- 496 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hazırlık yıllarım
İlk gün nöbetim oldukça curcunalı geçti
Kalabalık bir gardiyan ordusuyla mahkum sayımlarını yapıyoruz
Girdiğimiz her koğuş kalabalık koğuş mevcutları yaklaşık kırk elli kişi bunların tamamı kendilerini siyasi olarak tanıtan ancak devletimizin gözünde terör olarak adlandırılan mahkumların koğuşu.
Sayımına girdiğimiz her koğuşun girişinde bir mahkum bizi karşılıyor,
Karşılıyor dediysem öyle bir karşılama değil o şahıs görevlilerle hiç konuşmuyor sadece gardiyanları takip ediyor,
Sayım öncesi sayımlara hazırlanmak gibi dertleri yok
Yatan oturan kitap okuyan banyo yapan ihtiyaç gideren; bunların tamamını gardiyanlar kontrol ediyor, kontrollerini yaparken yüksek sesle konuşması yatan mahkumları kontrol ederken battaniyesini açması veya insan olup olmadığını kontrol etmeye kalkışması durumunda işte kapıda bizi karşılayan mahkum derhal müdahale ediyor ve ilk söylediği söz ’’sen bizi provoke etmeye mi çalışıyorsun’’
’’Gardiyan vazifesini yaptığını’’ söylese de ifadesi askıda kalıyor
Oysa battaniyelerin altında insan olup olmadığı insan varsa eğer sağ olup olmadığı kontrol edilmeden anlaşılmıyor.
işte vardiyalarda görev yapan müdürler böylesi durumlarda olaya müdahale ediyor.
Müdür personelini korumak zorunda anlayışı terör mahkumlarında oldukça fazla
Onlar ’’kendilerinin devlet tarafından tutsak edildiğini, devletinde tutsaklara kötü muamele yapan gardiyanları ödüllendirdiğini’’ düşünüyorlar
Bu yüzden vardiyalarda Müdür olması onları pek ilgilendirmiyor.
Ben yanımda tecrübeli Müdür arkadaş olduğu için olaylara müdahil olmaktan ziyade sadece seyrediyorum
Arkadaşım gardiyanlara ’’daha sakin olmalarını söylüyorsa da gardiyan aynı şekilde devam ediyor.
E Tipi ceza evinin C ve D bloklarında toplam 10 koğuş terör mahkumlarına tahsisli koğuşlar karşılıklı aynı bir bahçeyi kullanıyor, Akşam koğuş bahçe kapıları kapatıldığında herkes kendi koğuşlarına geçmekte koğuşlar karşılıklı olduğundan yatakhane ve yemekhane pencerelerinden birbirlerini gördüklerinden koğuşun birisinde mahkumla tartışma yaşandığında karşı koğuştaki mahkumlarında bu tür tartışmalara katılması söz konusu oluyor.
Böylesi durumlar bazen ceza evi genelinde bir eyleme dönüşme riskini de beraberinde getirmekte. Bu yüzden Vardiya Müdürleri sürekli bir endişe içerisinde.
Terör koğuşlarının her birinde koğuş mümessili olarak belirtilen bir kişi ve kurumda bulunan bütün terör örgütünü temsil den birde genel temsilci ve temsilci yardımcısı bulunuyor bunlar sürekli kurum idaresi ile iletişim halinde .
İlk gün gece sayımında koğuşların dördünde bizi biraz daha derli toplu konuşması ve kılık kıyafeti düzgün birileri karşıladı Aradan yaklaşık yirmi yedi yıl geçmesine rağmen o şahısların isimleri ve eşkâlleri hala hafızamdaki yerlerini korumakta bunlar Hanefi B..., .Abdullah A... Apdullatif ç... Rabbena H..., Hasan D... İlk gün yüz yüze tanıştığım isimler oldu
Bu şahıslar şahsıma oldukça kibar davrandılar
Biraz abartılı gelebilir fakat gerçeği gardiyanlar şahsıma karşı ne kadar soğuk ve ilgisiz kaldılarsa aksine bu şahıslar daha samimi daha kibar davrandılar
’’Hoş geldiniz Müdür bey’’ diyerek ’’Hayırlı olsun’’ temennisinde bulundular
Oysa ceza evinde ilk günüm olmasına rağmen hiç bir gardiyan baş gardiyan ve diğer personel terörist diye tabir ettiğimiz bu insanların gösterdiği ilgiyi göstermediler.
