- 728 Okunma
- 5 Yorum
- 3 Beğeni
ÇOCUK GELİN ve İMAMIN KEÇİSİ!
ÇOCUK GELİN ve İMAMIN KEÇİSİ!
Temiz, düzgün, saygın, dürüst ve hatırı sayılır iş yapanları, cemiyetin sosyal nizamının ıslahına gayret gösteren, genel ahlâk ve genel asayiş kuralları bakımından düzenli işleyiş ve yaşayışı olanlara saygımız vardır, takdir de ederiz. Fakat, istismara çok açık olan “Tasavvuf-tarikat” meselelerinde bazı insanların kendi kuruntularını İslâm’a hamletme çabalarından ve “İslâmî hayat budur!” diye lanse etmelerinden artık gına geldi! Yetkisiz etkili, sorumsuz sorunlu, dindar görünümlü dini dar, içi başka dışı başka, ipe sapa gelmez ve kaynağı belirsiz veya muteber olamayn sözlerle kendilerini ileri süren sözde şeyhlerden ve şeylerden bıktık artık! Bu durumlara çeki düzen verecek ve toplumu resmen aydınlatacak birileri olmalıdır! Ayıptan, yazıktan, günahtan, cemiyetten utanmayanlara söylenecek birkaç söz de olmalıdır!
Çok konuşulan ve bir türlü gerçeği anlaşılmak için irdelenmeyen şu EVLİLİK meselesinde "ergenlik çağına girmek" evlilik için kesinlikle yeter sebep değildir, böyle bir şey olamaz! Kur’an ve sünnette ergenliğin yeter sebep olduğu asla ifade dilmezken, bu konuda etkin ve yetkin kişiler niçin DOĞRU DÜRÜST, İKNÂ EDİCİ ve BAĞLAYICI bir görüş ve açıklama yapmazlar, medyayı etkin olarak kullanmazlar merak ediyorum.
Yine çokça istismar edilen “İMAM NİKÂHI” meselesi de açıklanmaya muhtaç bir durumdur; İslâm dininde imam nikâhı diye bir kavram yoktur! Nikâh nikâhtır; şartlarını taşıyan tarafların İCAP ve KBÛLÜ ve de herkese duyurmak için İLAN şartı, özellikle kadının HUKUKUNU KORUMAK olmak zere aile kurumunun hukukî zemini için KAYIT vardır.. Osmanlı zamanında nikâhın bu resmî devlet kaydını imamlar yaptığı için adı imam nikâhı olarak kalmış! Günümüzde halkımızın resmî nikâhtan sonra bir hocaya dua ettirmesine imam nikâhı denilse de, işin bu kısmı sadece bir duadan ibarettir, esas nikâh belediye tarafından veya şimdilerde müftülüğe de verilen yetkiyle yapılan resmî aile kaydıdır!
Bu yazımızda ele aldığımız esas konuya gelecek olusak; "büluğ çağına gelen, 11-12 yaşında (çocuk!) evlenebilir" demek mantığa, cemiyet örfüne ve de en önemlisi NASS’LARA uygun düşmez diye düşünüyorum! Böylesine ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK meselesinin "CAİZ" görülmemesi gerekir, bunun caiz görülmesinin en başta İslâm mefkûresine evrensel anlamda zarar verdiğini düşünüyorum! En azından yaşadığımız şu coğrafyada böyle bir uygulama örfen kabul edilmiyor, işte durum ortada!
(Ancak, dünyanın neresinde öylesi vardır bilmiyorum ama; çok çok kapalı minimize toplumlarda, küçük kabile hayatı yaşayan, dünyayla enformasyonu bulunmayan, belki mezra gibi yerlerde kapalı devre yaşayan küçük cemiyetlerin örflerinde böyle bir uygulama varsa, zaten onlar da kendi çerçeveleri dışına çıkamayacakları için onlara mahsus müsamaha sadedinde caiz görülebilir! Burada, "caiz" kelimesinin arkasına sığınarak zor şartlardaki ruhsatı umumileştirmek evvela iyi niyetle bağdaşmaz!)
ESAS NASS’SIN BÜYÜĞÜ Nur suresi 32. Ayet:
وَاَنْكِحُوا الْاَيَامٰى مِنْكُمْ
Bu ayette geçen "EYÂM=BEKÂRLIK" kavramı bu toplumda nasıl anlaşılır?
Bu cemiyet kimleri BEKÂR olarak niteler?
Herhalde 11-12 yaşındaki çocuklara değil! En azından askerlik çağı ve sonrasındaki kız-erkek gençlere bu tabir kullanılır, "bu kadar bekârlık yeter, artık evlenmen lazım!" vb ifadelerle BEKÂRLIK kavramının gerçek hayattaki karşılığı ortaya çıkar. Hiç kimse kimsenin evindeki 11-12 çocuklara BEKÂR diye hitap etmez bu toplumda! Allah, bekârları evlendirin diyor, çocukları değil! Kaldı ki Nur Suresi 32. Ayette "GEÇİMİNİ SAĞLAMAYA GÜCÜ YETENLERİ EVLENDİRİN!" ifadesi bir başka açıdan BAĞLAYICILIK da teşkil eder! Büluğ yeterli miymiş peki? 11-12 yaşındaki çocuktan BEKÂR diye hiçbir toplumda söz edilmez! Binâenaleyh, büluğ vaki olunca evlilik caizdir fikri asla doğru değildir, dinen kabul edilebilir bir ifade ve açıklama değildir!
