- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
NE DEMEK BURASI TÜRKİYE?
Bu söze iyice gıcık almaya başladım. Sanki Türkiye yolsuzluğun, hırsızlığın, haydutluğun, vurgunun, soygunun, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir dağ başı ülkesi. Hani yeni kuşağın “Patagonya” veya “Muz Cumhuriyeti” olarak nitelediği, başka bir anlatımla küçümsediği cinsten.
Sorunlarımız yok mu? Var tabi. Ancak birtakım sorunlarımızın olması ve hatta sorunlarımızın çeşitli güçlüklerden dolayı çözümsüz hale gelmesi ülkemizi devamlı hakir görmek için bir sebep olabilir mi? Bu ne kadar aşağılık bir durumdur! Hem ekmeğini yiyecek, suyunu içeceksin, hem de her sözünle ülkeni “Burası Türkiye, burada her şey olabilir” gibi sözler sarf ederek küçümseyeceksin.
Sen başka ülke görmemişsin akıllım. Hiç kadınlarının toprağa gömülüp taşlanarak öldürüldüğü bir ülkede yaşadın mı? Sokaklarında gezerken kurşunun hangi yönden geleceği, hangi tür bombayla parçalanacağın kaygısını taşıdın mı? Çocuklarının aç kalıp, dudaklarına, gözlerine sineklerin çokuştuğunu, akbabaların onların ölümünü beklediğini gördün mü çaresizce? Sokaklarında ahlak polislerinin devriye gezdiğini, mahalle baskısının kadınların hayatını zindana çevirdiğini hissettin mi? Ortadoğu’nun bataklık ülkelerine mi gıpta ediyorsun? Bak herkes kaçıp senin ülkene sığınıyor.
Senin ataların bu topraklarda kan gövdeyi götürürken bir yere kaçmadı. "Vatan toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadan terk edilemez" diyen önderine uydu. Onlarla gurur duy!
Emeklilerinin %60’tan fazlasının bakımevlerinde yaşadığı ve çoğunun da “ötenazi” istediği batılı ülkelere de heveslenme sakın! Senin ataların “Elçiye zeval olmaz” derken, onlar atalarının gönderdiği elçilerin kesilmiş kellelerini iade ettiler senin milletine. Batılı dediklerin çıkarcıdır. İki dünya savaşını da onlar çıkardı, oluk oluk kan akıttılar çıkarları için. Oralarda hümanizmi arama. Onlar, sadece kendileri gibi düşünenleri insan sayıp, onların haklarını gözetirler. Bizim insanlarımızın çıkarları umurlarında bile olmaz. Türk düşmanlığı genlerine işlemiştir.
“Burası Türkiye…” demekle senin yaptığın aslında nedir biliyor musun? Tam bir teslimiyet. Olumsuzluklara karşı tepki vermekten korkuyorsun. Doğruyu savunma, yanlışa karşı çıkma cesaretin yok. O nedenle de olumsuzlukları olağanlaştıran yaklaşıma alet oluyorsun.
Bazı kaygılarında haklısın. Her türlü olumsuzlukların yaşandığı 12 Eylül faşizmini gördü bu ülke. Bütün etik değerler yok sayıldı o dönemde. Devletin gelenekleriyle oynandı. Hırsızlık ve hukuksuzluk açıkgözlük olarak algılandı. Hatta teşvik edildi. Yetişen neslin büyük çoğunluğu köşe dönmeciliğe soyundu. O dönemi el altından alkışlayanlar içte ve dışta kıs kıs gülüyorlar şimdi.
Günümüzde her türlü toplumsal sorunu bir yana bırakıp “menfaat taifesi” gibi düşünerek, bir gazetecinin deyimiyle sadece muhalefeti ve dizileri eleştirebilen köşe yazarlarının cirit attığı bir ortam bile, ülkene ekisli sözler söylemeni gerektirmez.
Yine de “Burası Türkiye, burada her şey olabilir” demek, olaylara seyirci kalmaktan öte, yolsuzluk ve hukuksuzluklara karşı durmamak, hatta ortak olmak demektir. Bir başka deyimle korkaklıktır. Bu ülkede namuslu olanlar elbette çoğunluktadır. Ama o sessiz çoğunluk, günü geldiğinde hukuka da etik değerlere de sahip çıkacaktır.
Etik değerlerin ön planda tutulduğu gelişmiş demokrasilerde düşünen insanlar, o tutarlı rejimin oturması için bedel ödemişlerdir. Ülkemizde de bedel ödeniyor, merak etmeyin. Sadece şimdilik kimlerin bedel ödediğini fark edemiyoruz.
Yüz yıl sonra, hiçbirimiz olmayacağız bu dünyada. Bizler, çok daha yakın zamanda gideceğiz o esrarengiz meçhule. Ardımızda, bırakabilirsek yazdıklarımız ve toplumsal duyarlılığımız kalacak.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.