- 847 Okunma
- 10 Yorum
- 6 Beğeni
Veda
Baştan söyleyim veda etmiyorum. Şimdilik öyle bir niyetim de yok. Başlığı sevgili dostum Dr Osman Akçay hocamızın şiir başlığından arakladım.
Ne zaman bir veda kelimesi duysam içim "cız" eder. Bu yazıyı yazma ilhamını da bana o başlık verdi.
Dikkat ettim de Defterde veda ederek veya etmeden aramızda olmayan ne çok kişi var.
Vefat ederek aramızdan ayrılanlara Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun.
Peki diğerleri?
Mesela Almanya’dan güzel şiirler paylaşan Derebey (Ali Dere) kardeşimiz. 4-5 yıldır yazmaz oldu.
Nermin Akkan, Mirim (Ahmet Çıtak), Şiirlerin Ziyası, Alibaba. Alibaba’yı dostlar bana soruyor. Sağlığı sıhhati iyi çok şükür. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle gelemediğini söylüyor. Çok güçlü kalemi var. Çok güzel şiirleri var. Yazmadan duracağını sanmıyorum. Kesinlikle şiirleri birikmiştir. Bizi, o güzellikleri okumaktan mahrum ediyor, alacağı olsun!
Birselamver25, Nilüfer Sarp, Duygu Şen, Murat Meral, Alp Aldatmaz, Mustafa Karaahmetoğlu, Asude-vuslat, Nurefşan, Mustafa Çetiner, Bir Eflatun Ölüm. Bir Eflatun Ölüm nokta koysa güne gelecek yazılar yazan, yazdı mı yazan Bir Eflatun.. Kayboldu. Sayfası bile kapalı.
Mr Baykal, Hicran Aydın Akçakaya, Mehmet Macit, Bekir Karayel, İhlasi, İYİ OZAN. İYİ OZAN’ın her gün şiir asmasına alışmıştık. Bildiğin şiir fabrikası. Kaç gündür yok buralarda. İnşallah kötü bir şey yoktur.
Nuh Comba, Sezai Kaya Deli Garip, Şükrü Beşiktaş, Hanım Polat, Serap Irkörücü, Necati Kavlak, Aşık Lüzumsuz. Aşık Lüzumsuz 4000. Şiirinde küt diye veda etti. Özelden etme eyleme diye yazdım. Başkaları da yazmıştır mutlaka. Nuh dedi Peygamber demedi. Kendince haklı sebepleri vardı.
Valla benim 500 şiirim var. Göbeğim çatladı 500 tane yazıncaya kadar. 4000 şiir az mı? Derler ki Yunus Emre’nin 3000 şiiri varmış. 1000 tanesini yakmış, 1000 tanesini suya atmış, 1000 tanesini de Yunus Emre yok edemeden Molla Kasım kurtarmış. Şu anda 1000 şiiri varmış. Rivayet bu. Aşık Lüzumsuz’un 4000 şiiri var. Belki daha fazla. Az mı, maşallah.
Burada ismini anamadığımız daha niceleri yok ortalarda.
Hatırlarsınız, yılbaşından önce defter yönetiminden -muhtemelen hepimize- bir mesaj gelmişti. Kısaca “yılbaşından sonra yazı kısmı kapatılacak” deniyordu.
“Eyvah şimdi Kel ayvayı yedi!” dedim.
Hani bizler azbuçuk şiir falan yazıyoruz da O ne yapacak? Üzüldüm Kel’e yalan yok. “Kel!?” Bedri Tokul canım. Sıradan biri değil ki! Koskoca Bedri Tokul! Kaç tane yazısı güne gelmiş bellisiz.
O benim Kel deyişime kızmaz. Hatta "Kel’den öptüm" dememden memnun bile olur. Tamam da birader ayna gibi kafayı gururla profiline koyabilen kaç babayiğit var şu sitede?! Hele o gülüşü…
Allah’tan ikinci bir mesajla “yazı kısmının kapatılmasından vazgeçtik” duyurusu geldi de!...
Şunu da belirtmekte yarar var; bazı arkadaşlar yönetim tarafından yasaklanmış durumda.
Benim Suat Zobu olarak yönetimden bir ricam var. Bu durumdaki arkadaşlarımızın yasaklarının kaldırılması. LÜTFEN!...
Selam ve sevgilerimle herkese sağlıklı günler diliyorum.
