- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BARBARLIK.
BARBARLIĞIN TARİHÇESİ.
Ortadoğu’da El Kaide, IŞİD, Müslüman Kardeşler vb. gibi Sünni Vahabi-Selefi İslam yorumunun yol açtığı felaketler onarılmaz tahribatlara, yıkımlara ve toplumsal yarılmalara yol açmıştır.
Türk İslam Sentezinin her ne kadar yüz, yüz-elli yıllık tarihi olsa da, esas kökeni Babai İsyanlarından, Celali isyanlarına ve diğer bir dizi Osmanlı’nın Alevi katliamlarına kadar uzanmaktadır. Dolaysıyla tarih öncesi bu barbar katliamları anlamadan, bugünün üstün ulus kibri ve Vahabi-Selefi zulmünün Aleviler başta olmak üzere diğer inanç ve mezheplere yönelik politikalarını da anlamamız mümkün değildir.
Söz gelimi, tarih öncesi barbarlığın aydınlık dünya saldırının beslendiği kaynağı mı incelemek istiyoruz? O halda:
Madımak katliamını gerçekleştiren devlet aklı ile bu katliamın toplumsal tabanı arasında ki bağ, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve hatta daha öncelerine kadar uzanmaktadır. 1514 yılında Kürt gericiliğinin ağa babası İdris-i Bitlisi ile Amasya’da imzalanan anlaşma ile Kürt aşiretleri Osmanlıya bağlanmış, çıkarılan birçok fetvayla Alevi katliamları hız kazanmıştı.
Bitlisi’nin Kürt ve Türkmen Kızılbaşları “zındık”, “kâfir”, “mezhep-i na hak” diye nitelemesi ve bu doğrultuda (çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç demeden) fetvalar vermesiyle Kürt ahalisini Türkmen Kızılbaş ahaliye karşı kışkırtması gibi vakalar ile son yüz yıllık sürecin trajik vakalar arasında ki geçişkenlik, siyasal ve ideolojik bir çizginin sürgit devamı açısından hiç tanıdık gelmiyor mu?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.