- 811 Okunma
- 16 Yorum
- 4 Beğeni
ELEŞTİRİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
YAŞAR KEMAL. İnce Memed romanıyla Oscar’a da aday gösterilmiş öğündüğümüz bir yazarımızdır o. Ne romandır ama o İnce Memet. Romanında bir tek VE kelimesi kullanmamıştır.O koca bir ustadır.
Allaoşşş…
Genç yaşlarımda öğretmenimin tavsiyesidir bana:
“Sen edebiyatı seviyorsun. Kabiliyetlisin. Önce Yaşar Kemal’in İnce Memed’ini sona da Orhan Kemal’in romanlarını, Necip Fazıl’ ın şiirlerini oku. Daha sonra da Cahit Sıtkı Tarancı’nın otuz beş şiirini ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han duvarları şiirlerini ezberle”
Dediğini yaptım.
İnce Memedi’i okudum.
O genç yaşımda kurşunlukları çapraz kuşandım, gümüş işlemeli tüfeğimi elime aldım. Abdi’ler aradım sokaklarda Abdi ağalar aradım.
Gün geçti devran döndü.
Hayata bakışım değişti. Mücadelenin silahla değil fikirle olacağımı anladım.
Bundan birkaç gün önce; “Hele bir daha okuyayım şu İnce Memedi.” dedim.
Yine İnce Memed dağlardaydı Yine yarpuz koktu evim. Yine bacaklarımı çakırdikenleri ısırdı. Sevdiği Hatce’yi jandarmalın elinden aldı. Tek düşüncesi Abdi ağayı öldürmekti.
Romanda Memed Abdi Ağa’yı bir evde kıstırıyor.
Recep çavuş:
“İnce Memed kapıyı tut. Bas mermiyi. Ben evi yakacağım. Evin tek çıkış var. Abdi ağa sonunda çıkacak.
Kucağına düşecek. Er muradına öldür Abdi Ağayı
Buraya kadar güzel değil mi?
Bundan sonrasını romandan aktarıyorum:
Yaşlı bir kadın dutların altından koşarak geldi. Yanan evin içine girdi. Recep çavuş hiçbir şey söyleyemedi kadına. Kadın evin içinden kucağında bir döşekte çıktı. Döşeği koşa koşa dutların altına götürdü. Sonra bir ceviz sandık çıkardı. Tencereler, kilimler, sahanlar, yorganlar çıkarıyordu boyuna. EN SONUNDA DÜRÜLÜ BİR BÜYÜK YORGAN ÇIKARDI, KOLTUĞUNUN ALTINDA. BUNDAN SONRA DA YALIMLAR KAPIYI SARDI.(Bendeki kitaba göre sayfa 346)
Romanın ilerleyen bölümlerinde bir büyük yorgana sarılarak çıkarılanın Abdi ağa olduğu anlaşılıyor.
Kırk dile çevrilmiş bir romanın yazarına soruyorum. (Allah rahmet etsin)
1. Bir kere kadın ihtiyar.
2. Ceviz sandığı bırakın ihtiyar bir kadını genç te olsa yalnız başına çıkaramaz
3. İçinde Abdi Ağanın da olduğu dürülü yorganı nasıl koltuğunun altında çıkardı?
4. Bunu nasıl İnce Memed fark etmedi.
Şimdi diyorsunuz ki:
“Hadi be oradan! Birkaç yazı yazmakla koca Yaşar Kemal’i eleştirmeye kalkıyorsun.”
Haklısınız.
“Ben okuyucuyum. Yanlış, ya da mantığa uymayan bir şey bulursam. Eleştiririm.
Aynı şeyi defterde de yaparsam ne olur?
Engellenirim.
Oysa:
Madem gaye edebiyat. Hatalarımızı (kendimize göre) yorumlarda olmasa bile özel mesajlarla uyarsak daha iyi olmaz mı?
