- 550 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İmam Hatiplilere Cevaplarımız 1
İMAM HATİPLİLERİN SORULARINA CEVAPLARIMIZ -1
3.Aralık Dünya Engelliler günü vesilesi ile 02.Aralık.2022 tarihinde Tokat Uluslararası İmam Hatip Lisesinde okul Müdürü İbrahim Mermertürk’ün daveti ile “ Oku emri ve Engellilik” konulu bir konuşma yapmıştık. Konuşma sonrasında güzel soru soranlara defter kalem ve kitap hediye etmiştik. O sorulardan 10 tanesini seçerek sizler için 2 yazı burada da cevaplayayım dedim.
SORU-En fazla sevcilen kitabınız hangisi? (Oğuz Yıldız)
CEVAP- Bugüne kadar en sevilen kitabımız önceki adı ile “Hizmetkar Lider Recep Yazıcıoğlu” yeni adı ile “Recep yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” kitabı olmuştur. Kaymakam ve Vali olmak isteyenlere güzel kaynak oldu. Recep yazıcıoğlu konusunda yapılan Doktora ve Master çalışmalarına kaynak oldu. Sosyal medyada en çok satan kitap oldu. En çok yorum alan kitaplarımızdan birisi oldu. Halen de okunmaya devam edilen bir kitap. Kütüphanelerde en çok talep edilen kitabımızda.
Bunun sebebi de Recep Yazıcıoğlu’nun yaklaşık 14 yıllık valililk hayatının ilk valiliğini, aynı zamanda 5 yıl 3 ayının Tokat’ta geçmesi ve bu beş yılda 50 yıla sığacak kadar hizmet, hem maliyetinin çok altında hem de severek isteyerek halkının içinde onları da bu işe dahil ederek “siz değerlisiniz, vatandaş olarak siz önemlisiniz, gelin ben devletin valisi, siz devletin vartandaşı, el ele vererek okullar, sağlık ocakları , kültür merkezleri yapalım da çocuklarımız bizden daha iyi eğitimli, daha sağlıklı ve daha kültürlü olsun” mesajını çok iyi vermesinden kaynaklandığına inanıyorum. O’nun zamanında yaşayan ben dahil, herkesin o büyük insanı gelecek nesillere anlatması sonucunda gençlerde merak ederek hayatını, yaptıklarını okuyarak o’nun gibi iz bırakan lider olmak istiyorlar ki, bu da gerçekten gurur verici bir şey.
Kitabmız gazetede yazı serisi olarak yayınlandı, “Hizmetkar Lider Yazıcıoğlu ”adı ile bir baskı “ Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” adı ile 2 baskı yaptı. Son baskısını o zamanın (2021) Tokat, şu an Van Valisi olan Dr. Ozan Balcı desteği ile yaptık. Vali bey tüm kaymakamlara il müdürlerine hediye etti. Bu beni gururlandırdı. Balcı’ya teşekkür ederim. Gönül isterdi ki bu kitabı sadece Valimiz değil, diğer yöneticilerimiz de desteklesin ve alıp lider olmak isteyen gençlere hediye etsin.” Kitap hediye eden Yönetici “ olarak yıllarca hatırlansınlar.
SORU-Hayatınız boyunca sizi en çok etkileyen ve dönüm noktası olan şey ne oldu? (Yunus EMRE FAZLA)
CEVAP-Konuşmamda da uzun uzun anlattığım gibi, “Oku” emrinin şiddeti ve önemini biraz olsun anlamak ve uygulama isteği ile hayatımın dönüm noktası, okul başarımızın olumlu yönde artmasına, sınıfta kalan insan iken, Üniversite sınavında ilçe derecesi yapan insan konumuna gelmemize sebep oldu.
Bugün çevremizde “çok okuyan insan” olarak tanınmamıza rağmen, ben az okuduğumu düşünüyorum. Çevremize kapılarak boş laubali faydası olmayan konuşmalara daldığımızı düşünüyorm. Bir çevreden kopamadığımız için bazen fırsat olup da yanız kaldığımda günlerde kitap gazete okuyarak kendimi motive ediyırum. Her fırsatta okumaya bakarsanız sizin hayatınızda gelişir ve dönüm noktası olur. Bu gelişimi en yakınınızdaki insanlar bile bilemeyebilir veya göremeyebilir ama siz gelişimi hissederseniz o bile size yeter artar. Ben bu gelişimi hissettiğimden maddi imkansızlıklar, manevi imkansızlıklar bana dokunmuyor. Sizin de okulunuzda çok güzel bir kütüphaneniz var. Ben de elimden geldiğince kütüphanenize kitaplar armağan ettim ve edeceğim de. Bunları ne kadar çok okursanız gelişiminiz bence o kadar hızlı ve verimli olur. Yazar ve akademisyenlerin çoğunun hayat hikayesini okudupum zaman “oku” emrine sıkı sıkıya bağlanınca insanların hayatının değiştiğini gördüm. “Oku” emrini sizler okuyarak bizler yazarak imkanı olanlar da “alıp hediye ederek” yaşarsa toplumca el ele o zmaan ülkemiz “okuyan ülke” olarak nam salacaktır. Ülkemizin gelişimi yani büyük oranda siz gençlerin elinde.
