- 306 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HALKLARIN.
HALKLARIN KARDEŞLİĞİ.
Siyasi kargaşalar toplum fertlerinin bütünleşmesini engellemeyi ve halkların kardeşliğini imkânsız kılmayı sağlamak için var olmak mecburiyetindedir. Çağımız dünyasında da uygulanan siyaset taktiği budur. Halkları radikal saflara bölüp bunları birbirine düşman kılan sistemin tek derdi vardır;”DÜŞMAN ÜRETMEK”…
Zira düşman,”savaşmak” demektir ve savaşta her şey meşrudur. Savaşan toplumlar iç ve asli meseleleriyle alakadar olamaz halklarının en temel ihtiyaçlarıyla uğraşma sorumluluğu taşımazlar. Çünkü savaş milli duyguları sömürmenin en kolay silahıdır ve toplumu ister istemez tek vücut yapabilme özelliğine sahiptir. Hayırda birleşemeyen insanlık, şerde birleşmede olağanüstü bir başarı sergiler. Bu manevi bütünlük devletçilik anlayışında ciddi bir hazine talanının teskeresi demektir. Hükümetler ürettikleri sahte düşmanlarla savaşmak için halkların hakkı olan kaynaklarını sorumsuzca savurmaya başladıklarında bu talan IMF gibi leşkargalarının pençelerine düşene ve maddi ulusal kaynakların demokratik yollardan sömürülerek yok olmasına dek sürer.
Ulusal kaynakların satılması demek, “halkların haklarının bürokratik eşkıyalar tarafından gasp edilmesi demek olduğu kadar, milli iradeyle göreve gelenlerin, milli iradeye ve milli mirasa ihanet etmesi anladı da taşıması” demektir ki biz buna kısaca;”VATAN HAİNLİĞİ” diyoruz.
Maalesef ülkemizde ciddi bir ideolojik savaş mevcuttur. Halkı ideolojiler çerçevesinde tasnif eden şeytani güçler etnik ve siyasi bir kast sistemi oluşturmayı başarmış ve Türk Halkını birbirine kırdırmakta ciddi bir muvaffakiyet yaşamışlardır. Faşist söylemlerin pirim yaptığı her ülkede durum aynıdır. Bir ülkede kavramlara farklı tanımlar üretilebiliyorsa orada nifak tohumları ekiliyor demektir ve farklı görüşler insani değerlere değil de ideolojik temellere dayandırılıyorsa orada da küresel şeytani güç amacına ulaşmış demektir.
Türk’üyle Kürt’üyle Laz’ıyla Çerkez’iyle, AKP’lisiyle CHP’lisiyle MHP’lisiyle BDP’lisiyle
Büyük bir ulus olan bu devlet siyasi ve etnik yozlaşmaktan sıyrılmalı ve halk olmanın idrakine varabilmelidir. 100 yıldır ideolojilerin pençesinde bir adım ilerleyememiş ve saçma kavgalar yüzünden yerinde saymaya mahkûm edilmiş Milletimiz şer odaklarının oyununu bozup Halkların Kardeşliğine dörtnala koşmalıdır. Sorunları çözme mekanizması maalesef siyaset değildir. Siyaset var olan düzende sadece düşman üretmeye ve kardeşi kardeşe kırdırmaya meşru zemin hazırlayan bir düzenektir. Zengini daha zengin, güçlüyü daha güçlü yapmaya yarayan bu düzeni, gerçek bir bilinç ve ciddi bir eğitimle darmadağın edecek ve halkların kardeşliğinde gökkuşağı gibi doğacak o yeni günbatımında en kara günleri ebediyen örtecek, o yepyeni günde tarih yeniden başlayacak.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.