YORUMLAR
Tebrik ederim. Hem de iki kere... Bir dikkatiniz için, bir de yazılarınızı çok uzatmayıp tadında bıraktığınız için. Sevgiler... :)
Bedri Tokul
Bazen böyle ukalalıklar yapıyorum işte.
Ağabey, İnce Memed'i ortaokul yıllarımda okudum...
Demek ki, klasikleri her çağda okuma ihtiyacı duymalı...
Böylece, (Şimdi bu yazıyla olduğu gibi) etik ve estetik namına okunmuş/algılanmış eserleri (herhalde) daha ferasetle değerlendirebiliyoruz...
Eleştiri... Bizde bunun eğitimi verilmediği için... (Gerisini yazmanın gereği yok)...
Bence de güne gelmesi gereken bir yazıydı, ağabey...
Her zamanki içtenliğiniz ile...
Selam ve saygılarımla.
Bedri Tokul
Hani bir söylem vardır ya
Anlayana sivri sinek saz diye başlar.
Bu da öyle bir yorum işte.
Her zaman olduğu gibi yine anlamlı
Yine harbice.
Selam ve sevgilerimle...
Bu romanı genç ve olgun yaşlarımda iki kez okumuştum. Hatta rahmetli Yaşar Kemal rahmetli babamın çok yakın dostu olduğu için üzerinde de söyleşmiştik. Çok iyi bir okuyucu ve gözlemci olduğum söylenirse de yanılmışlar belli ki. Dikkatinize hayran kaldım. En iyisi ben bir kez daha okuyayım.
Tebrikler ince dikkattinize.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
Benimkisi ince bir ayrıntıydı.
O romanı yine okunca daha değişik
Zevkler alacaksınız.
Teşekkür ediyorum.
Selam ve saygıyla...
Tebrikler Bedri ağabeyim.
Söylenmek istenilen ince memet romanı aracılığı ile söylenmiş.
Yapıcı eleştiriler geliştirir. Yıkıcı ve saygısız olmamak koşuluyla.
Saygılarımla
Bedri Tokul
Sağ ol var ol.
Selam, sevgi, saygı,,,
Büyük yazarlar eleştirilmez diye bir kural yok. Nihayetinde onlarda insan, hata da yaparlar zaman zaman. Aziz Nesin büyük bir gülmece ustasıdır ama kendi bile söyler zaman zaman çalakalem yazdığını. Eleştiriden korkmamalı hiç bir zaman ve zeminde. Kutlarım içtenlikle Bedri Abim.
Bedri Tokul
"ELEŞTİRİ" denince hep olumsuz anlamda düşünüyoruz.
Oysa olumlu anlamda da yapılan söylenen fikirlerde eleştiridir.
Maalesef bazen hazmedemiyoruz işte...
Teşekkür ediyor selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Büyük yazarlar eleştirilmez diye bir kural yok. Nihayetinde onlarda insan, hata da yaparlar zaman zaman. Aziz Nesin büyük bir gülmece ustasıdır ama kendi bile söyler zaman zaman çalakalem yazdığını. Eleştiriden korkmamalı hiç bir zaman ve zeminde. Kutlarım içtenlikle Bedri Abim.
Güya herkes eleştiriyi çok sever. O halde galiba eleştirenleri sevmiyorlar:))
Genelde sitede daha çok şiirleri okuyorum. Okuduğum şiirlerde kendimce gördüğüm bir eksiklik olursa önce yorumumu yapıyorum. Ardından da (Not: .....) diye ilgili şaire bilgi veriyorum. Yorum yapan kırıcı olmamalı, ancak eleştiri alan da buna açık olmalıdır.
Saygılarımla.
Bedri Tokul
Çok haklısınız.
Selam ve Saygıyla...
Bedri Tokul
Koca yürekli kardeşim...
Şirket içi yarışmalarımda harf hatalarımdan daha fazla kelime hatalarım çok oluyordu. İş yoğunluğundan zamanla yarışmak zorundaydım, geriye dönüp okuma zahmetine girmiyordum.