Adli mahkumların bulunduğu koğuşların sayımlarına gittiğimizde hemen her koğuşta mahkumların tek sıra halinde dizilerek sayım düzeni aldığını gördüğümde bu durum benim alışkın olduğum bir durum olduğundan biraz daha rahatlamıştım baş gardiyan sıra halinde ayakta duran mahkumlara hitaben ’’sağdan say’’ komutu vermesi ile askeri bir disiplin içerisinde adli mahkumların sayımı da tamamlanmış olduk, Bu durum aklıma takıldığından kendi kendime ’’Devletimize asi olmakla itaatkar olmanın getirdiği ayrıcalığın itaat edenlerin aleyhine bir düşünce yapısına sahip olduğumuz’’ düşüncesi o gün zihnimde yer etmiş ve karşılaştığım bütün olaylarda böyle düşünmekle ne kadar haklı olduğum gerçeğini göstermiştir.
Mesela. devlet kültürümüzde her zaman ve her beş yılda bir suç işleyen ve ceza alan mahkumlara af çıkartmakta hükümetlerimiz, oysa hırsızlık yapan şahıs yaptığı hırsızlıkla karşısındaki insana zarar vermiştir devlet hırsızı affederken malı çalınan şahsın zararı nasıl telafi edilecek, Adam öldürüp cana kıyan katili affederken öldürülen şahsın ailesinin acısını kim dindirecek. vergi affı getiriyoruz. Pekiyi vergisini düzenli olarak yatırana her hangi bir ödül verebiliyor muyuz.
Kanunlar ve kurallar ihlal edilsin diyerek konulmamış aksine toplumda kurallar ve kaideler içerisinde eşit bir şekilde sosyal ahlakın sağlanması için konulduğunu unutmuşuz.
Anayasamız ve yasalarımız ihlal etmemiz için değil uymamız devlet düzenini sağlamız için konuldu ise onu ihlal edeninde herhangi bir yaptırıma ve müeyyideye çarptırılmasına da ihtiyaç olduğundandır, Devleti oluşturan vatandaşların devlete olan güveninin ancak bu şekilde tesis edileceğinin bilincinde olmamız gerektiğini unuttuğumuzun bu gece yaptığımız mahkum sayımında yaptığımız çifte standartlı bir uygulamada farkına vardım
O günden bu güne gelinceye değin karşılaştığımız olayların neticelerine baktığımızda bu düşüncemde hiçte haksız olmadığımı anladım.
Devlet olarak vatandaşlarımız arasında böylesi çifte standartlı bir uygulamada ısrar etmemizin acı sonuçlarını ödediğimiz ağır faturalar gösterdiği halde bu ısrarımızdan da dönüş yapmayı hiç düşünmemişiz.
Her ihlalin bir terörü vardır o terör bir gün karşımıza öyle bir güçle çıkıyor ki mahpushanelerimiz insan yığınları ile tıka basa doldurduğumuz halde üstesinden gelemiyoruz.
İlk gün sabaha kadar Müdür arkadaşımla uzun uzun sohbet ettik
Ben uygulamalara dair sorduğum soruların cevabını tam olarak almasam ’ da en azından ön bilgi sahibi oldum.
Yozgat’ın Muhafazakar ve Milliyetçi bir Demografik yapıya sahip olması nedeni ile ceza evinde mahkum olan PKK lı mahkumların zaman zaman endişelenmelerine Özellikle ziyaretçileri bakımından zorluklarla karşılaşabilme ihtimallerin göz ardı etmedikleri davranışlarından anlaşıla biliyordu.
Saatler 0.3.00 gösterdiğinde arkadaşım ’’Müdürüm Haydi birazda dışarıda dolaşalım’’ dediğinde derhal arkadaşımla odamızdan çıkarak giriş kapısına geldiğimizde vardiya sorumlu baş gardiyanı ve yanında beş altı gardiyanın bizi beklediğini fark ettim
Nereye, ne için gideceğimizi merak etmiştim.
Birlikte cezaevinin dışına çıktığımızda Dış güvenlikten sorumlu Jandarmanın da bize refakat edeceğini anladım birlikte cezaevin çevresini dolaşarak gardiyan jandarmanın birlikte koğuşların kanalizasyonlarını teker teker kontrol etmeleri Beni hayli şaşırmıştı bu şaşkınlığımın cevabını ilerde karşılaşacağımız bir takım olaylardan alacaktım.
Sabah saatler 0.8.00 gösterdiğinde Gündüz vardiyası görevlilerinin gelmesi ve sabah sayımlarının yapılması ile ilk gün ki nöbetimiz vukuatsız olarak bizden sonraki görevlilere teslim etmenin rahatlığı içerisinde eve doğru yol alırken hayli yorgun ve uykusuz olduğumun farkına vardım.
Devam edecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.