- 524 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Değerler Eğitimi
DEĞERLER EĞİTİMİ
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bizim Üniversite okuduğumuz zaman (3o yıl önce) yoktu ama şimdi Üniversitelerin çoğu bölümünde “Değerler Eğitimi” adı altında ders konmuş proğramlara. Çoğunda da değerlere önem veren gerçek manada milli ve manevi değerleri önemseyen, yaşatan ve insan değerlerimize önem veren hocalar veriyor bu dersi. Böyle güzel hocalar ile tanışıyor ve sohbet ediyor olamk bizi mutlu ediyor her zaman.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bu derse bazı hocalar duyarlılıklarından ötürü konuk da davet ederek şehrin değerlerinden öğrencilerin faydalanması için gayret ediyorlar. Yusuf Temur ve Ebubekir Altuntaş hocalar da bu derslerine beni konuk ettiler ve bizi mutlu ettiler. Değerlere değer veren hocalarsa saygımız vardı da daha da arttı.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bu dersin önemini anlatmaya kelimeler yetmez. Çünkü teknolojinin hızla geliştiği çağda insan olmamız itibarıyle değerlere değer veren gençlerin çoğalması hem gençleri mutlu eder hem de değerlerimiz yeniden anlaşılır.Blki bu davetler ile snein gibi gençler değerleri keşfeder tanışarak. Seninle de “değerler eğitimi “dersindeki konuşmamızda tanıştığımızı hatırlayınca bu dersin önemini daha iyi anlıyorum.
Ama görüyorum ki, otobüslerde halen yaşlılara yer veren genç sayısı çok az ve bu düşündürücü. Yaşlanınca onlara yer vermeyecek nesillere nasıl tepki gösterecekler şimdiki gençler?
Sevgil Üniversiteli dostum,
Ne yazık ki toplumda yaşlılara, engellilere, kılık kıyafetine bakarak fakir olduğunu zannettikleri çok insana gençler fazla saygı göztermiyorlar. Senin gibi saygı gösterenler olsa da, bu devede kulak kalıyor. Belki de önemsemediğimiz o insanlar yanlarına gidip konuşunca, sohbet edince anlayacaklardır ki, belki de onların tecrübeleri, güzel giyinen ama için boş olduğundan boş konuşan çok insandan daha değerli, mantıklı ve etkili oluyor.
Sevgili Üniversiteli dostum,
İşte değerler eğimini bunun için var ve şehrin değerlerine değer veren gençler onlardan da, n en az meslek öğreten hocaları kadar, çok şey öğreneceklerdir. Onlara değer verdikleri, sevdikleri ve anladıkları zaman. İşte ben bunun önemini anlatmaya bakıyorum bu mektubumda sana.. Marifet iltifata tabidir misali değerlere değer veren hocalara değer verelim ki oonların da çalışma şevki artsın. Senin gibi gençler bu bilince daha Üniversite okurken erişsin ki, hayatı boyunca değerlere saygı gösteren nesillere öncülük etsinler.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Çok zaman değerler eğitimi dersini öylesine veren hocalarda var belki de. Ancak değerler eğitimi öylesine verilece ders olmaz ki . sadece anlatılan bir ders olur anlaışan değil. Yaşayarak öğretilen ders daha etkili olur. Değerleri anlayan, faydalanan, ondan sonra da bu değerleri öğrencisine anlatabilecek yeteneği olan hoca faydalı olabilir dersi verirken.
Sevgili dostum,
Yıllar önce iletişim mezunu olan bir genç, engelli dostuma şöyle demişti yanımda “sen ancak senin gibi engellilere eğitim verebilir, konuşma yapabilirsin. Bize profesör olan mesleğinde uzman insanlar eğitim verebilir” Buna çok şaşırmış ve o genç adına üzülmüştüm. O genç işsizlikten de yakınıyordu. İletişim mezunu ama iletişim kuramayan ve sakat bir bakış açısına sahip olan nasıl iş bulacak hayret etmiş ve bende o gence daha değer vermeyerek iletişimi kesmiştim. Değerlere değer vermediği gibi, onları bir de küçümsemeye bakan insana başka ne yapabiliriz ki?
Sevgili Üniversiteli dostum,
“İlim cehaleti alır, eşeklik baki kalır” sözü ne güzel sözdür. Gençler işsizlikten yakınmadan önce kendilerine “ben bir meslek öğrendim ama yenında değerlere değer veren bir bakış açısı öğrendim mi? Sadece okulda hocalarımdan mı öğrendim yoksa hayatta karşılaştığım insanlara “Yaratılanı hoş gördüm yaratandan ötürü” misali her insanı bir değer bilerek faydalandım mı? Diye sorsun. Sen de kendine sor ve buna göre değerlendirmeye bak. Ben bu mektubu senin ve okuyanın bilincinin açılmasına destek olmak için yadzım zaten .
Sevgili Üniversiteli dostum,
Gençler gerçek manada öğrenmek istiyorsa hayatı bır okul olarak görerek her şeyin Yaratan tarafından bize öğretmek için yollandığını da anlayarak o gözle bakarsa herkesin insanlara ders vermek için dünyada olduğunu anlar. Bizim sevmediğimiz insanlar bile bize ders vermek için gelmişlerdir. Edebi ile meşhur alime sormuşlar ”Bu edebi nereden öğrendin? “ Cevap vermiş “Edepsizden” yani kötülere bakarak bizlerde iyi insan olmamızı telkin eden bir uyarı olamaz mı o kötü bildiğimiz insanlar? Birde devamlı boş konuşan ve bunun marifet zanneden için de şu söz aklıma gelir “Edepli edebinden susar, edepsiz ben susuturdum zanneder” Bazen susmak da en güzel cevabı vermektir. Ben şahsen beni anlamayan dinlemeyen insnalara ya selam verir geçerim ya da selamı bile almayı bilmeyene, selama bile söz sokmaya gayret edene, onu da vermem. Çünkü selam en büyük değerdir. Bu değerin değerini bilmeyene bile vermemek laızm. Ağzından “seni seviyorum” lafı eksik olmayan ama devamlı alay ve küfür eden adama da bu sözünü iade ederim. “Sen sevgini kendine sakla “diyerek.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bu dersin Üniversitelerde daha etkin ve şehrin değerlerinin daha çok konuk olduğu dersler olarak yapılması gençlerin şehrin değerlerinden faydalanması, onlarla tanışarak bilgi ve tecrübesinden istifade etmeleri sonucunu doğuruyor.Bunu sende daha Üniversitenin ilk yılı yaşayarak gördün ve bu dersin faydasını bana anlattın. Ama her hoca gibi her öğrenci de bu dersi sadece dimnlemek ve dersten iyi not alarak geçmek gibi görüyor. Ama senin gibi öğrenmek için dersi dinleyen Üniversite hayatı boyunca faydalanıyor işte.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Hayatta öğrendiklerimiz bir önür boyu, okulda öğrendiklerimiz ise 4 veya 5 yıl. Bir ömür boyu bilgisi ve sevgisi ile bize ders veren her değeri, sevdiklerimizle tanıştırarak onlardan faydalanmasını sağlarsak bizler hem mutlu hem de başkalarını güzel innalarla tanıştırmanın manevi zevkini yaşarız. Bunu sende biliyorsun. Bunun önemini anlayan Ebubekir Altuntaş ve Yusuf Temur Hocalara tekrar teşekkür ederim. Sana da...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.