- 394 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Hüzün Kentleri ve Umut
Artık buraların adı hüzün kentleri.
Viraneye dönmüş her şehirde git gide artarak hissedilen tek şeyin adı ise "hüzün."
Her sokakta rastlanılan nice yıkımlar ile birlikte şehirlerin rengi artık griye boyanmışken, tüm yaşam " flu bir duman kümesi" gibi bulanık.
Enkazın altından sağ kurtulunların "hayat devam ediyor " diyerek hala hayatta var olabilmenin şükrü ve var olabilme mucadelesiyle birlikte dillerinde, yüreklerinde sayısız keşkelerin peleseng olduğu ve olmayada devam edeceği bir yazgıyı her biri kendi keşkesinde istemesede ömrüne elbise gibi giydi.
Adını "deprem çocukları" dediğimiz kimi çocuklar ise bir gece de çocuklugunu geride bırakıp erkenden büyümek zorunda kaldı.
Kiminin yaşamaya kanadı kırık devam etse de icindeki acı o kadar derindi ki simsiyah saçları bir gecede "bembeyaz" oldu.
Kimileri sevdklerine veda edemeden gitti.Kimi de gidenlere hoşçakal bile diyemedi.
Sayısız anılar enkaz altında kaldı.
Nice rehberdeki numaralar arandığında duyulan tek ses artık "aradığınız kişiye şu an ulaşılmıyor" oldu.
Mutluluk insana bahsedilen güzel bir duygu iken hüzünün olduğu bu yerlerde bu duygu unutuldu.
Kayıp şehirlerde acıyla birlikte geriye
alevsiz yangınlar kaldı.
Birde herşeye rağmen yeniden umudu yesertecek, tekrar gülmeyi hatırlatacak masum çocuk gülüşleri kaldı..
Nevin Aktekin Gülfırat