- 284 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VAY NAMUSSUZ VAY, NEREDEYSE BENİ KAZIKLAYACAKTI...
VAY NAMUSSUZ VAY, NEREDEYSE BENİ KAZIKLAYACAKTI...
Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. Bir başka cambaz, yanaşmış;
“Kaça bu eşek?”
“Bin lira!”
“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”
Birkaç kişi, alıcının kulağına fısıldamış;
“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal. Onun için, ucuza verdi!”
“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış. Bu nedenle, topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”
Eşeği satana koşmuşlar;
“Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”
Satıcı gülmüş;
“Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!”
Alıcıya koşmuşlar;
“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!”
Alıcı, dövünmeğe başlamış;
“Vay namussuz vay! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!”..
************************************************************************************************************************************************************************************************
ÇİN’Lİ İLE DOKTOR...
Çinlinin biri, iş için Türkiye’ye gelir. Aksilik bu ya, bir trafik kazası geçirir ve tercümanı ölür. Kendisi ağır yaralıdır, aradan biraz zaman geçer. Adam birazcık iyileşir, doktor kontrol için Çinli’nin odasına gider. Çinli’ye yaklaşır ve raporlara bakarken, Çinli doktora;
-Çhan Çhin Çhun der, doktor şaşırmış bir durumda hastaya sorar;
-Ne demeye çalışıyorsun ?
-Çhan Çhin Çhun.
Doktor meraklanmıştır ve tekrar sorar;
-Ne lazımdı ? der.
Artık Çinli’nin rengi solmaya başlamış bir halde, tekrar;
-Çhan Çhin Çhun der ve ölür.
Doktor Çinlinin söylediklerini bir kâğıda yazar ve düşünmeye başlar, bana kesinlikle ameliyat tutarı için parasının yerini söylemiştir diye hayaller kurarak ilk bulduğu Çince bilen bir tercümanı arar ve kâğıtta yazılı olan kelimelerin ne anlama geldiğini sorar ve yazıyı Türkçeye çevirmesini ister.
Tercüman, kağıtta aşağıda ki yazının yer aldığını ifade eder.
-Hortuma basıyorsun, nefes alamıyorum!...
************************************************************************************************************************************************************************************************
BİR DAHA SENDEN, TEREYAĞI ALMAYACAĞIM...
Kocası olmayan yaşlı kadın, tereyağı yapıp bakkala günlük olarak satıyordu...
Ancak, bakkal tereyağını hiç tartmıyordu...
Bir gün, aklına bir şüphe düştü ve kadının getirdiği yağı tartmaya karar verdi. ...
1 kg olarak olarak aldığı tereyağının, aslında 900 gram olduğunu görünce çok sinirlendi ve ertesi gün kadın dükkana gelince bakkal “Bir daha senden, tereyağı almayacağım.” dedi...
Yaşlı kadın üzülerek, “Efendim, bir yanlışım mı oldu?” diye sordu...
Bakkal,” Senin bana verdiğin yağ, 900 gram geldi. Ayıp değil mi, bu yaptığın?” dedi...
Bunun üzerine kadın, şöyle cevap verdi. “Efendim, benim terazim yok. Daha önce sizden 1 kilo şeker almıştım, onu tartı olarak kullanıyorum.” dedi...
Tabi bakkal, utancından ne yapacağını şaşırdı...
Böyledir işte dünya, ne ekersen onu biçersin. Kime ne verirsen, onu alırsın..
************************************************************************************************************************************************************************************************
HEPSİ DE ÖLDÜ ŞEREFSİZLERİN...
Pazar ayininin sonunda, rahip haftalık vaazını şöyle bitirdi;
-Demek ki, Tanrı adına ne yapmamız lazım? Düşmanlarımızı, affetmemiz lazım. Şimdi, bu sohbetimizden sonra aranızdan kaçı düşmanlarını affetti ?
Cemaatin yarıdan fazlası, elini kaldırdı. Rahip, sorusunu yineledi. Bu kez, hepsinin elleri havadaydı. Önlerindeki, yaşlı teyze hariç.
Rahip sordu;
-Bayan Neely ? Hayırdır ? Düşmanlarınızı affetmek, size bu kadar mı zor geliyor ?
Bayan Neely;“Düşmanım yok ki!” dedi, o titrek ve son derece şeker haliyle. Cemaatten uğultular, şaşkınlık nidaları yükseldi. Rahip, devam etti;
-Oooo! Bu gerçekten inanılmaz güzel bir şey! Kaç yaşındasınız ? Bayan Neely.
-108
Cemaat, ayağa kalkıp gözyaşları içinde alkışlamaya başladı.
-Bayan Neely, lütfen şöyle yanıma gelir misiniz? Yavaş yavaş, aman dikkat… Hah!, Tamammmmm. Lütfen buradan, cemaatimize bu işin sırrını söyler misiniz ? Nasıl oluyor da insanın 108 yıl gibi uzun bir ömür zarfında, hiç düşmanı olmuyor ?
Yaşlı kadın, küçük ve titrek adımlarla rahibe sırtını dönüp cemaate baktı.
-Hepsi öldü, şerefsizlerin...
************************************************************************************************************************************************************************************************
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.