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Yapraklar vardır ağaçlara bağlı. Tıpkı biz şairlerin siteye bağlı olduğumuz gibi. Yapraklar ağaçlardan kış mevsimine doğru birer birer dökülür. Bazı yapraklar ise fırtınanın etkisi gibi nedenlerle mevsimi gelmeden ağaçtan ayrılırlar. Hastalanmak, bir gün Hakkın rahmetine kavuşmak hepimizin başına gelecek ve elbette bir çınar gibi yaşamasını istediğimiz sitemizden bizler de bir yaprak gibi toprağa düşeceğiz. Yazıda o kadar çok isim geçmekte ki inşallah hepsi sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam ediyorlardır. Dedim ya bir de zamansız dökülen yapraklar var. ansızın'ın belirttiği 'edebiyat dışı polemikler yüzünden küstürülen' arkadaşlarımızın olmasına çok üzüldüm. Anlaşılan o ki bu arkadaşlarımız 'Vedalar zor olsa da bazen gitmek gerekir.' düşüncesiyle hareket etmişler. İnşallah bu şekilde küstürülen tüm arkadaşlarımız siteye bir an önce geri dönerler.
Yazıda adı geçmese de İsmail Civelek, 12 yıldır bu sitede şiirlerini paylaşan bir arkadaşımızdı. Siteye neredeyse günde iki şiir koyuyordu. 1.12.2022 günü Veda diye bir yazı ekleyip siteden ayrıldı. Yazı şöyleydi:
'Ben 15 yaşından bu yana şiir yazıyorum hepsi kendi şiirim ve bu yazdıklarım kadar da kayboldu eveli gün aşk öyle şiirimi yayınladım siteden kaldırıldığını gördüm yöneticiye yazdım nedenini
telif sikayeti var dedi anlayamadım kendi yazmış olduğum şiir nasıl oluyorda şikayet ediliyor yazılar da da belirtim kimse o şikayet eden yazsın diye şu ana kadar cevap yok ne güzel dünya sikayet et şiir kalksın sayfadan ben bunu gururuma yidiremedim arkadaşlar bundan sonra şiirlerimi tiktokta paylaşacağım takip etmek isteyen oradan takip ede bilirler şiirle kalın...'
Siteye tam 4661 şiir eklemiş bu arkadaşımızın Veda yazısından siteden neden ayrıldığını öğrenmiş durumdayım. Diğer arkadaşlarımızın neden ayrıldığını ise şahsen bilmiyorum.
Şairler duygu insanlarıdır. Bazen kantarın topuzunu kaçırabilmektedirler. Bazense bilinçli olarak milli ve manevi değerlere saygısızlık yapanlar ve birbirlerine karşı hakarete varan ifadelere yer verenler olmaktadır.
Vergi kaçıranlar affediliyor. Trafik suçu işleyenler affediliyor. Yeri geliyor adli suçlar affediliyor. Cumhuriyet'in 100. yılında siteye de bir kereye mahsus bir genel af yakışır düşüncesindeyim.
Saygılarımla.
Merhaba Hocam
Fihrist gibisiniz maşallah
Eski değerleri yad etmekte güzel
Gelenek hele ki sanat edebiyat kulvarında baş tacıdır
Sayfasını kapatanlar gün gelip farklı rumuzla yeni sayfa da açabilirler
Tarzlarını takip et işin yoksa desem ne gam, latife tabii ki
Sayfası açık olup ara verenlerin dönüşü muhteşem de olabilir
Ceza tahtası tabi kulağa hoş gelmiyor, fakat site yönetmekte zor zanaat
Şu kadar ki, bir müddet sonra dönüş yapmak isteyen olursa belki öz eleştiri de yapmış olabilir, naçizane not düşelim hani
Şöyle ki, çocukluktaki bir boşluk, yaşanmamış çocukluklar, yaramaz çocuk sendromunu tetikleyebilir de, yıllar sonra geç çocukluk misali
Hadi oradan zevzek diyenlere selam olsun
Dediğiniz gibi, vefat eden ustalara rahmet dilerim Allah'tan
Nihayet
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla. 🙂
Gecenin bir yarısı kim defterle ilgilenir, kim var kim yok, kim neden gitti, kim nereye kayboldu...
