Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
Mithat Baş
Mithat Baş
@mithatbas
VİP ÜYE

SERDAROĞLU MUSTAFA BEY

19 Kasım 2022 Cumartesi
Yorum

SERDAROĞLU MUSTAFA BEY

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

701

Okunma

SERDAROĞLU MUSTAFA BEY

SERDAROĞLU MUSTAFA BEY

1861 yılında Mesudiye Sultantepe Mahallesi’nde doğmuştur. Mesudiye Eşrâfından Serdârzade Ahmet Efendi ile Emet (Ayşe) Hanımın oğludur. Mesudiye’de Rüştiye ve Medrese okumuştur. Arapça ve Farsça bilmektedir. Şarki Karahisar Adliyesinde Kâtip ve Başkâtip olarak çalışmış, Mahkeme Aza Mülazımlığı da yapmıştır. Sonra da Mesudiye Reji Memurluğuna getirilmiştir. Erzurum Kongresi Üyeliği, Liva Temsilciliği, Müdafaa-yı Hukuk Teşkilatı Üyeliği, Osmanlı Meclis-i Mebusan II. Dönem Karahisar-ı Şarki Mebusluğu, TBMM I. Dönem Karahisar-ı Şarki Milletvekilliği yapmıştır.

Mesudiye-Yavadılı (Yeşilce) olan Mustafa Serdaroğlu, Aliçavuşoğlu Mustafa Bey’in Mesudiye Belediye başkanlığından sonra 1905-1908 yılları arasında Mesudiye Belediye Başkanlığı yapmıştır. 1908 yılında II. Meşrutiyetin ilanıyla kurulan II. Dönem Osmanlı Meclisi-i Mebusan’ına Karahisar-ı Şarki mebusu olarak seçilmiştir. 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanı veya III. Meclis-i Mebusan, Osmanlı Meclis-ı Umumisi’nin alt kanadı olan Meclis-i Mebusan’ın II. dönemidir. Bu meclis, 17 Aralık 1908 - 18 Ocak 1912 tarihleri arasında görev yapmıştır.

Çevresinde sevilen ve sayılan bir insandır. Balkan harbi sonrasında Mesudiye ahalisi Mustafa Bey başkanlığında bir komisyon kurmuş, bu komisyonun harp yaralarını sarmak için topladıkları 500 lirayı Mesudiye Ziraat Bankası Şubesine yatırmıştır. Bu durumu da 19 Kasım 1912 tarihinde bir telgrafla Maliye nezaretine bildirmiştir. Bu olay kendisinin ne denli güvenilir bir kişi olduğunu göstermektedir.

Daha sonra ziraat ve ticaretle uğraşmıştır. Ülkede zor günlerin olduğu yıllardır. Osmanlı Devleti, kendini yıllarca süren bir savaşın içinde bulmuştur. Memleket büyük bir yıkım içindedir.

Balkan Savaşlarından sonra 1914-1918 yılları arasında I.Dünya Savaşı çıkmış, bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, topraklarının büyük kısmı emperyalist ülkelerce işgal edilmiştir. Anadolu’da bu sonuca isyan eden yurtseverlerin oluşturduğu Kuva-i Milliye hareketleri başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa bu hareketleri birleştirmek ve Anadolu’da düşman işgaline karşı kutsal isyanı başlatmak için kongreler düzenleme çabasındadır. Türkiye’nin her yerinden bu kutsal isyana katılmak için harekete geçen yurtseverler, M. Kemal Paşa’nın çağrısıyla kongrelere katılmaya başlamışlardır.

Serdarzade Mehmet Mustafa Efendi, herhangi bir davet almadan, Mesudiyelilerin isteği ile Mesudiye mümessili olarak seçilip Erzurum kongresine katılmak için görev almıştır. O artık bir Kuva-i Milliyecidir. Serdaroğlu Mustafa Bey hemen yola çıkmış ve Refahiye’den 17 Temmuz 1919 günü Erzurum’daki Kongre Riyaseti Celilesine aşağıdaki telgrafı çekmiştir:

“Erzurum’da Kongre Riyâseti Celilesine
Kongrenin zaman-i Küşadı, bilinemedi. Yoldayım. Daha gelecekler de vardır. Mesudiye ahalisinin, âmâl ve metâlibât-i vatanperverânelerini arzetmek; Meclisi Ali’nin mufassalan mukarreratına kesb-i vukuf eylemek şerefinden mahrum olmamak üzere, kongrenin devamı, müsterhamdır.
Murahhas (Eski Meb’us, Serdaroğlu) Mustafa”


23 Temmuz 1919’da yapılan Erzurum Kongresine katılan Mustafa Bey, Mesudiye’ye dönmüştür.

Kongreler yapıldıktan sonra Mesudiye’de bir “Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” kurulmuştur. Bu cemiyetin kurulmasına o yıllarda Mesudiye’de görev yapan Müstantik (Sorgu hâkimi) Arif Bey öncülük etmiştir. Yurtsever ve ateşli bir şahsiyet olan Edirneli Arif Bey, Mesudiye’den İstanbul Hükümeti’ne “Sevr Antlaşmasının ağır şartlarını kabul etmediklerini ve bundan böyle Mustafa Kemal Paşa’nın yolunda gideceklerini” içeren sert bir telgraf metni hazırlamıştır. Hazırlanan bu metni de kendisi gibi Mesudiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri olan Sami Bey, İzzet Ağa, Raif Efendi ve Nuri Bey’e imzalatarak İstanbul Hükümeti’ne göndermiştir.

Oldukça saygın kişiliğinden ve Mesudiye çevresinde çok sevilmesinden dolayı Ankara’da kurulan I. Meclise de Şarki Karahisar Mebusu olarak seçilmiştir. Şarki Karahisar mebusluğu sırasında Ordu’nun il olması konusunda TBMM’de çok büyük mücadeleler vermiştir. Ordu’nun Giresun’a bağlanmasının çok yanlış olduğunu savunmuş, Ordu’nun çevresindeki kazalarla birlikte zaten bağımsız bir il olması gerektiğini belirtmiştir.

Serdaroğlu Mustafa Bey, Mebusluktan sonra da Mesudiye’de Dava Vekilliği yapmış, 1924-1928 arası için Mesudiye Belediye Başkanlığına getirilmiş fakat bu görevi tamamlamaya ömrü yetmemiştir. Son yıllarda hastalanmış, hatta hafıza kaybı bile yaşamıştır. 13 Kasım 1925’de Mesudiye’de vefat etmiştir. Mezarı, Mesudiye merkez mezarlığındadır.

Mustafa Bey’in Kamile, Cemile, Ulviye ve Ahmet adlarında 4 çocuğu vardır. Ulviye ve Ahmet ikizdirler. Oğlu Ahmet Bey’i, Mesudiye Belediye başkanlığı yapmış olan Halit Bengü’nün kızı Semiye hanımla evlendirmiştir. Ordulu devlet bakanı olan ve 1958 yılında bir trafik kazasında vefat eden Cemil Bengü de Halit Bengü’nün oğludur.
*

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Serdaroğlu mustafa bey Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Serdaroğlu mustafa bey yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SERDAROĞLU MUSTAFA BEY yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.