır.. Hatta, kızının otuz sekiz yaşına gelmiş olmasına rağmen evlenmesini hiçbir zaman istememiştir. Bu yüzden Yavuz Bey’le Orhan Bey’in arası sürekli açıktır. İkisi de birbirlerinden hiç hoşlanmazlar. Arada olan hep Kumru Hanım’a olmaktadır. Bir tarafta en değerlisi babası diğer tarafta çok severek evlendiği iki yıllık kocası. Bir tarafın gönlünü yapayım derken diğer tarafın gönlünü yıkmaktan öyle çok korkuyordur ki. Bu soruna ortak bir çözüm de bulamamışlardır. Ne babası yerini yurdunu terk ederek kızının oturduğu şehre yerleşmeyi kabul ediyor ne de kocası, babasının memleketinde oturmak istiyordu . Kumru Hanım tek başına yaşayan babasını kaç kere yanına almak istediyse de Orhan Bey bunu kabul etmeyerek şiddetle itiraz etmiştir . Yavuz Bey ise kurulu düzenini ve işini bırakamayacağından bahsedip durmuştur.
O akşam yemek faslından sonra Kumru Hanım eşi Yavuz Bey’i zar zor ikna eder ve babasının ricası üzerine apar topar Tekirdağ’daki yazlık eve gider. Orhan Bey’ in söylediklerini harfiyen yapar ve babasını beklerken yorgunluktan uyuyakalır. Sabaha karşı kapı zilinin çalmasıyla yerinden sıçrayarak kapıyı açar. Gelen...
Birinci bölüm sonu
EbRuAsya //
YORUMLAR
Rû //
az önce yayımladım ikinci bölümü.. müsait zamanınızda okursunuz..
güzel geçsin geceniz
sevgilerimle
Değerli dost yazarım, sade ve yakın bir dille kaleme almış olduğunuz bi güzel öyküyü büyük bir zevkle okudum. Güne girmiş olan bu güzel öykünün devamını ise bir o kadar da heyecanla beklemeye başladığımı belirtmek isterim. Kaleminiz daim olsun, siz yazadurun biz zevkle okuruz. Sevgiyle ve dostça selamlıyorum
Rû //
hoş geldiniz...
elim erdiğince yazmaya çalışıyorum..
beğeniniz hoşnut kıldı beni..
çok teşekkür ederim sayfa ziyaretinize, değerli yorumunuza.
saygı ve selamlarımla
Yazınız; devamına heyecan uyandıracak kadar güzel , akıcı ve sürükleyiciydi.
Kumru Hanım ile Yavuz Bey'in sevgi dolu ilişkisini izlerken huzur ve güven doluyor insan.
Şaşırtıcı, sürpriz gelişmeler olacağından eminim.
Sanırım gelen Orhan Bey olmayacak.
Kutlarım yürekten güzel dizinizi.
Sevgiler, esenlikler.
Rû //
hoş geldiniz sevgili Ayşe hanım..
evet sürpriz gelişmeler mutlaka olacak, bu konuda çok haklısınız..
gelenin kim olduğunu yarın öğrenmiş olacağız... Bakalım:)
öyle değerliydi ki yorumunuz, vakit ayırıp çalışmamı okuyarak beni onure ettiniz.
çok teşekkür ediyorum...
sağlıkla huzurla geçsin akşamınız.
en içten sevgilerimle
Rû //
çok teşekkür ederim..
fazla bekletmeyeceğim hüzünlü kenti..
sevgiler en kocamanından❤️
Öyküyü tam okumaya başladım olağan üstü bir olay yaşadım. Hâla var mı bilmiyorum, eskiden radyoda radyo tiyatrosu olurdu. Anlatıcı önce konu ve içerik anlatırdı. Bir anlamda dış ses olurdu. İşte bu muhteşem öyküyü okurken okuyan ben değilim de sanki o sözünü ettiğim radyo tiyatrosu hissi ile sesli olarak anlatı yapıldı hissi küvetle yansısı oluştu. Gerek konu, gerek karakterler, diyalog ve kalemin güçlü yazması bende büyük etki bıraktı.
Karekterin ilginç olması ayrıca beni öyküye çekti. Misal Yavuz karakteri özellikle takip edeceğim ilginç bir karakter.
Öyküyü birazda ilgiye sürükleyen Urfa’da geçmesi. Özellikle Urfa’da yaşayan insan özellik ve karekteristik yapı, gelenek ve görenek öyküye farklı tatlar bırakacağına eminim..
Sevgili Ebru açıkçası eserinin güne gelmesine şaşırmadım. Gerek konu, gerek oradaki farklı insan motif ve diyalogları senin kalem harmanınla bütünlenince günü fazlasıyla haketmiş..
Bir sonraki bölümü sabırsızlıkla bekliyorum.
Yürekten tebriğimle
Sevgimle…
Rû //
merhaba sevgili Nurettin ...
acemi bir yazar için ne büyük onurdur çalışmalarında o bahsettiğin radyo tiyatrosu izlenimini okuyucuya çağrıştırıp yansıttığını duymak.. ufak ufak ilerleme var sanırım kalemimde:) mutlu oldum çok...
Yavuz karakteri... bence de takip etmelisin... romantik olduğu kadar kıskanç ve baskıcı bir tipleme..
yazının Urfa ile bağlantısı ilerleyen bölümlerde kendini çok daha açıkça belli edecek..
günün yazısı için seçki kuruluna ben de çok teşekkür ediyorum. son günlerde kısırlaşmış kalemimi teşvik ve motive etmiş oldular. sağ olsunlar..
bir sonraki bölümü şayet herhangi bir engel çıkmazsa gece yarısından sonra yayımlayacağım.
katılımın için çok teşekkür ediyorum
sevgimdesin canım
Rû //
hoş geldiniz sevgili dali'nya
ikinci bölümü hazırlıyorum şuan.. vakit bulursam gece yarısından sonra yüklerim siteye..
çok teşekkür ediyorum sayfa ziyaretinize...
huzurla geçsin akşamınız...
sevgiyle
Güzel bir çalış okudum , yalın dil ,anlamlı ifadeler , vurucu işaretler kutlarım hocam
Rû //
İbrahim bey çok teşekkür ediyorum değerli katılımınız için...
güzel geçsin akşamınız
sağ olun saygı selam ile
Çok güzel bir dizi yazı olacağa benziyor.Merakla bekliyoruz.Tebrik ve saygılarımla
Rû //
umarım dediğiniz gibi güzel bir seri olur.. çok teşekkür ediyorum katılımınız için...
selam ve saygı ile
Hımmn...
Arkası yarın...
Ne olacak damat kayınpeder uyumsuzluğu?
Baba, Koca arasında kalmak zor ki zor.
Hadi yazınız da neymiş bakalım bu işin aslı faslı?
İlgiyle izliyoruz inşallah.
Çok saygımla Sayın Yazar.
İyi Ramazanlar.
Rû //
hoş geldiniz Deniz Bey...
öncelikle çalışmamı okuduğunuz ve değer verip yorum bıraktığınız için ilginize müteşekkirim..
uzun soluklu bir yazı dizisi olacak. İlerleyen bölümlerde gelişmeleri
hep birlikte göreceğiz inşallah.
çok teşekkür ediyorum
güzel geçsin mubarek ramazan ayımız..
huzurla sağlıkla
saygı ve selamlarımla
Güzel bir anlatım olmuş, kaleminiz kavi okusun Hak yazsın!.
Selam ve saygılarımla!.
Rû //
çok teşekkür ediyorum değerli kalem...
güzel geçsin geceniz...
selam ve saygı ile