Kalbimin ulaşamadığı çizgiler
Dün bugün ve yarın...
Başka şeylerin şarkısıyla avunan taze bakışları, öylesine yazılanları ve hissedilmemiş şiirleri gömebiliriz Kontes. Kıpkırmızı elbisen hayatın akışını değiştiremiyor. Hunharca içine battığımız kelime dağarcığında delicesine boşluk yaratan ve beni sevmediğim kusursuzluğa iten çığlık sesleri belki de sadece yukardaki kuşları ıskaladığımdandı. Yorgunum hayalimde hep bir kuş görmekten ve salt gerçeği değiştirmeyen ezgilere beceriksizce yakalanmaktan yorgunum. Belki de korkumun üstesinden gelmeliyim. Korkarım ki bu gece son gecemiz Kontes.
Sana varlığın argümantasyonunu sunan bütün çizgileri çöpe at. Gerçekliğin buna ihtiyacı yok. Yıllarca sevginin yokluğunda sevgisizliğin huzursuzluğunu yaşadığımız bir gerçek. İçine sığamadığımız dünyanın ne denli hantallaştığının farkında mısın bilmiyorum. Eskiden havada uçuşan şeyleri severdim. Şimdi ise uçan şeylere karşı bir savunma mekanizması oluşturdu bedenim ve ruhum. Uçmamalı diyorum. Ya da uçurmamalı. Hayatı mutlu yaşamak için mutsuzluğun nedenlerini ortadan kaldırmak gerekir. Fakat ne ben ne de başkaları gözümün içine sokulan şu pis görüntüyü yani fuzuli duvarları deviremez değil mi?
Anla Kontes, bu sefer son perdeyi oynuyoruz. Mutluluğu arzulamak bir oyundu. Ve... Oyun bitti.
Arkana yaslan ve buluttan manzarayı seyret. Sadece ikimiz için var sanırdım çizgiler ve hüzün. Oysa çizgiler ve hüzün bütün hisli kadınların kalbinin ulaşamadığı mesafelermiş.
Avutmuyor kuşlar.
-Mahvash-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.