- 200 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TABUTUN AÇILMASI.
ATATÜRK’ÜN TABUTUNUN AÇILMASI.
Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953’te Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e taşındı. Atatürk’ün naaşı mozoleye indirilirken odada 10 kişi vardı. O isimlerden biri de Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden.
HAYATTAKİ TEK İSİM
Sözcü’nün haberine göre Defin işlemine katılan 10 kişiden hayattaki tek isim olan Özden, o tarihi günde yaşadıklarını, belge ve fotoğraflar eşliğinde dile getirdi.
"TABUT AÇILDI, ATATÜRK’ÜN YÜZÜNÜ GÖRDÜM"
Ankara Üniversiteliler Derneği’ndeki panele katılan Özden, “Etnografya Müzesi’nde çelik tabut çıkarıldı, çelik testere ile kesilerek tabut açıldı. O sırada Atatürk’ün yüzünü gördüm. Yüzü hiç bozulmamıştı. Sanki yeni tıraş olmuş gibiydi. Ardından tabut yeniden kapatıldı” dedi ve şunları söyledi:
SAYGI NÖBETİ
Ben Türkiye Milli Talebe Federasyonu Yayın Komisyonu Başkanı olmam nedeniyle Atatürk’ün naaşının nakli ve defini sırasında görev aldım. O dönem Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciydim. Bana verilen görev kapsamında ilk olarak Etnografya Müzesi’nde saygı nöbetinde bulunacak 100 kız ve 100 erkek öğrencileri belirledim.
HIÇKIRIK SESLERİ
Etnografya Müzesi’nden önde top arabası, ardında bizler yürüyüşe başladık. O sırada hıçkırık ve ayak sesleri dışında hiçbir ses duyulmuyordu. Yollarda halk toplanmış, büyük bir saygı, gözyaşı vardı. Anıtkabir’e geldik. Tabut önce Anıtkabir’in önündeki bölüme yerleştirildi. O sırada Celal Bayar konuşmasında, “Seni sevmek milli ibadettir” dedi. Anıtkabir’de Aslanlı Yol’un başında naaş askerlerin omuzlarına alındı ve mozole binası önündeki katafalka konuldu.
ODADA 10 KİŞİYDİK
Buradan tabut mozoleye çıkarıldı. Oradan çelik bir vinç yardımıyla mezar bölümüne indirildi. Türkiye’nin dört bir yanından ve Kıbrıs’tan getirilen topraklar serpildi. Daha sonra tabut askerlerin omzuna alındı, mozoleden mezar odasına indirildi. Bu odada Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Meclis Başkanı Refik Koraltan, Başbakan Adnan Menderes, Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut, Atatürk’ün kardeşi Makbule Atadan ve ben vardım. Bazı askerlerle birlikte toplam 10 kişiydik.
UZUN UZUN AĞLADIM
Bu 10 kişiden hayatta kalan tek kişi benim. Defin işlemi sırasında Makbule Hanım hıçkırarak ağlıyordu. Ben de kaldığım yurt binasına dönünce uzun uzun ağladım.
YORUMLAR
Bu anıda ilginç olan bir öğrenci temsilcisinin bu denli yüksek seviyedeki gruba dahil edilmesidir (Kendisinden sonra en düşük statüye Genel Kurmay Başkanı sahip) Erken dönem Demokrat Parti iktidarında öğrencilere gösterilen bu önem beni şaşırttı. 1953 yılı hatırlanacağı üzere CHP'nin mallarının hazineye devreldiği, Halkevleri'nin ve Köy Enstitülerinin kapatılmaya başlandığı yıldır. Her ne kadar bu gelişmeler birebir üniversite öğrencilerini içermiyorsa da iktidarın öğrencileri el üstünde tutacağı fikrini de vermiyor. Gerçekten ilginç bir detay. Saygılarımla.