- 592 Okunma
- 10 Yorum
- 6 Beğeni
Kalpte Büyütülcek Çocuk
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
KALPTE BÜYÜTÜLECEK ÇOCUK
Şermin hanım ve eşi Nurullah bey evleneli çok uzun yıllar olmuştu.
Bu evliliklerinde bir çok yolu denedikleri halde evlatları olmamıştı.
Oysa ki ikiside anne baba olmaya ruhen çok hazırlardı.
İçlerindeki sevgiyi aktarabilecekleri, bilgi deneyimlerini, hayat tecrübelerini paylaşıp eğitip yetiştirip, topluma kazandıracakları bir evlat sahibi olmak istiyorlardı.
Komşularının, kardeşlerinin evladlarıyla "zaman zaman" vakit geçirerek ilgilendikce, onların içlerindeki evlat özlemi daha da artıyordu.
Hele de Nurullah beyin eşi bir evlâd sahibi olamamanın eksikliğini çok daha fazla hissederek" gizli gizli" çok göz yaşı döküyor, Nurullah bey de"zaman,zaman"İse bu gözyaşlarına rast geliyordu.
Şermin hanım nerede bir dilenci, ihtiyaç sahibi , helede mağdur bir çocuk görse onlar için ellerinden geleni yaparken onlara "Lütfen bir evladım olsun istiyorum bunun için dua eder misiniz?" diyordu.
Eşinin anne olma isteğini görsede "Rabbim bize bir evlat nasip etmiyecek sanırım diyerekten durumu kabullenen, ama eşi için üzülen ve bu konuda çözüm üretmeye çabalayan Nurullah bey karısı Şermin’i karşısına alarak bir konuşma yapmaya karar verdi.
"Şermin’im bence artık bundan sonrası için vakit kaybetmeyelim."
Şermin hanım bu söz karşısında içinde bir yerlerin kırıldığını hissetti.Demek ki kocası pes etmiş,umudunu yitirmişti.Ondan da bu anne olma umudunu artık bırakmasını isteyecekti.
Ama Nurullah deyip sözünü tamamlıyacaktı ki,
Nurullah bey eşinin sözünü keserek;
"Sen iyi bir anne olacaksın bundan eminim ama ne var ki Rabbim bize bir bir evlat nasip etmedi.
"Bunda da elbette bir hayır var muhakkak biz biyolojik olarak anne baba olamasak da annesi babası olmayan kimsesiz bir çocuğu evlat edinebiliriz. Şermin’ im anne olmak sadece bir çocuğu karnında büyütmek degil ki.
Öyle olsa bunca mağdur çocuk niye var? Sen belki o çocuğu karnında büyütmeyeceksin ama kalbinde büyüteceksin. Bende babası olarak onun ve senin yanında olacağım dedi.
Şermin bu konuşmayı gözyaşları ile dinledikten sonra eşine sarıldı.
Evet eşi haklıydı. Karnında büyütemese de kalbinde büyüteceği, tüm sevgisini ona vererek, hayatı öğretebileceği ve onu elinden geldiğince bütün kötülüklerden koruyup buyutebilecekleri bir evlada sahip olabilirlerdi.
Tüm kadınlar ve tüm babalar yüreğinde büyütebildiği kadar "anne,baba "degil miydiler?
İşte bu yoğun duygular ile çocuk esirgeme kurumunun kapısından gerekli şartları öğrenmek için içeriye girdiler.
Bu uzun stresli ve yorucu bir süreçti .Bir sürü şartlar, psikolojik testler derken sonunda bütün şartları yerine getirmişlerdi.
Umut ile çocuk esirgeme kurumundan gelecek mujdeli haberi bekliyorlardı.Her telefon çaldığında gelecek mutlu bir haber için heyecanlaniyorlardı.
Bir gün yine telefon çaldı.Bu sefer arayan yurt müdürüydü.
"Nurullah bey ve Şermin hanım başvurunuzda ki bütün şartları yerine getirmiş olduğunuzu görüyoruz.23 Nisan çocuk bayramı’nda bahçemizde çocuklarımız için özel etkinliklerimiz olacak ve bu etkinlik zamanı bahçede oynayan çocuklarımızı yakından tanıma fırsatınız olabilir. Evlat edineceginiz bir çocuğu yakından tanımak için bu güzel bir fırsat olacak ve sizleri bekliyoruz" diyerek telefonu kapattı.
