- 659 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İyilik Yapmak
İYİLİK YAPMAK
Sevgili dostum,
İyilik kavramı o kadar geniş ki romanlar, diziler, edebiyat ve başka alanlarda hep karşımıza çıkar. İyllik herkesin farklı gördüğü ve algıladığı bir kavram.
Sevgli dostum,
Yazmayı ve okumayı seven insan olarak bizim için iyilik demek, insanlara “oku” emrini anlatmak demek. Bunun yanında imkanlar ölçüsünde okumayı yazmayı sevene kalem, defter ve özellikle faydalı olacağına inandığımız kitaplar hediye etmek demek. Bunun yanında başkalarına da “kitap hediye eden insan” olarak tanınmaları için tavsiye etmek demek.
Sevgili dostum,
Bu tutumumuza gülen, duyarsız davranan, kızan, hatta düşmanlık edenlerde var. Herkesin bizim gibi düşünmesi, yaşaması ve bizim hediye ettiğimiz şeyleri hediye etmesi mümkün olmadığından bu tutum içindeki insanlara karşı sabırlı olmamız gerektiğine inanarak hep susmayı tercih ederiz. Bizim bu önerimizi “eleştiri”, tavsiye ettiğimiz insanlar yapmadığı zaman onları”kötüleme” olarak algılayanlarda var. Bunlara da saygılı olmamız lazm .Ama doğrusunu da anlatmak gerek. Herkes içinde ne varsa, beyninde ne varsa onu döker ortaya sonuçta.
Sevgili dostum,
“İyilik hep maddi olur” düşüncesinde olanlar çok. Fakat maddi imkanı olamayan da çok. Bunun için maddi imkanı olamayan insanlar da okuyarak bilgi sahibi olup, bunları bilmeyen veya gençlerle de paylaşabilir. Çok insan kitap okumasa da hayatı iyi okuyarak, insanlar arasında ayırım yapmadan yanlarına elenlere, çay ikram ederek, sevgi ve saygı göstererek de iyilikte bulunabilirler. Böyle insanlara da hep saygımız var.
Sevgili dostum,
Bizim tepkimiz, onu bunu rahatsız eden söz ve davranışlarda bulunduktan sonra bunu “iyilik ve sevgi “olarak yutturmaya çalışanlara. Ya da “o sana faydası olmasa da başkalarına faydalı oluyor” türünden yorumlar yapanlara. İyilikte bulunan insan, faydası olmuyorsa muhatabının sevmediği hareketleri yapmayarak , yapanlara da tepki göstererek, uyararak yapmalı.
Sevgili dostum,
Bazen iyilik insanın evinde tek başına kalarak kimseye zarar vermemesinin yanında, kendine de düşünmesi, kafasını dinlemesi , faydalı bir kitap okumak, bir proğram izleyerek bilmediği konuları öğrenerek bunu başkalarına da öğretme niyeti ve gayreti de iyilik olabilir. Bu tutumu zaman zaman sen de, ben de yapıyoruz ve hem huzur buluyoruz, hem de öğrenmenin sevincini yaşıyoruz. Bu mektubu da böyle bir ortamda yazmanın mutluluğunu seninle paylaşayım dedim. Bu huzur ortamında hakikaten de insanın aklına güzel sözle, düşünceler geliyor ve zaman zaman “hiç dışarı çıkmadan hep kendime faydalı olsam, böyle güzel düşünceler ile mutlu olsam” düşüncesi geliyor ama toplum içinde yaşayan bir varlık olarak bunun her zaman uygulamak da mümkün olmuyor. O zaman yapmamız gereken toplum içindeyen de “elimize, dilimize sahip olmak” kalıyor bize.
Sevgili dostum,
Çalışan ve mesşgul olan insanları daha fazla meşgul etmemek, insanları üzecek sözler söylememek, başkalarına faydalı olanı kıskanmamak, tersine gençleri ve insanları onlara faydalı olacak insanlara yönlendirmek de iyilik yapmak olabilir.
Sevgili dostum,
Bunlar nereden aklına geldi? Diye sormayacaksın biliyorum. Son zamanalarda kalem defter hedye etmemizi anlamayanlar çoğalınca bende öyle bir mektup yazayım dedim.
Sevgili dostum,
Hatırlasana bizler çocukken çok kere, kalem defter bile bulamazdık. Bize kitap hediye eden eniştemizi 50 yıl unutmamamız, imkanımız olunca çocuklerı sevindirmek için kalemler, defterler kitaplar ile bize verilmeyenleri bizim vermemizi de tabii ki herkes anlayamaz. Anlamayana da ne yaptığımız şeyi anlatacağız ne de söyleyecek. Ama toplum içinde yaşadığımızdan insanlar görüyorlar.
Sevggili dostum,
Öyle bir hale gelmişiz ki, insanların “okuma”, “hediye etme”, hasletlerini küçümserken “cimrilik ederek servet yığma hasletleri” ni göklere çıkarma, sanki marifet gibi cimrilği övme bunu da” “tutumluluk” tan ayıramama cehaletine düşmemizi göremiyoruz toplum olarak. Bunu anlatmaya çalıştığımızda da anlamak istemeyene yapacak bir şey yok. Sadece bize susmak kalıyor. Çünkü anlamayana ya da anlamak istemeyene iyilikten bahsetmekte kötülük olarak algılanabiliyor çoğu zaman. O zaman da geri çekilerek, anlamayana konuşmaktansa okumak bize en güzel mutluluk oluyor.
Sevgili dostum,
Ne kadar iyilikte bulunsak bulunalım, alay eden, küçümseyen, “böyle iyilik mi olur hı hı” diyen belki de en yakınlarımız olacak. Biz iyi niyetle kimseler anlamasa da iyiliğe devam edelim “iyilik yap denize at balık bilmezse halık bilir” dememiş atalarımız boşuna. Samimiyetle yapılan her iyilik, bununla millet alay da ediyorsa mutlaka Yaradan tarafından görülecektir değil mi?. Ölçü Halka göre değil Hakka göre olmalı ise o zaman dert etmeden gayrete devam edelim dostum. Gayrete gelmeleri için de dinleyene anlatana da destek olalım.
Sevgili dostum,
Bazıları yemek yiyerek, çay içerek sohbet ederek zaman geçirmeyi de iyilik olarak görür. Bu da onların görüşü. Saygı duymak lazım. Herkesin içinde ne varsa onu iyilik görür. Kimi küfretmeyi iyilik zanneder, kimisi da engelliler ve çocuklar ile alay etmeyi hem iyilik hem sevgi zanneder. “İnsan neyi zannederse o kadardır”
Sevgili dostum,
“Ya hayır konuş ya sus” bakarsın dinleyen yok, dilsiz olmak lazım. Anlayan yok bilgisiz olmak lazım. Varsın hayırı şer, şerri hayır olarak algılasın insanlar. Bazen bizim de şer olarak gördüklerimiz hayırdır farkına varamayız. Başkalarının alay etmesine ve duyarsız davranmasına bakmadan okuyana kitap, yazana kalem ve defter, dinleyene sevgi ve bilgi dolu sözler, senin gibi dostlara mektuplar ile devam edelim . Unutmayalım ki:
“Dünyayı iyi niyetle yapılan iyilikler kurtaracaklardır. İnsanları da...”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.