Barbar Klavyeler 6
İntaktunun Bilgesi ile İntaktunun Şamanı ana baba bir kardeşlerdi. (Büyük harf kullanmayacağım klavye çatır çutur sesler çıkarıyor kahve dökülmüştü zor yazıyorum, klavye siparişi gelmedi daha, büyük harf kullanırsam da kullanırım alışkanlık gereği) İkinci parantez ( unuttum parantez içine yazacağımı ) ( aşağıdaki şaman duasını bizim şaman ateşin başında okumuyor onun yakarışı başka, lütfen karıştırma olmasın sonradan bir şaman yakarışı yazmaya çalışırım.)
Peki neden birine Bilge diğerine Şaman deniyordu. Bilge ile Şamanın arasındaki farklar neydi. neden bilge neden şaman, nasıl bilge olunurdu, nasıl şaman olunuyordu. gökten bir emir inmemişti sen bilge sen şamansın diye de, asıl olanda yani dünyada gökten inenlerin olduğu söylencesi gökten bir şey indiğini kanıtlamaya yeter miydi hiç? ancak bilince yüklenen ezber ve devamlı söylenegelen kelimeler yönetmeye başladığında insanlığı, ruhu ve zihni öldürüyoruz durmadan diyordu leylaya kul olmuş mecnun.
Şaman yüzyılların kültürü peygamber söylencelerinden bile eski bir kadim, karşılığı belki rahiptir, belki ruh savaşçısı.
Bilge engelleri aşmada aklı yıldızlar gibi parlayan, sanki sadece zihinden oluşan bir tür, gerçeklik ve insanlık savaşçısı.
Hem şamanın hem bilgenin kapsama alanına baktığımızda gerçeklik ile gerçeküstüncülüğün çok nadir kişilerde keşistiğini görürüz. Ben her ikisi de değilim burada. neyim lan ben? insan mı? bu soru da ilk düşünenlerden beri sorula gelen en büyük soru. Neyim ben, kimim ben.. her yeni gelen cevabı eskilerden öğrenmek mecburiyetinde kalıyor ki insanlık adına en sıkıntılı durum budur. Bilgi aktarımı yapamayan bir türüz yeni gelenlere. bu tür güncellenemedikçe de yok olan bir medeniyet olacağımız kesin.
(Bu fantastik anlatıya kral da eklenmek zorunda kalınacak, sonra hatun veya şehzade veya prenses ... çünkü başka türlü bir düşünce boyutu yok haddizaman çizelgemizde.)
Bilge mağarasından buram buram insan kokusu yayarken kılıç dişli canavarın burnuna, bilgemizi kılıç dişli canavardan kurtarmak için bir yol bulmamız icap edecek, yoksa bilgesiz bir hikaye yarım kalır, ne kadar kurgulayabilirsin ki...
kur kur kur
gu gu gu
la la la
ma ma ma
biz şamanımıza dönelim. müsaadenizle, yakarışlardaki kelimelerin yüzyıllar içinde nasıl değiştiğini ayrıca araştırıp ortaya çıkarmak gerekir.
Mısra aralarına bir enter atayım da okuması kolay gele...
Gerisi alıntı, bir yeninin eskiden alıntı yapmaması için bilgi aktarımının gerçekleştirilmesi mecburi değil mi? nedir bu ya hu dön geriye dön geriye ne olmuş ne bitmiş kim ne demiş...
Alıntı kaynağı:
dergipark.org.tr/tr/download/article-file/441913
Güzel ata binenler,
Derdi olmayanlara bakanlar,
Yılan kamçı tutanlar,
Büyük eyerli dev, peri.
Altın imiş terliğiniz,
İnci mercan dişiniz,
Tuzsuz imiş aşınız,
Gümüş gözlü dev, peri.
Şirin şeker sözünüz,
Çolpan imiş vasfınız,
Okşanmış saçlarınız,
Kalem kaşlı dev, peri.
Esnek kalpak başınızda,
İnci taç yanınızda,
Hocisaç bağrı saçınızda,
Ay yüzlü dev, peri.
Yeşil tuğlu askerler,
Kara saçınız başınızda,
Naz ü nimet aşınızda,
Burma saçlı dev, peri.
Bulut üstünde gezenler,
Cins atlara binenler,
Nehir gezip dolaşanlar,
Gevher gözlü dev, peri.
Koşumunuz altından,
Karnınız sedeften,
İpek libaslı dev, peri.
Keten yağı yiyenler,
Çeşitli elbise giyenler,
Dumanı yok ateşliler,
Misk kokulu dev, peri.