Şunu da bir karîne olarak düşünebiliriz: "Çocuklarınızı 7 yaşına geldiğinde namaza, 10 yaşına geldiğinde de oruca alıştırın, devam ettirin!" diyen, ayrıca "Nikâh benim sünnetimdir!" diyen bir Peygamber’in, 6 yaşında, 10 yaşında, 11-12 yaşında nikâh ve evliliği onaylayacağını hangi akıl, mantık, din ve cemiyet örfü kabul eder? Böyle çocuk yaşta bir "Peygamber Sünneti" mi varmış Allah aşkına! Dış görüntüsüyle allâme-i cihan forsu atanların bu konuda ÖZELLİKLE daha hassas olmaları gerekir! Dolayısıyla sizin görselinizin insanları olumlu etkilediği kadar, en ufak kusurunuz da İslâm düşmanları tarafından MALZEME olarak kullanılır! Kim bir kötü malzeme verirse, bilsin ki en kötü malzeme kendisidir!
Mankurtlaşma denen tekdüzelik, at gözlüğüyle yaşama bakma, kendi doğrusundan başka doğru tanımama hastalığı maalesef her alanda olabilir ama, bâhusus dinî mevzuatta akıl ve iz’ânın önüne geçen bu durum gerçekten gelecek adına ve neslimiz adına çok ciddî bir tehlikedir; zîra toplumumuzun hem dünyasını hem de ahiretini mahvetme neticesini verme ihtimali çok yüksektir. Bütün bunlar adaletin olmadığı yerde baş gösterir; haklıların güçsüz, güçlülerin haksız olduğu durumlar maalesef en çok da yüce dinimize ve onun saf-temiz bağlılarına zarar vermektedir. Öte yandan, bütün bu kabul edilemez durumların din ile ilişkilendirilmesi ise ayrı bir garabettir; İslâm Dini aslâ toplumun örfen çirkin bulduğu işleri sosyal olarak onaylamaz! Çok açık söyleyeyim, kız olsun erkek olsun bir çocuğun biyolojik olarak ergenliğe girdiği andan itibaren "evlenebilir" olduğu görüşü kesinlikle İslâm’a mal edilemez, evliliğin başkaca şartları da vardır!
İşte şu Hadis-i Şerif, İslâmî uygulamaya dayanak teşkil etmesi bakımından fevkalade dikkat çekicidir:
«يا معشر الشباب، من استطاع منكم الباءة فليتزوج؛...».
"Ey gençler! Sizden kim GEÇİMİNİ SAĞLAMAYA GÜCÜ YETERSE hemen evlensin! ..."
Bu Hadis-i Şerif de nass sayılmaz mı? "EVLENMEYE GÜCÜ YETMEK" الباءة kelimesinin toplum örfünde bir karşılığı yok mudur? Öyle “büluğ oldu, tamam evlenebilir!” yok öyle şey!
Hadis-i Şerifte geçen "GENÇLER!" ifadesine etimolojik olarak bakılmalı, bu toplum kimlere GENÇLER diye hitap eder! Yani, dinimizin kaynakları toplumun cemiyet örflerindeki kavramları kullanıyor ki konu iyi anlaşılsın!
Çocuklara ÇOCUK, gençlere GENÇ, delikanlılara DELİKANLI, amca, hala, teyze, ağabey, abla, dayı, dede, nine, vb. kavramların her toplumda bir karşılığı vardır! Çocuk yaşta insanları, çocukları büyük adam yerine koyup da onlara EVLİLİK gibi hayatın en ağır yükünü çocuk yaşta yüklemenin DİNDE YERİ YOKTUR! Kimse bu konuların İSTİSMARINI yapmasın, hiç kimse de bu konuları kendi CAHİLLİĞİNE ALET EDEREK İslâm dinine saygısızlık ve hakaret ettirmesin!
Yeri gelmişken, Peygamber efendimizin Hz. Aişe ile evliğinin çok fazla gerçeğinden uzak yorumlandığı da bir vâkıadır.. o zamanlar Arabistan toplumunda kız çocuklarının yaşı ergenlik sonrasındaki yaş olarak sayılırdı, yaygın rivayetlerde bu evliliğin 9 yaşında olduğu, yani ergenlik+9 şeklindedir.. o da, mesela ergenlik 11 yaşında ise o zaman Hz. Aişe annemizin yaşının 20, 12 yaşında oldu ise 21 olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın Hz. Aişe haricindeki diğer eşlerinin tamamı dul kadınlar idi..
