Yaşamak süresiz olsaydı
Şiir göğünden parçalar.
Müptelâsı değilim göğün. Ve lakin sarsıntı anında martılar geçer yolumdan.
Hayatta pişmiş ve kalbi her şeyden önce yorgunca atan bir insan nasıl olur da halden anlamaz? Biz tutunmak için doğduk. Tutunduk diye varız. Tutunamayanlar’da inecek var.
Şiir onu davet eder. Tekdüzelikten çeker çıkartır. İşte bu yazmaya delalet eder. Yaşamak için yazılsaydı. Veya yazmak uğruna ölümü göze alsaydı birileri o çok konuşulan ölümsüzlük iksiri hikayesine kapılmazdık.
Kim bilir yalnızlığı, yalnızlardan daha iyi. O halde aşkı erbabına sor. Ve düşme.
Veyahut düş istersen. Nasılsa dünyanın merkezinin çekim kuvveti her yerde.
Kalplerin ana vatanıdır hüzün evleri. Hüzünlü evlere kolsuz ve bacaksız girilir kimi zaman.
Gözyaşlarının açamadığı kapı yoktur.
Tutunamayanlar kim? Yeraltı çiçekleri derinliği severler. Üzülmeyin e mi? Çünkü biz böyleyiz.
...
Bir gün bahçedeki ağaca nasıl küstüğümü de sorun. Size anlatayım.
-Mahvash-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.