Ademotu, yabani ottan saçınız,
Zümrüt imiş saçınız,
Zafran cuttur beşiğiniz,
Sandala bağlı dev, peri.
Sultan mıdır ahbabınız?
Yalnız mıdır oynaşınız?
Hanım mıdır oynaşınız?
Ay güneş sıfatlı dev, peri.
Kızıl elbise giyenler,
Pitşan olup gezenler,
Rüzgar olup uçanlar,
Atmaca başlı dev, peri.
Ahfa mıdır bahtınız,
Doğan imiş kuşunuz,
Esnek imiş yağlığınız,
Büyük kalçalı dev, peri.
İpek midir tuğlarınız,
Perhiz imiş tahtınız,
Saltanat süren dev, peri.
Gümüş imiş gözünüz,
Altın imiş elbiseniz,
Beyaz inci imiş kafesiniz,
Rahat yaşayan dev, peri.
Zor imiş yaşamınız,
İhtiyar ata binenler,
Kafir huylu dev, peri.
Sabah sabah olurken,
İbadete kalkarken,
Alaca saplı sancaklarınız,
Perşi adlı dev, peri.
Mezarlarda yaşayanlar,
Ruhlara zorluk çıkaranlar,
Kırklar ile çare bulanlar,
Altın başlı dev, peri.
Keskin ateşli olanlar,
Muradına erenler,
Tanrı’ya gafil olanlar,
Gümüş başlı dev, peri.
Taht-ı Süleyman’a gidenler,
Şah-şahıstan’da yaşayanlar,
Üç yıllık yolu saatte kat edenler,
Curculus adlı dev, peri.
Tuzlu deryayı geçenler,
Mekke, Medine’ye gidenler,
İsm-i Azam tılsımatını kesenler,
Hocan adlı dev, peri.
İnsan oğluna kızına,
Sihir boyu yapanlar,
Gizli sözleri bilenler,
Kırkım adlı dev, peri.
Kural giysili dev, peri.
Oklarınız polattan,
Mızraklarınız polattan,
Kılıçlarınız mısrandan,
Taya binen dev, peri.
Gökten göğe uçanlar,
Havada dolaşanlar,
Yüce dağa çıkanlar,
Ak evli dev, peri.
Dağdan dağa uçanlar,
Hikmet söyleyenler,
Alaca saplı tuğlular,
Güzel sıfatlı dev, peri
...
Uygur Türkleri eskiden günümüze kadar Animizm, Totemizm, Şamanizm,
Manihaizm, Budizm, Hıristiyanlık (Nesturilik) ve İslam gibi çeşitli dinlere
inanmışlardır. Bu dinler Uygur Türklerinin inanç yapısının, psikolojik yapısının,
maddi ve manevi kültür yapısının oluşmasında belirleyici etken olmuştur. Uygur
Türkleri bin yıldır Müslüman olmalarına rağmen, eski dinlerin bazı gelenek ve
uygulamalarını terk etmeden korumuş, bunları yeni dini anlayışlarına adapte ederek
devam ettirmişlerdir. Mesela Uygur Türkleri arasında ölüm ve yas işareti olarak
bel lerine beyaz kumaş, başlarına beyaz örtü bağlama adeti Manihaizm’den, orta ve
yaşlı erkeklerin saçlarını kazıtma adeti Budizm’den, mezar ve türbelerde çırağ veya
mum yakarak dilek tutma adeti Hıristiyanlık veya B udizm’den kalmadır. Bu
adetler, İslami anlam verilerek korunmuştur. Şamanlık Uygur Türkleri arasında
değişik biçim ve kisve kazanarak devam etmekte ve sosyal yaşamın önemli bir
bölümünü oluşturmaktadır. Kişilerin geleceği önceden bilme, yaşamlarını ona göre
ayarlama, tedbir alma, modem tıbbin çaresiz kaldığı hastalıklarını tedavi ettirme
istek ve arzuları Şamanlarca karşılanmakta ve bu toplumsal ihtiyaç Şamanlığın
Uygur toplumunda yaşam alanı bulmasını sağlamaktadır. Uygur Şamanları bir
taraftan Şamanlık uygulama ve geleneklerini İ slami anlayışa uydurarak
sürdürürken, diğer taraftan İslami uygulama ve gelenekleri Şamanlık amaçları için
kullanmaktadırlar. "Azaym Koşıkı" (azaim şiiri) diye bilinen şaman duası bugünkü
Uygur Şamanlarının inanç ve ruhsal yapısını özetler niteliktedir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.