SORU- Bu kadar zorluktan geçmenize rağmen hala pes etmediniz. Bu zorlukları naısl geçtiniz? (Ömer Erenler)
CEVAP- “Engeller aşılmak için” demişler. Bence basamaktır. Bir adım ileri gitmek, yukarı çıkmak için. Boş konuşan insanlardan uzak kalıp okuduğumuzda, okuduklarımızın bizi daha güzele motive ettiğinde, insanların boş , kitapların ise düşünülerek yazıldığından dolu ve faydalı olduğunu ve bizlere bilimsel ve gerçekçi bilgiler verdiğini anladığımızda hayatta zorluk diye bir şey olmadığını gördüm. Bizim zamanımızda okullarda kütüphane yoktu. Sağ olsun değerli Hocam şu an Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Mahmut Özer, her okula kütüphane kurulması için çok çaba harcıyor ve eğitimin önemini anlayan, her fırsatı değerlendiren insan. Bu kütüphanelerden sizlerde en güzel faydalı kitapları hocalarınız yardımı ile okuyarak faydalanısanız o zaman sizlerde zorluk diye bir şey olmadığını anlayacaksınız.
SORU- Yazarken en çok zevk aldığınız kitap hangisidir. ( Akif Duysal)
CEVAP- Her kitabı severek , faydalı olacağına inanarak yazdım . Anca Recep Yazıcıoplu hakkındaki kitabımızı örnek bir insanı örnek olmak isteyen insanlara rehber olacağına inanarak daha severek ve hissederek yazdım. Bu kitabın yüzbinlerce kişiye ulaşmasını isterdim ama ne yazık ki, yazmak bizim elimizden gelen şey ve imkanı olanlar alıp da gençlere hediye etmekte biraz gevşek davrandılar sanırım. Ben bu kitabı gençlere hediye ederken onların yüzlerindeki sevinci, neşeyi ve sevgiyi görünce hep “imkanım olsa da tüm gençlere hediye edebilsem” diye geçirdim her zaman. Umarım zamanı gelince o imkanımızda olur ya da imkanı olanlar destek olurda bu kitabı sizin gibi gençlere okul okul gezerek hediye ederiz, sizlerde okuyup okutarak birer Recep Yazızcıoğlu olmaya gayret eder, olur ve ülkemizin gururu olursunuz.
SORU- Konferansın başında sizinle yapılan ve TRT 2 de yayınlanan “sessizce” proğramını izledik.
İşaret dilini gayet iyi kullanıyorsunuz.işaret dilini öğrenme süreciniz nasıl ilerledi. ( Abdullah DORA-Özkan Usta)
CEVAP- Bir dili öğrenmenin en iyi yolu o dili ana dili olarak kabul eden insanlarla sohbet etmek ile olur. Ben de sık sık işitme engelliler ile bir araya geldiğimde haliyle işaret dili ile konuşuyoruz. Kelimeleri tekrar ettikçe öğrendik. Bu konuda hiçbir kursa katılmadım hep pratik yaparak ve bu konuda hazırlanmış kitapları okuyarak öğrendim “oku” emrinin önemini bir defa daha anladım.
Uygulama olmazsa pratik bilgi pek işe yaramıyor. Sizlere de dil öğrenirken hep pratik yapmanızı önereceğim. Ben işaret dilini çok iyi bilmem. Ama her zaman işitme engelli dostlar ile bir araya gelince işaret dili konuştuğumuzdan gelişiyor konuşmamız.
İşaret dili kurslarına katılanlarda işitme engelliler ile her zmaan iletişim halinde olmalılar ki, gelişsinler. “Sessizce” proğramı da işaret dilinin önemine vurgu yapılmak ve işitme engelilerin nasıl geliştiğini göstermek için güzel bir fırsattı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.