İki gün oldu olmadı, deftere girilemedi, gir deyon germeyo, www.......defteri.com ENTER sayfa boş, yasaklandıysam veya ıp engeli koyduysa site, bir de VPN dene bakim dedim, yoğ yav gene yemeyo, germeyo yani siteye...ya hu dedim adam akıllı yasaklandım herhal.... ağa vurdu tekmeyiii.... :) yine mi şikayet oldu veya şiirlerim sözlerim suya sabuna mı dokundu. vb vs...
nesildaşlara sordum ya hu dedim, şutlandım mı , teknik arıza mı, yoksa başka neden mi var.. nesildaşlardan biri, site kapanmış dedi, diğer nesildaş ben de giremiyom dedüüü....
eyü dedim kişisel değilmiş yani... :)
olacağı buydu sonuçta hangi sinir dayanur buna, yönetim de kısa devre yaptı sizle mi uğraşcam yav dedi, kapadı siteyi... eyü oldu..
yav düşeneyum ne .. yicez imdi... eski sitelere baktım veya eski takıldığım sitelere, birinin şifresini kullanıcı adını bulana kadar uğraş dur mail le doğrulamayla falan fişman...
dedim bir de şöyle bir site vardı, bah bakem oranın kullanıcı adı şifresi nerede. onu bulamadım. ehh diğer sitede ana yüz ara yüz sarmıyor , muhabbettaşlara baktım kim var kim yoğ, eh yıllardır siteye girmeyen eskileri gördüm... kimseleğ yoğ piyasada...
eyü oldu dedim içimden defterin kapandığu zaten yüzde .. pot kırmayam imdi.
son 40 gün oldu olmadı iki şiirimi sildi ağa, birinde dedim içimden vardır herhal bi şey ki ağa sildi, ... sonra bir kaç gün veya 1 hafta geçmedi veya iki hafta diyeyim zamanla sıkıntım var, bir şiir daha sildi patron, yav dedim ne oluya la, yazdım mesajı patrona... o da verdi cevabı şöyleydi böyleydi.. patron şöyle cevap göndermiş dedim arkadaşlara.. biraz güldük, biraz da içten içe üzüldük lakin çaktırmadık birbirimize sanırım.
sonra döndüm içteki aynama, aynaya bakam dedim sordum içimdeki sırlı aynaya, üçüncü defa delete basarsa patron napcuz dedim kendi kendime ... sonra yav uğraşma tanrıyla allahla dinle deizsimle agnostizmle girme siyasete miyasete.... herkesin algısı biiir değil kü.... yobazı ayrı dert, çağdaşı ayrı dert, ehtüyarları ayrı dert, gençlerin ayrı dert bu zihin ve algıları meselesinde... dimi yani...
zaten çoğ uzun yazı okuyamayom bir de yazı okuyan yerlerim kaldırmıyor, uzun yazıları, yıllardır galiba dejenere oldu zihnim algım, manası ne maddesi ne, imlası ne, sürüklenişi ne, ne anlattı burada yazar, şair ne demek istedi... bir de böyle bir sorun oluştu, okuyamama sorunu...
yoğ defter fonlanırmış, yoğ tarafsız değilmiş, yoğ fişleme dişleme varmış, yoğ aşk meşk ayyuka çıkmış, aktolleri bir yandaymış, etösü fetösü çetösü şu yandaymış.... şu şöyleymiş bu böyleymiş... yav dedim ne iş var senin böyle bir sitede....
arrra kerre derrimmm ya hanii suat abi:) bu sitede 15-18 yaştan tut da 70-75 yaşına kadar bir jenerasyon dağılımı var, kolay değil böyle bir sitede at koşturmak, böyle bir siteyi yönetmek... senin espiri anlayışın diğerine uymaz, bir diğeri çocuktur gezer kavak yelleri, bir diğeri şertleşmiştir her konuda siyasi dini içtimai ne desen geri seker laf anlamaz her şeyün eyüsünü o bilir, biri var yalakalık da çığır açar yaşına bakarsın bir de yorumlarına muhabbetlerine kaçarsın zor kurtulursun, bir diğeri burnundan kıl aldırmaz..... bir diğeri şöyle böyle falan filan dünyanın tantanası....
zor iş burayı yönetmek de burada at koşturmak da..10 yıl önce göremediklerini görmeye, anlayamadıklarını anlamaya başlarsın.. eh daha ölüme de çoğ var bir 10 yıl sonra kim öle kim kala... yarın gitse bir üye mevta olsa, kim kime dum duma... biraz dua biraz da ne olmuş gene ki göçmüş ötelere, bize de nşa da sıra gelmeye başladı mı, nerede vercüz son nefesü... bir varsın bir yoksun değmez YANİ;
NE BİR İNSANIN KALBİNİ KIRMAYA, ZİHNİNİ GÖNLÜNÜ BULANDIRMAYA....
