Yazmak Gerek
Doğruyu yazmak gerekir…
İyiliğin zaferi, insanlığı kurtarmak demektir.
Çünkü her kötülüğün sonu hüsran, büyük acı, günaha bulanmış sonda mahşerde verilemeyecek sorgu demektir.
İyiliği yağan yağmurda, hasata ermiş ekinlerde, büyük sofralarda neşeyle paylaşılan dostluğun içinde… Görmek demek!
Kötülüğü her savaşta, ölenin yakınlarının ağıtlarında, yıkılan binaların görüntüsünde, Karanlık sokakların kokuşmuşluğunda… Görmektir.
Yazmak gerek, kahve içerken klavyenin her dokunuşunda nur gibi parlayan tuşlarına basa, basa…
Biliyorum, bilinmeyen bir şey yok. Ne ararsan var internette… Ancak tek bir şey yok, nasıl yaşayacağız… İnsan öğrenir ama öğrendiğini yaşama dönüştürebilmek için paylaşması veya kendisini evden dışarı atıp bedenini göstermesi gerekir. Sokaklar karanlık, şüpheli ve sıkıntı doludur. Ben bunu yaşamak istiyorum deseniz, sizi duyan bile olmaz. O sanalın anlattıklarını kim dinliyor ki…
Elbette yazmak gerek… Üstelik bu yazılanın çok okuyanı olması da gerek. Güne düşmek için değil, ben neymişim diye değil, bir çıkar ummak için değil… İnsan olduğumuz için.
Ben iyiyi yaşıyorum, kötüden uzağım demek yetmiyor. Her kötülükte, bize diken üstünde yürümek düşüyor. Her dikene bastığımızda yeni bir acıyı tanıyoruz. Acı asla dinmiyor. Acı oldukça kim mutlu olur, kim gelecek için hayal kurar, kim kendinde olur ki? Belki de yaşadığımız iyi pencereyi açar, kötülüğün içine düşeriz. İçki ve sigara içer, esrar alır, dilimiz küfüre alışır… Kim başkası böyle yaşarken iyi kalır ki?
Kim öğüt veriyorsa, kim iyiliği emrediyorsa kulak ver. En azından dinle. Ben her şeyi biliyorum diye efelenme. Bunu yap çünkü kim yalnız yaşarsa, korunmasızdır. Büyütttüğün insanlığı kurt kapar. Garanti dediğin yaşam elinden kayar gider. Lüks arabandan aşağıya in, arabayla tuvalete kadar gidemezsin sonuçta. Yürümeyi dene, kim ne yaşıyor gör, sebeplerini düşün. Bu görüntünün sana yakında geleceğini düşün … Düşün ki, erken teşhis bu kangren yok oluşu kurtarabilir.
Otobüse binip de, arkalara doğru yürümeyi ihmal etme. Her durakta bekleyen inanlarda bu otobüse binsin diye düşün. Yaşlıya, hamileye, çocukluya yer ver. Bir otobüs yolculuğu bile sana öğüt gibidir. Bunu yapmaya gayret et sıklıkla. İnsanların sokakta ne yaşadığını görüyorsan, yapabileceğin çok şey olduğunu, insan olmanın güzelliğini yapabildiğin her yardımda göreceksin demektir. Arabana, hiç binemeyen insanları al. Onları dinle, sorunlarına kulak ver. Korkma arabanın ederini düşürmez bu davranışın. Hatta sofrana davet et, yedir içir. Korkam bitli değildir, malını çalmaz da…
Yazmak gerek… Okuyup yaşamak gerek. Kimsenin ayağına taş değmesin, diken batmasın… Herkes mutlu olsun. İnsanlar gülerse, iyi olursa kime ne zararı olur ki… Bundan ne kaybedersin ki? Yürü insanların içinde yazar gibi… Anlatır gibi…
Yazmak gerek!
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.