Bu durum Yönetim Kurulu Başkanımızın gözünden kaçmadı. Birebir toplantı sırasında cümle içinde atladığım kelimelerin sebebini sordu. Ve yazışmalarımı okumaya başladı o an anladım ki beynim elimden daha hızlıydı. Parmaklarım beynime yetişmek için merdivenleri birer birer değil ikişer ikişer atlıyordu.
Şimdi hatalarımı asgariye ye indirerek beynimin elimle aynı hızda olması için dizginlemeye çalışıyorum.
Hataları eleştiri yapmadan öğretmen konumunda karşındakine iyi bir üslupla anlatılırsa işte o zaman insan kendini eğitmek için sorguluyor.
Gülümseten günün yazısını okumak hem keyifliydi hem de düşündürücü.
Keşke harf ve kelime hatalarımız olsa, onlar düzeltilir. İnsanın insana yaptığı hataların olmadığı Dünya’da yaşama dileğiyle.
Saygılarımla selamlar.
HERFE
Harf hataları düzeltilir de insan hatalarının düzelmesi daha çok zaman alıyor.
Bedri Tokul
ben de bu anlatıma bayıldım.
Yeter ki beyinler çalışsın. Yazı hataları bir şekilde düzeltilir.
Samimi dileklerinize ve değerli yorumunuza teşekkür ediyorum.
Selam ve Saygıyla...
Eleştiri yazıya olduğu sürece benim tahammülüm oldukça geniştir. Yazıyı yazan kişi ile roman karakterlerini özdeşleştirenler, yazıyı yazan kişiye hitaben yapılan rencide edici, aşağılayıcı yorumlar bırakanlar, hatta sırf bunun için sayfa ziyareti yapan şuursuz ruh hastaları da yok değil. Eleştiri yapabilmek için eleştiri yetkinliğinde olmalı. Saçmalıklara da pek tahammülüm olmaz. Eleştiriden ne anlaşılır önce bir onu öğrenmek gerekir sanırım. Yine burada cevabım yazara değil yazıyadır. Örnekle anlatmak istedim.
Keşke herkes sizin gibi olsa.
:))
Ben gidip şu romanı bir daha okuyayım en güzeli komutanım.
Sevgilerimle...
HERFE
Gerçek dost insanın hatalarını toplum içinde değil gizlice söyleyendir demişti bir öğretmenim sohbetimiz sırasında...Kişisel bir eleştiriyse özelden, edebi bir eleştiri ise başkalarının da ders alması açısından o yazı altında yapılması ne hoş bir yaklaşımdır oysa...
Bedri Tokul
Maalesef sırf egosunu tatmin yada kıskançlıktan dediğin gibi yorumlar yapıla biliniyor.
Tabi ki yanlış.
İnce Memed'i ya da o bölümü bir daha oku.
Benim dikkatimi çekti paylaştım.
Yoksa Koca Yaşar Kemal'i eleştirmek ne hattime.
Selam sevgi ve saygılarımla deniz yürekli Deniz...
"1. Bir kere kadın ihtiyar.
2. İçinde Abdi Ağanın da olduğu dürülü yorganı nasıl koltuğunun altında çıkardı?
3. Bunu nasıl İnce Memed fark etmedi."
Masallarda vardır ya tekerlemeler
"Develer tellal, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken"
Bu onlardan hocam!