VELHASILI; PATRON BİR GENEL AF YAYINLASIN (bir de şüne mi bi sorun va affedilecek ne yaptı şutlanan üye? yönetim hep haklı mı yoğsa güç bende mi demede)EN EYÜSÜ MÜ BENCE YANİ, HEMİ CUMHRUİYETİN 100. YILI HEMİ DE ÜÇ AYLAR MÜBAREKTİR , HEMİ DE DEİST VE AGNOSTİKLER İÇİN FİKİR HÜRRİYETİ FALAN, HEMİ DE SİTEDE UZUN YILLARDIR KÖK SALIP AĞAÇ OLMAYA DURMUŞ DEĞERLER İÇİN Kİ MEYVESİNDEN YİYELİM, YAPRAĞINDA GÖLGELENELİM GÖVDESİNE YASLANALIM....
ARRRA KERRRREDE KLAVYEMİZ DÜŞÜNCE MUHABBET EDELİM...
KLAVYEM DÜŞTÜ affola...
gecenin bir saati hem sitedeki eski ve kaybolan dostları andığın hem de velhasılı güzel yazmışsın suat abi...kılavyen dert görmesin. sen yazmayaydın bir aya ben yazardım seninkine benzer bir yazı, neyse yorum yapmış oldum ben de,, eehhh garrrii bir mavilersin yani... :)) şakası bir yahnaa suat abi...
sana zahmet bu yorumdaki imla hatalarımı bir düzeltiver :)))
emme de uzattım ya hu
ben bi kahve yapam hele kendime, isteyen var ı mı drink coffeee...
iyi geceler, good night...
Yinsani tarafından 31.1.2023 03:16:22 zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba
Bir kaç üye hariç diğer isimler ya özel sebepten edebiyattan uzaklaştı ya da edebiyat dışı polemikler yüzünden küstürüldü. Bir kaç isimde site içerisindeki tutumlardan dolayı biz uzaklaştırdık. Bu kişiler genelde edebiyat dışı polemik oluşturan kişiler olmasının yanında sizin de ismini saydığınız kişilerin edebiyata küsmesine sebep olan kişiler. Bunların kim olduğunu eminim herkes çok iyi biliyordur. Yönetim olarak her yere her şeye yetişmemiz mümkün değil. Bizim derdimiz gerçekten edebiyat ile uğraşan kişileri sitemizde barındırmak. Bunu hep birlikte yapacağız. Birilerine saldıran kişileri uzlaşı ile çözeceğiz. Baktık çözülmüyor sitemizde barındırmayacağız. İşin özü bu.
İyi günler
Unutmadan söyleyeyim.
Kel kurban olsun sana...
Kellik ilk başladığı zamanlar az sarımsak sarmadım başıma.
Acılar dayanılır gibi değildi. Sabrettim. Saçların gideceği tutmuştu bir kere.
Baş edemedim. Sonra 30 sene takmak zorunda olduğum şapkaya attım suçu.
Oysa o şapkanın onca sene ekmeğini yemiştim. İnsan oğlu nankör işte...
Kabullendim kelliği, hatta " benim anlım enseme kadar açık" diye övündüm de.
Evet...
"Yazı yasaklandı "denilince Dünyam yıkıldı. senin bu yazının başlığı ile bir veda yazısı yazdım.
Sonra karar değişti. Bayram ettim. Bu Defter benim ve benim gibi bir çok kişinin ekmeği
suyu. Kurandan da, yöneten de Allah razı olsun.
Senin bu yazına benzer bir yazı da ben yazmıştım.
Çok haklısın, Ru be ru görmesek te bir çok arkadaşımız, dostumuz oldu bu site de.
Seninle de yüz yüze tanışıp ekmek tuz yemişliğimiz oldu. Ne mutlu bana.
Gözümüz arıyor göremeyince de üzülüyoruz.
KEMNUR abimiz vardı mesela. Allah'ın rahmetine kavuştu. Mehmet Burhan Akın hocamız da öyle. Bir trafik kazasında O da temelli ayrıldı aramızdan.
Bazen yazılar, yorumlar nedeniyle küslükler de oluyor. Bazen birimiz ağlarken, karşı taraf
oynayabiliyor. Anlayış gösteremiyoruz.
Sami Biberoğlu hocamızla yazılar nedeniyle takıştık. O na hakaretler ettim. Hala vicdan
azabı çekiyorum.
Suat'ım.
Bu yazı o koca yüreğinin bir sesiydi.
Sen benim kelimden öptün. Ben de seni o dost gözlerinden, anlından öpüyorum.
İyi ki varsın...
Edebiyat Defteri ailesi anlamında hislerimize tercüman olan çok anlamlı bir paylaşımdı, inşallah dilek ve temennileriniz yerine gelir de hepimiz de bundan memnuniyet duyarız.
Paylaşımınız için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum, sağolun varolun.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.