Bir başka açıdan da, özellikle İslâmî hassasiyetlere küfür, hakaret ve saldırı için adeta fırsat kollayanların ve bu alanda olmadık fırıldaklıkları çevirmeye çalışanların da olabileceğini önceden düşünmek ve onlara fırsat vermemek gerekir. Yalan yanlış haberleri yaymakta çok mahir olanlar vardır maalesef. İmamın keçisi çalınır ama, fırsatçılıkta engel ve sınır tanımayanlar “İmam keçi çaldı!” diye bas bas bağırır durur! Bunlara karşı da uyanık olmak, fitne ve fesatçıların değirmenine su taşımamak da aynı zamanda çok önemli bir vatandaşlık görevidir. Saygılarımla.
Murat Kahraman Murâdî
08.12.2022/İstanbul
YORUMLAR
Allah sağlık ve afiyette daim eylesin. Maşallah...
Tebrik ederim Görüşleriniz için .
Eklemek istediğim sadece şu olabilir .
Kadın ve erkek kesinlikle bilgili olmalı ve elinde yasal olarak bir dayanağı olmayan imam nikahı gibi uygulamadan önce resmi nikahı olmalı kişiler mağdur olmasın diye yazılı kayıt olmalı .
Hocamız hep üniversite derdi '' Evleneceğiniz zaman tahsiliniz erkekten fazla olsun ki sizi kandırmasınlar ''. Maalesef günümüzde bu tür şeyler var.Ayrıca yine söylemek isterim ki ''Hadisler müslümanın yumuşak karnıdır .''
İnsanlar maalesef her şeye bir kılıf uyduyorlar .
Fetva her yerde olabilir .Hatta yukarda bile olabilir .Fetva din değildir .Sadece bir görüştür.
Fetva uygulanmış bile olsa yine kalbine danış.
Yazınız için tebrik ediyorum.
Kaleminize gönlünüze sağlık.
Her daim esenlikte kalın.
Saygılarımla.
Murat Kahraman Murâdî
Nazik yorumunuz ve kıymetli değerlendirmeniz için yürekten şükranlarımı arz ediyorum.
Sizin de kaleminize, yüreğinize, emeklerinize sağlık.
Gönlünüz şen, hâneniz gülşen olsun efendim.
Saygılarımla
Yüregine emegine saglik hocam
Sözde sünnete uyuyor bahsi gecen cahiller.HZ Aise Annemiz cocuk yastaydida Peygamberimizlan evlenmista vs vs Seninda buyurdugun gibi Aise Annemiz tarihi gerceklere göre en az , 18 yasindaydi...Kaynaklari daha sadelestirmek lazim.Nasil ki Kur`an`dan herkes hüküm cikaramazsa Siyer kitaplarindanda herkes hüküm cikaramaz.
Yarim doktor candan yarim hoca dinden ediyor..
Dindusmanlarida pusuda bekliyor.
Yüzlerce sapiklikler olur sesi cikmayanlar Müslüman mahallesinde bir sapiklik haberi oldumu hemen Islama saldirmaya calisirlar.
Örnegin bugükü camuriyet gazetesini..
Murat Kahraman Murâdî
Nazik yorumunuz ve kıymetli değerlendirmeniz için yürekten şükranlarımı arz ediyorum.
Buyurduğunuz gibi, konunun uzmanı olmadan, ehlinden ders ve icazet almadan HOCALIK buraya kadar işte! şimdi bir insan evinde oturduğu yerde birkaç tıp kitabı okusa DOKTOR sayılır mı? Maalesef bu karamolla takımı da ANLAMAZLAR hocam...
Sizin de kaleminize, yüreğinize, emeklerinize sağlık.
Gönlünüz şen, hâneniz gülşen olsun efendim.
Saygılarımla
Saygıdeğer üstâdım,
Ülkenin şu anda ve sık sık gündeminden düşmeyen bir konuyu en anlamlı bir şekilde ifade eden harika yazılmış paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler.
Aslında bu tür insanlar yaptıkları ahlak kurallarına aykırılık taşıyan fiilleriyle en büyük zararı Yüce dininimize vermektedirler.
Bu tür yapıların gerektiği gibi denetlenmesi, zararlı olanların, uyarıları dinlemeyenlerin gerektiğinde kapatılması daha evlâdır.
Siz zaten gerekenleri dinî açıdan yazmışsınız bu durum göz önüne alınsa yeterlidir.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
Hayırlı Cumalar diliyorum 🙏
Murat Kahraman Murâdî
Nazik yorumunuz ve kıymetli değerlendirmeniz için yürekten şükranlarımı arz ediyorum.
Buyurduğunuz gibi, konunun uzmanı olmadan, ehlinden ders ve icazet almadan HOCALIK buraya kadar işte! şimdi bir insan evinde oturduğu yerde birkaç tıp kitabı okusa DOKTOR sayılır mı? Maalesef bu karamolla takımı da ANLAMAZLAR hocam...
Sizin de kaleminize, yüreğinize, emeklerinize sağlık.
Gönlünüz şen, hâneniz gülşen olsun efendim.
Saygılarımla