Gerçek şu ki, Sanat eserinin gerçeği, motamot kendi gerçekliği içerisinde resmetmeyen bir yanı var, sanatçının prizmasından geçerken kırılıyor ışık, farklı renk ve desenlere bürünüyor
Dış dünyanın bizatihi kendisi değil de, sanatçıda bıraktığı izler mevzu bahis
Sizin örnekte de fiziksel imkansızlığa meydan okuyan bir kimya haşmeti kaplıyor ortalığı
Merhum Yaşar Kemal'in romanlarından taşan, eserlerini de aşan bir sıcaklığı, samimiyeti vardı
Hatta kimine garip gelebilir ama, Yaşar Kemal'in Nobel adaylığı, Orhan Pamuk Nobel'inden daha değerlidir bende
Farkı, Jean Paul Sartre'nin Nobel'i reddeden metninde de görmek mümkün ama, ben vaktiyle ikisinin bir araya geldiği bir programda fark etmiştim bunu
Pamuk ne kadar donuk ve soğuksa, Yaşar Kemal o kadar sıcak ve gerçekti, Pamuk Levanten bir dünyayı, Kemal Anadolu'nun şivesini, ağzını duyuruyordu bize, turnusol kağıdı misali netti durum hani
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
Bedri Tokul
Ancak; ünü dünyayı tutmuş bir romanda böyle basit hatalar da olmaması lazım.
Kos koca Yaşar Kemal o olayı daha mantıklı kurgulaya bilirdi.
Yaşar Kemal olmak kolay değil.
Niyetim de ukalalık hiç değil.
Samimi yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
Selam ve Saygıyla...
levent taner
Söz büyüğün su küçüğün demişler
Bu arada yorum yazmamdan sonra kıymetli yazınız güne gelmiş
Tebrik eder, başarılar ve sağlıklı günler dilerim
Selam ve saygılarımla.
Yap, yapan da sen ol, zira uçkur düşkünü kartolozların övgülerindense senin yergin baş göz üstüne.
Ben de okudum ince memedi ama hatırlayamadım yeniden okuma zamanım gelmiş demek ki.Esenlikler
Bedri Tokul
Senin gönlünde değerli olmam cesaretlendi beni.
Sen de benim için öylesin canım kardeşim.
Selam ve saygıyla...
Filiz Şahin.
Yazarken göremiyoruz bazı hataları...Bu yazıyı okurken anımsadım mesela bir şiirimde yanlış yazdığım kelime vardı düzeltecektim unuttum, kimse de oradaki hatayı yazmamış...Paylaşmanın amacının okura ulaşmadan önce dost meclisinde ön okuma evresi olduğunu düşünürdüm oysa.
Sitede "yazınızda şöyle şöyle demişsiniz ama sonra bu olmuş.Bölüm mü atlandı kopyalanırken yoksa burada bir hata mı var?" yazdım diye beni engelleyen olmuştu...İyi de yapmış...Hiç engellenmemiştim nasıl bir duygu olduğunu yaşadım...
Bir çok kitabı okuyunca yazım hatalarını not alıp yayınevine mail olarak atmışlığım, yazarına kafama takılanı sormuşluğum oldu geçmişte. Bazen de anlattıklarından farklı yargılar çıkarıp "bu bu mu?" diye sorup keyifli mailler okuduğum oldu.
İki gün önce bir yazar arkadaşla bir yazımdaki hatayı düzelttik ki defterden beklediğim oydu , mutlu oldum...
Bu yazınız da benim gibi düşünen birilerinin olduğunu hissetmeme neden oldu..."Neden burada paylaşım yapıyoruz?" irdelenmeli....
Bedri Tokul
Benim gibi düşünüyor olman beni mutlu etti.
Selam ve Saygıyla...
HERFE
Ben de okuduğum pek çok kitabı benzer şekilde sorgulamışımdır, hala da sorguluyorum....
Doğru olan da budur...Yazar da olsa kimse kusursuz değildir.
Hatasız kul olmaz Üstad.Hata yapa yapa hataları azaltacağız.Öğrenmenin yaşı da yok.Engelleri kaldırıp tabuları yıkmak gerek.Kibrini törpülemeyi bilmeli insan.Hataları yazmak için hatasız olmak gerekir oysa.Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla.Saygıyla.
Bedri Tokul
Yeri gelmişken söyleyeyim. Ben sizin şiirlerinizi zevkle okuyorum. Ama şiir yönüm zayıf olduğu için nasıl bir yorum yazılır bilmiyorum.
Kusura bakmayın lütfen. Değerli yorumunuz için yürekten teşekkürler.
Saygılar...