İkisi de çok mutlu olmuşlardı.Sevinç gözyaşları ile birbirlerine sarıldılar.
Ve tarih 23 Nisan olmuştu.
Cocuk esirgeme kurumundan sevinçle içeri girdiler..
Müdür beyin kapısını çaldılar.Genel bir konusmadan sonra hep bereber bahçeye geçtiler.
Yurt müdürü bahçede oynayan bir çok çocuk gösterdi.
Şu çocuğumuz çok çalışkan, şu çocugumuz çok sevecen , şu çocugumuzun şöyle yetenekleri var, şu çocuğumuz usludur hiç yaramazlık yapmaz diye anlatıyordu.
Şermin bir köşede bankta oturmuş oynayan çocukları izleyen ve onların arasına katılmayan bir çocuğun yanına gitti.
"Merhaba" dedi.
Bu sarı saçlı olan küçük kız iri gözlerini kocaman açarak ona bakarak "merhaba "dedi.
Şermin’ in içi bu merhaba ile birlikte bu ürkek bakışlı dört beş yaşlarındaki kıza içi ısınmıştı.
Bir süre onunla sohbet edindikten sonra, eşine de danışarak yurt sahibine;
"Ben bu küçük kızı evlat edinmek istiyorum" dedi..
Yurt müdürü;
"Ama o çocuk felci geçirdiği için koşup oynayamaz onu evlatlık alacağınızı pek düşünmüyorum" dedi.
Bu söze sinirlenerek kızan Şermin hanım;
" Ne demek bu? Bunu nereden çıkarıyorsunuz?"dedi
Yurt müdürü;
"Yanlış anlamayın Şermin hanım daha öncede o kızı evlat edinmek istediler ama yaşıtları gibi koşup oynayamayacağını öğrendiklerinde bundan vazgeçtiler.Ve bu çocuk için çok büyük bir yıkım oldu.
Tekrardan böyle bir şey ile karşılaşıp travma yaşasın istemem bu kızımızın o yüzden böyle söyledim size."
Şermin;
"Siz orasını bana bırakın.Ben evime süs bebeği aramıyorum.Ona da bir şans verilmeli o da en az diğer çocuklar kadar özel ve değerli derken yere kadar uzun olan eteğini biraz kaldırarak çocuk felcinin tahrip ettiği bacağını ve onu destekleyici çelik desteklerini gösterdi, sonra yurt müdürüne döndü ve yumuşak bir sesle şunları söyledi;
"Ben de koşup oynayamıyorum tıpkı bu küçük kız gibi, ve bu küçük kızında benim gibi onun halinden anlayacak onu sevip kalbinde büyütecek bir anneye ve de bir babaya ihtiyacı var.Onun için ben ve eşim bu kızı evlat edinmek istiyoruz."
Nevin Aktekin Gülfırat
YORUMLAR
"Yürekten gelen sözler yüreğe dokunur"
Yüreklere ders verircesine ibretlik bir yazıydı kutluyorum Hocam 👏👏👏👏
Yolu iyilikten geçen ve iyiliğe çıkanlara selâm olsun inşaAllah
Nevin Aktekin Gülfırat
Nevin Aktekin Gülfırat
Dün severek ve içimde ta içimde hissederek okumuştum ve bu gün yeniden okumak adına mutluyum.
Var olun sevgili arkadaşım.
İçten selam sevgimle
Nevin Aktekin Gülfırat
Nevin Aktekin Gülfırat
Kalp beyinden çok öndedir
Yurt müdürünün beynini yüreğiyle yenen bir anne adayının ders veren hikayesi...
Çok güzel kaleme alınmış, ibretlik bir makale.
Tebrik ederim yazarı
Saygı ile...
Nevin Aktekin Gülfırat
Sevgi ve saygılarımla 🙏☕
Ne güzel bir yazı tüm insanlığa ders gibi kaleminize yüreğinize sağlık