Sevgilim Hayat
Sevgili karım,
Hatırlar mısın doludizgin bir kar sabahı ellerimde karsambaç tabağı, sana bakıyordum. Yosun yeşili gözlerine... Sen benim can suyumdun. Hava yine ılıktı. O anda evde oturup güzel bir filim seyrederken haz alabilirdim bundan. Fakat daha mutluluk verici bir şey vardı ki o da seninle geçirdiğimiz son akşam saatleriydi. Sen limonlu tercih ederdin karsambaçı bense her zamanki gibi vişneli karsambaç olsun isterdim.
Seninle kaç yılı devirmiştik şunun şurasında. Birlikte olabilmek için verdiğimiz emek ektiğimiz tohum filizlenip çiçek açmıştı. Sevgili oğlumuz Hüseyin’i kaybettikten sonra söz vermiştik birbirimize hayatta hiçbir şeyi ertelemeyecektik.
Bunları hatırlıyorum yitik ve yorgun bakarken ardıma. Bunları hatırlıyorum çünkü duygum ısrarcı kalmakta. Sen de gittin. Beni yağmurlarla tek başına bıraktın. Oldum olası nefret ettim kalmaktan. Gözlerim iyi seçemiyor yazıları. Okuduğum sayfalardan keyif alamıyorum ki. Sıklıkla koltuk altından çıkardığım albümle yâd ediyorum anıları. Sana ve oğluma bakarken aynı fotoğrafta, çok özlediğimi hissediyorum sizi. Siz ne güzeldiniz. Biz çok iyiydik böyle. Ne yazık ki güzel şeyler kısa sürüyor Sevgilim Hayat.
Seni ve oğlumu düşünürken rüzgâra yakalandım sanki Hayat. Sen bulunmaz bir insandın ve oğlumuz dünyaya geldiğinde ona Hüseyin ismini sen vermiştin. Siz gittikten sonra ne zaman yokuş yukarı çıkacak olsam ya da ne zaman dalları yere sarkan bir meyve ağacı görsem üç yerde adınızı zikrediyorum. Şüphesiz Allah sizleri yanına aldı. Acaba benim vadem ne zaman dolacak? Hayat hep yokuş yukarı seyrediyor.
Bunları düşünmenin sırası değil. Bunları düşündükçe öğrencilerime odaklanamıyorum. Her sabah bir paket sigarayı nasıl bitiriyorum sanıyorsun. Boğuluyorum Hayat. Siz yoksunuz. Ömrümde yalnız sizi severken kalbim ait olduğu hisleri yaşıyordu. Ben nasıl yaşıyorum sizsiz? Sanırım buna acıya alışmak ve acıyı unutmak denir sevgilim.
Umursamaz mı olmalıydım yaşamın hassas terazisinde? Bilmiyorum. Mutsuzluğumu kenara bırakıp günlerimi yönetmek isterdim. Olmadı. seninle birlikte çıktığımız yolda sen yokken fazla huzursuzum Hayat. Yerle yeksan olmuş yaşamın düşlere ve kuşlara ihtiyacı yok diye düşünüyorum. Sabahsız ve şaşkınım bu günlerde. Yataktan çıkmak istemiyorum. Ama gel gör ki en saçma ihtiyaçlar yüzünden ve bu gün her şeye rağmen ayaktayım.
Az sonra okul zili çaldığında elimdeki kahveyi bırakıp derse gireceğim ve hiçbir şey olmamış gibi Türkiye’nin tarihi geçmişini anlatmaya devam edeceğim. Sevgilim Hayat, her şey çok hızlı ilerliyor ve ben Hüseyin’i de çok özledim.
Hasretle...
Ölümün ardından, sizlerin sevgisi daima canlı kalacak kalbimde.
Sana ve oğluma kavuşmak ümidiyle ikinize Allahtan rahmet diliyorum.
13.11.22
21:58
-Mahvash-